Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (170) - Son Nefesi Verinceye Kadar - Ömer Öngüt
Son Nefesi Verinceye Kadar
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (170)
Dizi Yazı - İnciler ve Hatıralar
1 Haziran 2025

 

Muhterem Ömer Öngüt
-kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin
Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (170)

 

Son Nefesi Verinceye Kadar:

Huzurlarında bir ihvanın: "Efendim, hamd olsun Allah'ımız genç yaşta bize bu yolu nasip etmiş. Henüz yolun başındayız. Bazı kardeşlerimiz var, senelerdir bu yoldalar, onlara gıpta ediyoruz. Bizim ise önümüzde birçok tehlikeler var, âkıbetimizden çok korkuyoruz."

Demeleri üzerine birden celâllendiler.

"Efendim, insan yüz yaşına gelse tehlike yine büyük..." buyurdular ve akabinde;

"Zehirli olan bir böcek çok küçük de olsa, çok büyük de olsa yine tehlikelidir. Ne kadar küçülürse küçülsün nefsin tehlikesi büyüktür, nefse itimat edilmemeli, son nefesi verinceye kadar tehlike her an mevcuttur. Onu öldürmek çok zor, ondan çok korkmanız lâzım."

"Nefis derecelerini okuyun.

Bir taraftan herkes nerede olduğunu görür, bir taraftan nereye çıkması icap ettiğini öğrenir."

"Râbıta-i mevt; nefis tezkiyesidir.

Râbıta-i şerif; ruh terakkisidir. Dersin özü budur."

"Bin söyleyeceğine bir söyle; ama Allah dediğin zaman sen de duy, tüylerin de duysun. Parmak oynatmakla zikrullah olmaz."

Nurlu Sözler

Hikmetli Beyanlar:

"Telâş insanı Hazret-i Allah'tan alıkoyar, sığınmak ise O'na yaklaştırır."

"Varlıktan soyunmuş ve Hakk'ın varlığı tecelli etmiş insanın hali şuna benzer;

Ney gibi boşalmış, o sesin Sahib'inden olduğunu bilir."

"Cenâb-ı Hakk'ın tecelli ettiği yerde, mahlûkun hükmü olmadığı gibi varlığının eseri olmaz. Değil varlık, varlığın eseri olmaz."

"Allah-u Teâlâ herkese ayrı ayrı lütufta bulunmuştur. Sen lütufları topla kendine mâl etme..."

"İpteki cambaz adımını atmadan önce basacağı yeri yoklar, ondan sonra basar. Adımını boşluğa attığı anda yok olur.

Mânevi yolda yürüyenler, ipteki cambazdan daha dikkatli olmak mecburiyetindedirler. Sırat dünyada geçilecek. Buradaki ahkâma riâyet, orada köprüyü geçirecek. Adımlarımızı ölçerek atalım."

"Her an düşme tehlikesi olduğundan, müridin her hareketi ipteki cambaza benzemelidir."

"Bizim destek usulümüz şudur:

İp atarız, kendimizi afetin içine atmayız. Kim kendine güvenir bu meydana çıkarsa, çıkmadan helâk olmuştur. Zaten helâk olmuştur da meydana çıkmıştır."

Kardeşin: "Sizin boş vaktiniz yok." demesi üzerine:

"Allah'ım lütfu ile öyle yapsın, lütfu ile eritsin. O'nunla mısın vaktin dolu, O'ndan ayrı mısın vaktin boş." buyurdular.

Bazı yakınlarının namaz kılmadıklarını, ahkâm haricinde işler yaptıklarını söyleyen birine şöyle buyurdular:

"Siz kendinizi kurtarmaya bakın.

Âhir zaman fitnesinden kurtulabilen bir kimse ahirette parmakla gösterilecek, o insan hakkında; "Şu insan âhir zaman fitnesinden kurtulmuştur!" denilecek."

"Kurtulursak, kurtarırız."

Bir ihvan sabah dersini yaparken, bir ara râbıta esnasında birtakım şeyler gördüğünü söyleyince;

"Bu bir lütf-u ihsan'dır, Allah'ımıza hamd etmemiz gerek, fakat bu gibi hallere kıymet vermemeliyiz, hatta iyi olsa bile kıymet vermemeliyiz ki asıl gaye bunlar değil.

Bizim yolumuzun kerameti; istikamettir." buyurdular.


  Önceki Sonraki