Selçuklu Devleti'nin parçalanmasından sonra millî birlik yok olmuş, kırk beyliğe ayrılmıştı. Osmanlı Beyliği'nin başında bulunan Ertuğrul Gâzî 90 yaşlarında vefat ettiğinde yerine oğlu Osman Gâzî geçti. Onun zamanında beylik devlet oldu. Osman Gâzî 1281 yılında babası Ertuğrul Gâzî'den 4.800 kilometrekare kadar devraldığı toprak mirasını, 16.000 kilometrekareye çıkarttı. Kırk üç yıl devleti idare etti. Devletin sınırları kuzeyde Sakarya nehrinin ağzına, Karadeniz'in kıyılarına, batıda Marmara Denizi'ne kadar ulaşmış, İznik alınmış, Bursa abluka ile çevrilmiş idi.
Osman Gâzî son derece dinine bağlı, adaletli, Allah yolunda cihaddan bir an bile geri durmayan bir mücahid idi. Onun için "Gâzi"lik ünvanı sultanlıktan daha değerli idi.
Osman Gâzî oğlu Orhan Gâzî'ye şöyle vasiyette bulunmuştu:
"Allah'ın buyruğundan gayrı iş işlemeyesin. Bilmediğini şeriat ulemâsından sorup anlayasın. İyice bilmeyince bir işe başlamayasın. Sana itaat edenleri hoş tutasın. Askerine in'am ve ihsanı eksik etmeyesin ki, ihsanın kulcağızadır. Zâlim olma! Âlemi adaletle şenlendir. Cihadı terk etmeyerek beni şâd et. Ulemâya riâyet eyle ki, şeriat işleri nizam bulsun. Nerede bir ilim ehli duyarsan, ona rağbet, ikbal ve hilm göster. Askerine ve malına gurur getirip şeriat ehlinden uzaklaşma! Bizim maksadımız kuru bir kavga ve cihangirlik davası değildir. Yolumuz Allah yoludur. Maksadımız Allah'ın dinini yaymaktır."