Eserin ilk beş bölümünde insan ele alınmış, Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’lerin nur ışığı altında ilk insan Hazret-i Âdem Aleyhisselâm’ın yaratılışından başlayarak Allah-u Teâlâ’nın insanı yaratmasındaki ince sırlar selis bir üslûpla kaleme dökülmüştür.
Altıncı bölüm’de Organ Nakli ve Vasiyeti’nin caiz olmadığına dair izah ve deliller arzedilmiştir.
Yedinci bölüm’de “Organ Nakli”nin câiz olmadığını, insan bedeninin hürmete lâyık ilâhî bir emanet olduğunu ortaya koyan görüşlerden bazı örnekler verilmiştir.
Sekizinci bölüm’de ölüm ânı, beyin ölümü kriteri hakkındaki tıbbî, ahlâkî, hukukî tartışmalardan ve ilgili haberlerden örnekler gösterilmiştir. “Organ Nakli”nin daha kişi ölmeden, kalp çalışırken, organlar canlı iken, kişinin takdir-i ilâhi ile hayata dönme imkânı ve ihtimali bulunurken, beyin fonksiyonlarının durmuş olduğuna hükmedilerek yapıldığı, bunun örneklerinin çok olduğu, bu yapılanın bir intihar olduğu hatırlatılmaktadır.
Dokuzuncu bölüm’de “Organ Nakli”nin tıbbî mahzurları ve alternatif tedavi yöntemleri ortaya konulmuştur.
Onuncu bölüm’de insan hayatına hürmetsizliğin organ mafyalarının işini kolaylaştırdığı örneklerle gözler önüne serilmiştir.
On Birinci bölüm’de müellifimizin “İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli” isimli eserini ve şahsını hedef göstermeye matuf medya haberleri sebebiyle yaptığı hukuki mücadele ile ilgili bilgiler arzedilmiştir.
Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:
“Doğrusu birçokları bilmeden hevâ ve heveslerine uyarak halkı şaşırtıyorlar.” (En’âm: 119)
