Allah’ımız bize infak yaparken itidali, orta hali emir buyuruyor:
“Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme! Büsbütün de saçıp israf etme ki, sonra kınanır, hasret içinde eli boş kalırsın.” (İsrâ: 29)
Buradan anlaşılıyor ki; korunması gereken yerde malı korumalı, sarfedilmesi gereken yerde de bolca harcamalıdır.
Korunması gereken yerde bolca harcamak israftır. Bolca sarfedilecek yerde sıkılık etmek ise cimriliktir. Her ikisi de kınanmaktadır.
En makbul ve övülmüş olanı sehavettir. Âyet-i kerime’de:
“Rahman’ın o kulları ki, harcadıkları zaman ne israf ederler, ne de cimrilik ederler. Harcamaları bu ikisinin arasında dengeli olur.” buyuruluyor. (Furkân: 67)
Onlar yenilip içilecek, giyilip kuşanacak şeyler için harcama yaptıklarında, muhtaçlara infakta bulunduklarında saçıp savurmazlar. Kendilerini ihtiyaç içinde bırakacak derecede başkalarına yardıma koşmazlar. Cimri denilecek kadar da az harcayıp sıkıntı yapmazlar, muhtaç olanlara yardım etmekten geri durmazlar. Orta yolu takip eden hayırlı kimselerdir.
Sabit bin Kays -radiyallahu anh- beş yüz hurma ağacındaki hurmalarını toplayıp hepsini de fakir ve yoksullara dağıtmış, kendi evine bunlardan hiçbir şey girmemişti. Bu hadise üzerine nâzil olan Âyet-i kerime’de Allah-u Teâlâ israf edilmemesini emir buyurmuştur. (En’âm: 141)