Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (67) - Ömer Öngüt
Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (67)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Mart 2025

 

Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (67)

 

Mârifetullah (7)

İman nedir?

Kendini inkâr ettiğin zaman, O'nu tasdik ettiğin zaman iman etmiş olursun. Gerçek iman da budur. Bunu böyle kabul edin. Vaktâki kendini inkâr ettiğin zaman, "Lâ!" dediğin zaman kendini de kâinatı da inkâr ettiği zaman, Var olan husule gelir. Açık söylüyorum, iman budur diyorum. İmanın hakikisi budur, külün hakikisi budur.

"Lâ ilâhe" Şimdi bir pehlivan hasmını yendiği, devirdiği zaman pehlivan oluyor. Fakat asıl pehlivanlık, âlemleri bir anda devirdiği zaman, yaratılanları değil de, Yaratan'ı bulduğun zaman olur.

Âlim-i billâh olanlar "Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn" dedikleri zaman kendilerinden zerre kalmaz, "Rabbi'l-âlemîn" husule gelir. O öyle bir Allah ki, âlemlerin yaratıcısı ve mürebbisidir. Âlemler maske gibi hükümsüzdür. Çünkü "Ol!" emriyle oluyor, "Öl!" emriyle ölüyor.

Mülkü O yarattı, sen ise O'nu mülkün içinde zannediyorsun, hem de "Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn" diyorsun. Bu ne biçim iman, ne biçim zan? Halbuki sizin gördüğünüz bu mülk en küçüğüdür, Allah-u Teâlâ'nın yarattığını yalnız O bilir.

İmâm-ı Rabbânî -kuddise sırruh- Hazretleri "Mektûbat" adlı eserinin "348. Mektub"unda şöyle buyurmaktadır:

"Hakiki fenâ ancak şu şekilde gerçekleşir; isimlerin, sıfatların durum ve itibarların çokluğu, tamamen gözden kaybolup gizlendiğinde, sırf yüce Zât'ın birliğinden başka hiçbir şey asla görünmeyip düşünülmediğinde tahakkuk eder.

Allah'a seyir makamı, gerçekten tümüyle bu makamda tecelli eder. Bu makamda, gölge bağlarından tamamıyla kurtulabilme düşünülebilir. İşte bu vakitte muamele, aslın da aslında cereyan eder. İşaret edenden, işaret edilene dönülür. İlimden -bilmekten- görmeye çıkış, yükselme meydana gelmiş olur. Elçiler kalkar, çıplak olarak kavuşma gerçekleşir, baş başa kalınır. Şöyle şöyle... sonra yine şöyle... devam eder gider. Rumuz ve işaret dışında bu makamla ilgili haber vermek ve konuşmak mümkün değil. Ayrıca yine bu da müphem ve kapalı olur."

Onun içindir ki bu ilimlere girilmez. Bu ilimler ilâhî deryâdır, burada yüzülmez. Şimdi siz bunu isimle de olsun kavramış oldunuz. Tasavvur buyurun ki bunları yaşayanın hâli nedir?


  Önceki Sonraki