SIRRU’L-ESRÂR RÜTBE-İ BÂLÂ:
Allah-u Teâlâ peygamber ve veli kullarından her birine bir derece ve rütbe vermiş; ancak “Hâtemiyyet” lütfunu yalnız Hâtemü’l-enbiyâ olan Muhammed Aleyhisselâm’a ve Hâtemü’l-evliyâ olan zâta bahşetmiştir.
Allah-u Teâlâ bir Âyet-i kerime’sinde şöyle buyuruyor:
“Biz kimi dilersek onu derece derece yükseltiriz.” (En’âm: 83)
Kullarından herhangi bir kulu insanlar arasından seçmeye ve dilediği rütbeye yükseltmeye kadir olan Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde bu hususu şöyle haber veriyor:
“Kime dilersen ona izzet verirsin, yükseltirsin.” (Âl-i imrân: 26)
Verilenler hep O’ndandır, O’nun lütfudur. Buna mahlûkun ilmi, aklı yetmez.”
Bu kitap sırların sırrı olup, Hakk’tan gelen Rütbe’den bahsetmektedir. Hem çok ince sırları ihtiva etmekte, hem de bunları Hakk’ın taktığı lütuf, ihsan ve ikramından mânevi rütbeyi arz etmektedir.
“Bu Allah’ın fazl-u ikramıdır, kime dilerse ona verir.” (Cum’a: 4)
VUSLAT SOHBETLERİ:
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri ahirete intikallerinden kısa bir süre önce şöyle buyurmuşlardı:
“Bunlar bir nevi gidiyorum alâmeti. Yazıyoruz, yazın genişletin manasına geliyor. Yeni ilim, yeni mevzuat, yeni kitaplar...”
Bu konular, ahirete irtihallerinden sonra üç ayda bir mutat üzere süre gelen Vakıf Sohbetleri’nde yapılmış olup, Zât-ı âlileri’nin notlarından ilâve mevzular ile mütemmim hale getirilerek derlenmiş ve Ümmet-i Muhammed’in istifadesine arz edilmiştir.
Kendilerinden sonra bu kitabın neşrini ikram eden Hazret-i Allah’a şükürden; lütuf ve keremleriyle, himmet ve tasarruflarıyla ihsan buyuran Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e ve Efendi Hazretlerimiz’e teşekkürden aciziz.
SAADETE ERENLER, FELAKETE KAYANLAR:
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Kötülüklerin zâhir ve bâtın olanlarından (açığından gizlisinden) uzak bulununuz.” buyuruyor. (En’âm: 151)
•
Bu kitap, dokuz bölüm üzerinde bulunmaktadır:
Birincisi; “Fân” Âyet-i kerime’sinin esrar-ı ilâhisi izâh edilmektedir. İkincisi; “Hazret-i Allah ile aradaki bütün perdelerin kalkması”, “Vahdâniyyet’inin içinde boğar” mevzuu ile “Velâyet ve İlâhiyyet” izâh edilmekte. Üçüncüsü; Hazret-i Allah’ın yolu tarif edilip O’nun olduğu yerde “Varlık” olmayacağı ve “Hatmü’l-Evliyâ ile yolunu kemâle erdirdiği” anlatılmakta. Dördüncüsü; “Saadet ehli ve mükâfatları” ile “Felâket ehli’nin içyüzü” izâh edilmekte. Beşincisi; “Önderlerde aranan vasıflar” ile “Hakk’a hasım kesilenler”in vasıfları açıklanmakta. Altıncısı; “Mümin’in ahlâkî vasıfları” maddeler halinde açıklanmakta. Yedincisi; “Koklamak, okumak ve duymak” izâh edilerek, en büyük düşman olan “Nefis” ile “Sıfat-ı hayvaniye” açıklanıp, kurtulmanın yolları izâh edilmekte. Sekizincisi; “Kadınların durumu” başlığı altında cennetlik ve cehennemlik kadınların durumu ile kötülük peşinde koşan kadınların niçin ikâz edildikleri anlatılmakta ve Hazret-i Allah’a isyan eden, nefs-i emmare’nin yolunu tutan “Sosyete”nin durumu izâh edilmekte. Dokuzuncu bölüm olan son bölümde ise; “Kabir ötesi” ve “Cehennemdeki durumlar” Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lerin nur ışığı altında arz edilmektedir.