Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz Ashab-ı kiram'dan bazılarının seslerini beğenir ve onların güzel sesle Kur'an-ı kerim okumalarını dinlerdi.
Ebu Musa el-Eş'arî -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kendisine:
"Dün gece senin okuyuşunu dinlerken beni bir görmeliydin! Gerçekten sana Âl-i Dâvud'un mizmarlarından bir mizmar verilmiş!" buyurdular. (Müslim: 798)
Ebu Musa -radiyallahu anh-in son derece güzel ve yanık bir sesi vardı. Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- de onun okuyuşundan çok hoşlanır "Bize Rabb'imizi hatırlat!" derdi. O da sesini güzelleştirerek Kur'an-ı kerim okurdu. Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- "Kur'an okurken sesini güzelleştirenler Ebu Musa gibi güzelleştirsinler." buyururdu.
Hadis-i şerif'te şöyle buyuruluyor:
"Güzel ses Kur'an'ın bir nevi ziynetidir ki tesirini artırır." (Buhâri)
Güzel sesle okunan Kur'an-ı kerim, insanların gönlüne daha çok tesir eder, rikkate gelmeye sebep olur, dinlenilmesine vesile olur.
Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz'e şöyle sordular:
"Sizin İslâmiyet'ten evvel de bazı iyi halleriniz vardı. Meselâ; yalan söylemezdiniz, içki içmezdiniz, bir kimsenin hanesine gitseniz ailesiyle görüşmezdiniz. Bu neden idi?" Şöyle cevap verdiler:
"Yalan söyleyen kimseler pek rezil ve itibarsız olurlar. Onun için ben tenezzül etmezdim.
Sarhoş olanların da rezaletlerini görürdüm bundan dolayı sarhoşluğu kabul etmezdim.
Sonra bir kimse benim evimde ailemle görüşse kabul etmezdim. Onun için ben de bunları yapmazdım."
İnsanın hayatında lâzım olan şeylerden hepsini Cenâb-ı Hakk helâl etmiş. Yemek, içmek... gibi.
Fakat mülevves, pis olan şeyleri de haram kılmıştır. İslâm mukaddes ilâhi bir nizamdır. Ahkâm-ı ilâhi dairesinde hareket edenler için azap da yoktur. Mucibiyle amel edenleri de cennete götürür.
Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz mümin bir kişide bulunması gereken beş hasleti sıralayarak şöyle buyurmuşlardır:
"Kendisinde beş haslet bulunan kimse saiddir, bahtiyardır:
1. Her an Cenâb-ı Hakk'ı zikreden kimse.
2. Bir belâya dûçar kılındığı vakit can-u gönülden; 'İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn' diyebilen kimse.
3. Bir nimete nail kılındığı vakit;
'Elhamdü lillâhi Rabbil âlemin' diyen kimse.
4. Bir şeye başlarken;
'Bismillâhir-Rahmânir-Rahîm' diyen kimse.
5. Kendisinden bir günah sâdır olduğu vakit;
'İşlediğim bütün günahlardan dolayı Allah'ım sana istiğfar ederim.' diyen kimse saiddir."
•
Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz'in; hem dünya hayatında tatbik edildikçe kişiye reçete olacak hem de ahiret hayatında kurtuluşa vesile kılınacak düstur ve beyanları şöyledir:
"Bütün dostlara baktım; içlerinde dilini tutmaktan efdâl dost görmedim.
Bütün libaslara baktım; içlerinde verâdan güzel elbise bulamadım.
Bütün mallara baktım; içlerinde kanaattan efdâlini göremedim.
Bütün taamları tattım; içlerinde sabırdan tatlısını bulamadım."