Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (69) - Ömer Öngüt
Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (69)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Mayıs 2025

 

Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (69)

 

Namazda Zâhirî ve Bâtınî Huşu (2)

Namazda huşu; hem zâhirî hem bâtınî olmak üzere iki kısımdır:

 

Bâtınî Huşu:

 Namaz kılmaya başlayan bir kimse iftitah tekbirinden başlayıp selâm verinceye kadar, kendisinin Cenâb-ı Hakk'ın huzurunda bulunduğunu bilmelidir.

 O'nun heybet ve azameti karşısında kendisinin ne derece hakir, fakir olduğunu, merhamete ve mağfirete muhtaç, günahkâr bir kul olduğunu tefekkür etmelidir.

 İbadetler arasında Cenâb-ı Hakk'ın en çok sevdiği olan namaz sayesinde söz ve hareketleriyle af ve mağfiret talep edip O'nun lütuf ve ihsanını kazandıracak bir makamda bulunduğunu korku ve haşyetle düşünmelidir.

 Bu şekilde kılınan namazımız melâike-i kiram'ın muhtelif şekillerdeki ibadetlerini içinde topladığı için, diğer ibadetlerin en faziletlisi, af ve mağfiret sebeplerinin en mükemmelidir.

Meleklerin bir kısmı ayakta bir kısmı oturarak, bir kısmı rükû ve secde ile meşguldürler. Diğer bazısı da "Allah-u Ekber""Elhamdülillâh""Sübhanallah" gibi tekbir, tahmid ve tesbih ile emrolunmuşlardır. Namaz kılan müslümanlar da, bu faziletlerin hepsinden kısmî de olsa feyz almaktadırlar.

 

Zâhirî Huşu:

 Bir insan namaza başlar başlamaz tam bir sükûnetle, etrafına bakmadan, azalarını lüzumsuz hareketlerden koruyarak, Allah-u Teâlâ'nın huzurunda bulunup dilinden dökülen kelimelerin mânâsını düşünmelidir.

Zira Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde:

"Namaz içinde oraya buraya bakmak, kişinin namazından çaldığı hırsızlamadır." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 420)

"Kişi, namazından ne kadar anlarsa, o derece namaz kılmış sayılır." buyurmuşlardır.

 "Allah-u Ekber" deyince, Allah-u Teâlâ'nın her şeyden büyük olduğunu düşünmelidir.

 Sübhaneke Allahümme ve bihamdik: Ey Allah'ım! Sana hamd ederek, her türlü noksanlardan tenzih ederim.

 Vetebâre kesmük: Senin İsm-i şerif'inin hayır ve bereketleri cem ettiğini bilirim.

 Veteâlâ ceddük: Senin azamet ve şanını itiraf ederim.

 Velâ ilâhe ğayrûk: Senden başka bir mabud olmadığını dil ile ikrar, kalp ile tasdik ederim.

 Euzü billâhi mineşşeytanirracîm: Merhamet dergâhından kovulmuş şeytanın hile ve desiselerinden Cenâb-ı Hakk'a sığınırım.

 Bismillâhi: Cenâb-ı Allah'ın İsm-i şerif'i dilimde ve kalbimde bulunduğu halde namaza başlıyorum.

 Errahman: Öyle bir Allah ki dünyada merhameti herkese şâmil.

 Errahim: Ahirette ise itaatkâr kullarına cennet ve cemâlini ihsan buyurucudur...


  Önceki Sonraki