Mescid-i nebevî'nin ilk yapıldığında minberi yoktu. Resulullah Aleyhisselâm hutbe okurken bir hurma kütüğüne dayanırdı. Minber yapılıp da hutbelerini artık orada vermeye başlayınca bu kütük, yüklü devenin feryadına benzeyen bir ses ile inlemeye başladı. Resulullah Aleyhisselâm'ın minberden inip onu okşaması üzerine ancak sustu. (Buhârî)
Bu hâdise üzerine mescidde bulunan sahabeler kütüğün başına üşüşerek rikkat ve heyecanla ağlaştılar, mescidin içi çalkalandı. Resulullah Aleyhisselâm'ın emri üzerine minberin altına bir çukur kazılıp oraya gömüldü.
Bir hurma kütüğüne bakın, bir de Resulullah Aleyhisselâm'ın hatırasına hürmeti şirk gibi göstermeye çalışan bugünkü türemelere bakın. Bunlara sorsanız bu gibi rivayetleri inkâr ederler. Çünkü kalpleri katılaşmış. Resulullah sevgisi olmayanda kalp ne arar, iman ne arar? Ruhları ölmüş haberleri yok.
•
Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:
"Bu, onların Allah'a ve Resul'üne karşı çıkmalarından ötürüdür. Kim Allah'a karşı gelirse, bilsin ki Allah'ın cezalandırması çetindir." (Haşr: 4)