Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (53) - Ömer Öngüt
Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (53)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Ocak 2024

 

Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (53)

 

Nimet Verilenlerin Yolu (4)

Cennette meyveli-meyvesiz ağaçlar, asmalar, palmiyeler, her mevsim yetişen ve yeme yasağı bulunmayan en güzel yiyecekler bulunur.

Orada yüksek binalar, bahçelerle çevrili köşkler vardır. Bu köşklerin bazıları altın ve gümüşten, bazıları inci ve yakuttandır.

Cennet halkı ipekten yeşil elbiseler giyerler, çeşitli renklerde elbiseler de vardır. Hiçbirinin rengi diğerinin rengine benzemez. Hiç eskimezler. Altın, inci ve gümüşten bilezik, yüzük gibi ziynetler takınırlar.

Cennette tezevvüc etmemiş bekâr hiç kimse kalmayacaktır. Herkesin ameldeki derecesine göre en az iki kadın ve birçok huriler verilecektir. Çoğu için hudut yoktur.

Dünyada iman edip sâlih amel işleyen ve cennete girmeyi hak eden eşler, cennette de yine beraber olurlar.

Kadın birden fazla koca ile evli idiyse, bu takdirde sonuncuya veya en iyisine yahut kendi arzusu ile seçtiği birisine tahsis edilir.

Dünya kadınları hem güzellik hem de huy bakımından hurilerden çok üstündür. Huriler aynı zamanda onların hizmetçileridirler. Aralarında kıskançlık ve düşmanlık yoktur, samimiyet ve dostluk vardır.

Küçük büyük bütün cennet halkı otuz üç yaşında olacaktır. Kadınların ise on altı yaşında olacağı rivayet edilmektedir.

Cennetteki kadınlar ve huriler tertemizdir. Hayız, nifas gibi halleri yoktur, çocuk doğurmazlar. Hepsi bakiredir, bakirelikleri gitmez.

Cennette ayrıca Vildan ve Gılman isminde erkek hizmetçiler vardır. Allah-u Teâlâ onları cennet halkına hizmet etmeleri için yaratmıştır.

Müminler cennette bütün bu nimetlerin üstünde, mekândan münezzeh olarak Allah-u Teâlâ'yı zaman zaman görmek saâdetine nâil olacaklardır. Bu nimete kavuştukça, diğer bütün nimet ve zevkleri unutacaklardır.

Kadın erkek her Cuma Allah-u Teâlâ'nın daveti üzerine O'nun yüce ziyaretine giderler. Nûrdan perde kalkar ve Cenâb-ı Hakk'ı dolunay gibi net olarak görürler. Yüzleri daha da güzelleşmiş olarak köşklerine dönerler. Eşleri onları neşe ile, sevinçle karşılar.

Allah-u Teâlâ Hazretleri müminleri cennete ve sâlih amellere teşvik etmek üzere şöyle buyurmaktadır:

"Ey insanlar! Rabb'iniz tarafından bağışlanmaya; Allah'a ve Peygamber'ine inananlar için hazırlanmış, genişliği yerle göğün genişliği kadar olan cennete koşun. Bu Allah'ın dilediğine verdiği lütfudur. Allah büyük lütuf sahibidir." (Hadîd: 21)


  Önceki Sonraki