Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
İSLÂM İLMİHALİ - Dâr-ül Harp - Dâr-ül İslâm (2) - Ömer Öngüt
Dâr-ül Harp - Dâr-ül İslâm (2)
İSLÂM İLMİHALİ
Dizi Yazı - İslâm İlmihali
1 Ağustos 2024

 

İSLAM İLMİHALİ

Dâr-ül Harp - Dâr-ül İslâm (2)

 

Sual:

Türkiye Dâr-ül harp midir?

 

Cevap:

Hayır! Çünkü hükümet erkânı ve milletin çoğunluğu, Elhamdülillâh yüzde doksan müslümandır. O halde nasıl Dâr-ül harptir diyebiliriz? Temsil olarak Almanya'yı ele alalım. Bu kadar Müslüman Türk işçisi çalıştığı halde; İslâm diyarı mıdır, küfür diyarı mıdır? Elbette küfür diyarıdır. Niçin? Bütün hükümet erkânı ve milletin ekserisi gayr-i müslim olduğu için... Burada haramı haram, helâlı helâl bilmek gerekir. Allah-u Teâlâ'nın haram kıldığı haramdır. Harama helâl demek küfürdür. Madem ki Türkiye İslâm diyarıdır, şu halde Dâr-ül harp diyemezsin. Diyorsan delilin nedir? Bu kadar açık Âyet-i kerime'ler getirilirken siz de delil olarak bir Âyet-i kerime getiriverin, eğer doğru sözlü iseniz. Üstelik Dar-ül harptir diyenler, bütün hükümet erkânına ve millete de küfür damgasını vuruyorlar da, şu Hadis-i şerif'in kapsamına girdiklerinin farkında bile değiller.

"Bir kimse müslüman kardeşine fısk ve küfür isnad etmesin. Zira o kimsede bu haller yoksa, sözler sahibine döner." buyuruyorlar. (Buhârî)

Onlar yalnız kendilerini müslüman zannediyorlar ve her bölücü de bunu bahane ederek halkı kendine çekip-çevirmeye çalışıyor. Bu suretle din kardeşliğini, İslâm birliğini, güzel vatanımızı paramparça yapmak istiyorlar. Parçalamak isteyenleri değil suçlamak, elimizden gelse elini ve dilini uzatanları hemen men ederiz.

Biz bunu daha evvel de izah etmiştik. "Ben hükümet Hazret-i Allah'ın bütün emirlerine uyuyor demiyorum. Hükümeti medih ve müdafaa etmiyorum. Maaş da almıyorum. Sadece fitne ve bölücülük edenleri nifaktan ittifaka dâvet ediyorum."

Zira Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:

"Sizden bir kimse çirkin bir iş görürse onu eliyle derhal değiştirsin. Eğer buna gücü yetmezse dili ile değiştirsin. Buna da gücü yetmezse bari kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir." buyurmuşlardır. (Müslim)

Hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime'sinde şöyle buyuruyor:

"Her kim Rahman olan Allah'ın zikrinden göz yumarsa, biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık o onun ayrılmaz bir arkadaşıdır. Hiç şüphesiz ki şeytanlar o insanları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin hidayete erdirilmiş olduklarını zannederler.

Nihayet o bize geldiği zaman der ki 'Ey şeytan! Keşke benimle senin aranda gün doğusu ile batısı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü arkadaşmışsın sen." (Zuhruf: 36-37-38)

Gerçek mânâda bütün bu sözlerimiz bilmeyerek bir bölücü grubun içine girip hakikat zannıyla çalışan temiz ve nezih kardeşlerimize izah ve ikna maksadıyla söylenmiştir.

Yarın huzur-u ilâhiye çıktıklarında büyük vebal altında kalıp şiddetli azap göreceklerinden, vicdanımızdan kopup gelen hislerimizi beyan ediyoruz.