Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
EVLİYÂ-İ KİRAM -Kaddesallahu Esrârehüm- HAZERÂTI'NIN "HÂTEMÜ'L-EVLİYÂ" HAKKINDAKİ BEYAN ve İFŞAATLARI (288) - Hakîm et-Tirmizî -kuddise sırruh- (92) - Ömer Öngüt
Hakîm et-Tirmizî -kuddise sırruh- (92)
EVLİYÂ-İ KİRAM -Kaddesallahu Esrârehüm- HAZERÂTI'NIN "HÂTEMÜ'L-EVLİYÂ" HAKKINDAKİ BEYAN ve İFŞAATLARI (288)
Dizi Yazı - "Hâtemü'l-Evliyâ" Hakkındaki Beyan ve İfşaatlar
1 Ocak 2025

 

EVLİYÂ-İ KİRAM
-Kaddesallahu Esrârehüm- HAZERÂTI'NIN
"HÂTEMÜ'L-EVLİYÂ" HAKKINDAKİ
BEYAN ve İFŞAATLARI (288)

Hakîm et-Tirmizî -kuddise sırruh- (92)

"ED-DÜRRİ'L-MEKNÛN FÎ-ES'İLE MÂ KÂNE VE MÂ YEKÛN" ADLI MECMÛADA YER ALAN ESERLER ve İFŞAATLAR (11)

 

"O hem Evvel'dir, hem Âhir'dir, hem Zâhir'dir, hem Bâtın'dır." (Hadîd: 3)

Buyruğunun Tefsiri / 5

Bu nedenle cennetin ve cehennemin numunesini henüz dünyada iken getirmekle kalmamış; aynı şekilde, işin en başında yaptıklarının da birer numunesini getirmiştir.

İşte:

"Âdem Rahmân suretinde yaratıldı."

Buyruğunun tefsiri de budur.

Bu ise Ehad, Ferd ve Bâtın olan Zât'ın, kullarına işlediği teâmülün suretidir ki, idrak edilmesi imkân dahilinde değildir.

O'nun onlara işlediği bu suretin bir keyfiyyeti yoktur; bu ise suretler hakkındadır ve:

"O Zâhir'dir." işte budur. (Hadîd: 3)

Bu ise onun şu buyruğu ile ilgilidir:

"O hem Evvel'dir, hem Âhir'dir, hem Zâhir'dir, hem Bâtın'dır." (Hadîd: 3)

"Zâhir" odur ki; kudret-i ilâhi ile halkın üzerine yüklenen O'na âit sıfatların zuhur etmesidir.

"Bâtın" ise kalplerde gizli olandır, onun bir keyfiyyeti yoktur.

Peki "O'nun kudret elinde tutması" ne demektir?

O Melik'tir, mülkünün yegâne sahibi ve hükümdarıdır; onu elinde hapsedip sımsıkı tutmasıdır. Zira o onun mülküdür.

O kendisini hapsedip kudret elinde tuttuğu şeyi, mülkü olan mahlûku kuşatarak, kahr ile kendi kudret çemberi içerisinde bulundurur.

Güç ve kudret halkın kalplerine yüklenmesine rağmen, onun nefsi ebedi olmaz.

"O Zâhir'dir"; aynı zamanda O'nun cömertliğini ve keremini de izhâr etmesidir.

O Hâlik'tir, yarattıklarıyla yarattıklarından gayrısını birbirinden tefrik etmiştir.

İşte bu, kulları için cömertlik, kerem ve rahmetini kalplere yüklediği güçle, O'nun kudret-i ilâhi'sini izhâr etmesidir ve bunu da onu kudret elinde tutmakla izhâr eder.

O onu, kahrı ile etrafını sarıp çevirerek kudret eli altında tutar.

Lügatte: "Bu, yeryüzünün yaratılışıdır ve ayrıca bu, O'nun ayırıp paylaştırdığı kudretin kalıp ve elbisesidir." denilmiştir.

Yani; sizi de bir kuş gibi çamurdan yarattı.

Yani; Sizin güç ve kudretiniz O'ndandır.

Yine denilmiştir ki:

"Hâlik'in diri ve uyanık oluşu kudret-i ilâhi'dir, herhangi bir şeyin değerli olması da ondan ayrılan pay iledir."

Yine şöyle denilmiştir:

"Öne çıkıp görünme, yaratılan şeyin yayılıp yerine yerleşmesidir. Bazı topluluklar ise yaratılmasına rağmen yayılıp yerleştirilmezler."

Denilir ki:

"Diriltilip uyanık tutulma ve yayılıp yerleştirilme, ayrılıp paylaştırılma ile ilgilidir."

Yine denilir ki:

"Yeryüzünün yayılıp döşenmesi, onun parçalanıp ayrılarak yayılıp döşenmesi şeklinde bir yayılma ve döşenmedir."

Ve denilmiştir ki:

"Ziyâdeliklerin yayılıp yerleşmesi, onunla ilgili yayılıp yerleşmesi gerekenlerin yayılıp döşenmesidir."

Onda boşluklar ortaya çıkınca, boşta kalan gözenek de yayılıp yerleştirilir; bu ise zıtlıklardan ibarettir.

Yine denilir ki:

"Yeni ziyâdelikler de yayılıp yerleştirilme iledir."

Seni öne çıkarıp göstermesinin mânâsı ise; O'nun geçmişteki işi için seni hazırladığı vakittir.


  Önceki Sonraki