Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI - HAZRET-İ ÖMER'ÜL-FARUK -Radiyallahu Anh- (39) - Ömer Öngüt
HAZRET-İ ÖMER'ÜL-FARUK -Radiyallahu Anh- (39)
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI
Dizi Yazı - Ashâb-ı Kiram -r. anhüm-
1 Mayıs 2025

 

ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN
HAYATI

"Ashâbım Yıldızlar Gibidir. Hangisine Uyarsanız Hidayeti Bulmuş Olursunuz." (Beyhâkî)

HAZRET-İ ÖMER'ÜL-FARUK -Radiyallahu Anh- (39)

 

Bizi Duâdan Unutma:

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz'den şöyle rivayet edilmiştir:

"Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'den umre yapmak için izin istedim. Allah'ın Resul'ü bana izin verdiler ve akabinde;

"Bizi duâdan unutma, sevgili kardeşim!" buyurdular."

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- sözlerine devamla şöyle buyurdu:

"Resulullah Aleyhisselâm'ın bu sözüne o kadar sevindim ki bana dünyayı verseler, o kadar sevinmezdim." (Ebu Dâvud - Tirmizî)

Diğer bir rivayette ise Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz'e hitaben;

"Sevgili kardeşim, bizi de duâna ortak et, bizi unutma!" buyurmuşlardır. (Ebu Dâvud - Tirmizî)

 

Bakî Kabristanlığındaki Hadise:

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz bir gün Medine-i Münevvere'deki Bakî kabristanlığına uğramıştı.

"Es-selâmü aleyküm yâ Ehle'l-kubur! (Ey kabir ehli!)" buyurdu.

Sözlerine şöyle devam etti:

"Bizi merak ediyorsanız bu taraftan haberler şöyle;

Hanımlarınız başkalarıyla evlendi.

Evlerinize başkaları oturdu.

Mallarınız da insanlar tarafından paylaşıldı!" dedi.

Bunun üzerine hâtiften bir ses şöyle cevap verdi:

"Bizim taraftan haberler de şöyle;

Önceden gönderdiğimiz her türlü iyilik ve sâlih ameli burada eksiksiz hazır vaziyette yaptıklarımızın karşılığını bulduk.

Dünyadayken infâk ettiğimiz mallarımızdan büyük kârlar elde ettik, orada verdiğimizi kazandık.

Cimrilik edip infâk etmediğimiz mallarımızın da hasretiyle yanıyor, pişmanlık duyuyoruz, bıraktıklarımızı kaybettik." (Kenzu'l-Ummal)

 

Daha Fazlasını İsteyin!

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- bir gün dostlarıyla birlikte oturuyordu. Onlardan; "Allah-u Teâlâ'dan bazı dilek ve temennilerde bulunmalarını" istedi. Yanında bulunanlardan biri:

"İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu paralarım olsa da Allah yolunda infâk etsem!.." dedi.

Bir diğeri:

"İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu altınlarım olsa da Allah için harcasam!.." dedi.

Bazıları da:

"İçinde bulunduğumuz şu hâne dolusu mücevherlere sahip olsam da onları Allah yolunda sarf etsem!.." diye temenni etti.

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz:

"Daha fazlasını isteyin!" buyurunca, onlar:

"Allah-u Teâlâ'dan daha başka ne isteyebiliriz ki?" dediler. Bunun üzerine Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- çok manidar bir cevap vererek şöyle buyurdular:

"Ben, içinde bulunduğumuz şu hânenin, Ebu Ubeyde bin Cerrâh, Muâz bin Cebel ve Huzeyfetü'l-Yemânî gibi müstesnâ ve seçkin Sahabe-i kiram ile dolu olmasını ve bu kimseleri Allah'a itaat yolunda, tebliğ, irşad ve ıslâh hizmetlerinde O'nun rızâsı için çalıştırıp istihdâm etmeyi temennî ederim." (Buhârî)

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu üç Ashâb-ı kiram'ı çok severdi. Ubeyde bin Cerrâh -radiyallahu anh- emin, Muâz bin Cebel -radiyallahu anh- âlim, Huzeyfetü'l-Yemânî -radiyallahu anh- sırdaş idi. Hazret-i Ebu Bekir Sıddîk -radiyallahu anh- Efendimiz ve Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz'in dönemlerinde her biri ayrı ayrı çok büyük hizmetler yapmışlardı.

Allah ve Resul'ünün yolunda, onların istediği ve beğendiği gibi; ilim, takvâ, ahlâk, fazilet, marifet ve cihad üzere numune olan kâmil insanların yerini hiçbir şey tutamaz ve dolduramaz. Onların eksikliğini de hiçbir şey telâfi edemez.


  Önceki Sonraki