Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 376.SAYI - Ömer Öngüt
376.SAYI, Ocak 2025
Hakikat 376. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri, Şeyhi Halil Fevzi -kuddise sırruh- Hazretleri'nin 1950 yılında vefat etmesi üzerine genç yaşta emânet-i ilâhî'yi taşımaya başlamışlar, 2010 yılındaki vefatlarına kadar 60 yıl boyunca İslâm'a, imana hizmet etmişler, insanları irşad etmişlerdi.

Hazret-i Allah'tan gelen bu ilim ve mahviyet ile irşad halkaları sadece kendi ihvanına değil bütün müslümanlara uzanmıştı.

Tasavvuf erbabı, mürşidler, şeyhler eserlerinden ilham aldılar, kendi talebelerine okunması için tavsiye ettiler. Bunlar arasında tanınmış zâtlar vardı.

Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri anne tarafından "Seyyid" idi. Ama kimse bilmezdi. İlk baskısı 1980 yılında yapılan "Notlar" isimli kitabında sadece yazarı belli olsun diye izin verdikleri "Ömer Öngüt" isminden başka hakkında hiçbir bilgiye yer vermemişlerdi. Yine ilk baskısı 1982'de yapılan "Sözler ve Notlar" isimli eserinde de tercüme-i hâl yoktu.

Dedeleri Medine-i Münevvere'li Şeyh Ahmet Efendi'nin torunu olmaları hasebiyle "Seyyid" olup o mübarek soydan gelmektedirler. Fakat bunu hiçbir zaman öne sürmemişlerdir.

Tevâzu ve mahviyet halleri o kadar ileri idi ki: Resulullah Aleyhisselâm'ın torunu olduklarını söylemek bir tarafa; "Elimizden gelse, ismimizi kitaplardan kazımak isteriz." buyurmuşlardı. O öyle bir Zât-ı Âli idi.

Zaten kitaplar ilk çıktığı zaman kendi isimlerinin kitaplara konulmamasını istemişlerdi. Bunun bir zorunluluk olduğunun, karışır ihtimalinin izâhı ve yapılan ricalar üzerine "Peki" demişlerdir.

Din-i İslâm'ın ilk tazeliğini, Asr-ı saadet gibi bir devri yaşamaya ve yaşatmaya çalışmışlar ve etraflarına Ahkâm-ı ilâhi'ye, Sünnet-i seniyye hususunda numune olmuşlardır. Sevenlerinin gönüllerine yalnız Allah ve Resul'ünün sevgisini doldurmaya, gerçek bir mümin, örnek bir müslüman, numune bir insan olmalarına gayret etmişlerdir.

Gayeleri; Allah-u Teâlâ ve Resulullah. Davası; İslâm ve vatanın selâmeti idi.

Hayatı hep Allah ile ve Allah için geçti, hep O'nunla oldu, hep O'ndan bahsetti. Her konuşması, kelimesi Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif idi. Her haliyle tam bir numune idi, çok kibar ve çok nazik çok asil bir Zât-ı alî idi. O birini sevdiği zaman Allah için sever, o birine buğzettiği zaman Allah için buğzederdi.

Lâtif konuşurlardı. Konuşmalarındaki fesahat ve belâgati tarif edilemez; son derece fasih söz söyler, gayet açık, latif ve külfetsiz konuşur, herkesin seviyesine göre hitap ederlerdi. Lüzumsuz yere konuşmaz, konuştuğu zaman sözün en güzelini söyler, az kelimeyle çok şey anlatırlardı.

Bütün işlerini tam bir intizam içinde yapar, vaktini hiç israf etmezlerdi. Namaz vakitleri, zikrullah, tesbih ve tehlil zamanları, istirahat zamanları, misafirlerini ve ziyaretçilerini kabul zamanları hep belirli idi.

Nafile olan; İşrak, Duha, Evvabin namazlarını mutlaka kılarlar ve tavsiye ederlerdi. Kur'an-ı kerim okumayı ve dinlemeyi çok severlerdi. Az yer, az uyurlardı.

Ömrü; gündüzleri çalışma ve irşad, geceleri ibadet ve taat ile geçti. Geceleri uykusu 2-3 saatti ve yatmak icap ettiğinde halının üstünde yatarlardı.

Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin hayat-ı saadetlerinden bazı mühim konuları, yaşantılarından ve yaşadıkları hallere dair hususi mevzuları, onun hakkında az-çok bir bilgiye sahip olan veya onu hiç bilmeyen ya da kulaktan duyma tanıyan, hatta su-i zan içeren bilgilere sahip olanlara doğru bilgiyi vermek ve bu Zât-ı âli'yi bir nebze de olsa tanıtabilmek amacıyla mühim mevzuları arz edeceğiz inşallah...

Bu ay'ın başında başlayacak olan "Üç Aylar"ınızı ve idrak edilecek olan "Regaib ve Miraç Kandilleri"nizi tebrik eder, tüm İslâm âlemi'ne hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Allah'tan niyaz ederiz.

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - "ALLAH BU ÜMMETTEN BİR ÂLİMİ ALIRSA, BU İSLÂM'DA AÇILAN BİR GEDİK OLUR ve KIYAMETE KADAR ONUN BOŞLUĞU KAPANMAZ." (Hadis-i Şerif) - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
"ALLAH BU ÜMMETTEN BİR ÂLİMİ ALIRSA, BU İSLÂM'DA AÇILAN BİR GEDİK OLUR ve KIYAMETE KADAR ONUN BOŞLUĞU KAPANMAZ." (Hadis-i Şerif)