Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (63) - Ömer Öngüt
Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (63)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Kasım 2024

 

Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (63)

 

Mârifetullah (3)

Bu âlemleri O yoktan var etti ve şekil verdi. Âlemlerin Rabb'i yalnız O'dur. Dilediği anda yaratır, dilediği anda yok eder. Yok iken yaratıyor, var iken yok ediyor.

Hücreleri yaratıp öldürdüğü gibi, kâinatı da yaratıp öldürüyor. Hücrelerini anbean öldürüp dirilttiğinden hiç kimsenin haberi yok, bütün kâinat da böyledir.

Dilediği zaman yaratıyor, dilediği zaman öldürüyor. Dirilten de O, öldüren de O. Bu tecelliyâttan âlemlerin hiç haberi olmaz. İnsanoğlu zannediyor ki kendisi var, O'na bakmaya çalışıyor. Ne kadar ters bir durum!

Hâlbuki gerek insan gerek kâinât yalnız bir perdeden ibarettir. Perdeyi kaldır O var. Perdeye "Ol!" diyor, perde oluyor. Yaratan O'dur. Yani O içte, sen dışta... Sen dıştasın, içtekini aramaya, perdede O'nu görmeye çalışıyorsun. Bu mümkün değildir. Sen bir perdeden ibaretsin, kâinât da bir perdedir. Perdeyi kaldır O var.

Sen âlemlerin içinde bulunduğun halde bu sözü söylersen, sözden ibaret kalır.

"Erden Hakk'a varmak gerek,

Varanları bulmak gerek."

Nitekim Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Sâdıklarla beraber olunuz." buyuruyor. (Tevbe: 119)

Dünyaya geliş sebebin budur. Nasibin varsa Hakk'ı bulursun. Bulamadın, bil ki zannında kaldın.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Ben cinleri ve insanları ancak (beni bilsinler) bana ibadet etsinler diye yarattım." buyuruyor. (Zâriyât: 56)

O'nu bilmek, O'nu bulmak; O'nu bilerek ihlâs ile ibadet etmekle kaimdir. Zira dikkat et! Hem "Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn" diyorsun, bütün âlemleri yarattığını söylüyorsun; fakat söylediğinin mânâsını aslında sen de bilmiyorsun. O'nu bilmediğin için, yarattığı mülkünün içinde Yaratan'ı arıyorsun.

O'nun İsm-i şerif'lerinden birisi de "Kayyûm"dur. Her şeye hâkim olan, bütün varlıkları ayakta tutan, her şeye belirli bir zamana kadar ayakta durması için sebepler ihsan buyuran O'dur. Her şey Hakk ile kaimdir.

İnsan "Rabbü'l-âlemîn" diyor amma ne söylediğini bilmiyor. O "Rabb"dır, âlemleri O yaratmıştır. Âlemler Allah değildir. O ayrı, O ayrıdır. Âlemler "Ol!" demekten ibarettir, Rabbü'l-âlemin "Ol!" diyor oluveriyor. Zerre de böyledir, kürre de böyledir. Her şey "Ol!" demekle olmuştur. Fakat Allah-u Teâlâ'nın ayrı, âlemlerin ayrı olduğunu kimse bilmiyor...


  Önceki Sonraki