Bir faiz-kumar ekonomisi olarak özetlenebilecek küresel ekonomik sistem uzun zamandır sürdürülmesi çok zor bir aşamaya gelmiş durumda. Balon şişti ve balonun sahipleri patlamasını önlemek için büyük bir efor sarfetmek zorunda kalıyorlar.
Devasa boyutlara ulaşan faiz-kumar sarmalında yaşanan çalkantılar reel ekonomiyi de haliyle olumsuz etkiliyor. Üstüne pandemi, savaş, ekonomik rekabet gibi küresel olayların da eklenmesiyle zorluklar iyice artıyor. Özellikle geniş halk kesimlerinin hayat şartları gittikçe kötüleşiyor, işsizlik artıyor.
Dünyanın ekonomik gidişatının, bu faiz-kumar düzeninin nereye evrileceğini kestirmek, bu balonun bir gün patlayacağını tahmin etmek zor değil.
Peki o güne ne kadar yakınız?
Aslında dünya yakın zamanda birçok sefer direkten döndü. Devasa boyutlarda para basarak, yüzlerce milyar dolarlarla bankalar kurtararak bu patlamayı geciktirmekte başarılı oldular. Bu şekilde daha ne kadar götürebilirler bir muamma. Daha yeni Amerika'da batan birkaç büyük bankayı bir yerlere yamadılar, Haziran ayında Amerikan devleti temerrüde düşme tehlikesi atlattı.
Ülkeler harcamalarını finanse edemediklerinde tercih edilmeyen bir yöntem kullanırlar; para basarlar (değişik yöntemlerle para üretirler). Bu durum enflasyona sebep olur ve ülkenin bütün fertlerinin ödemek zorunda olduğu bir yüke dönüşür. Oysa Amerika milyar milyar dolar basıp dünyaya salarak kendi sorunlarını finanse ettiğinde "dolar"ın küresel rezerv para olarak kullanılması sebebiyle bu sadece Amerika'nın değil bütün dünya halklarının üzerine binen bir yüke dönüşür. 1944 yılında o günün ABD Hazine Bakanı hâla geçerliliğini koruyan şu meşhur sözü söylemişti: "Dolar bizim para birimimiz ama sizin sorununuz."
Amerika bu durumun semeresini tıka basa sömürmekle yetinmez, bir de "dolar"ı söz dinlemeyen ülkeleri terbiye etmek, halklarını cezalandırmak için kullanır.
Bu sebeple ABD doların tahtını sarsacak hamlelerde bulunan ülkeleri gerekirse silah zoruyla terbiye etmekten çekinmez. Dikkat ederseniz Avrupa'da Euro'nun ortaya çıkmasını sineye çekti ancak Irak, Libya gibi ülkelere saldırmasının esas sebebinin Euro ile petrol satmaya kalkmaları olduğu hep söylenegeldi.
Amerikan nobranlığından illallah diyen ülkeler bugün de alternatif arayışında. Bu anlamda yakın tarihte görülmemiş boyutta daha ciddi bir durum var. Çin ile işbirliği yapan, Çin parasıyla petrol satıp ticaret yapan Rusya, İran, Arabistan, Brezilya gibi ülkeler var.
Şunu unutmayalım ki; Amerika küresel hegemonyasının temel dayanağı olan, doların rezerv para tahtının yıkılmasına savaşsız olarak izin vermeyecektir.
Diğer yandan;
"Dünya bir cifedir, taliplisi kelptir." Hadis-i şerif'inden kıyasla küresel faiz-kumar ekonomisini bir teşbihle büyük bir gübre yığınına benzetebiliriz. Bu düzenin sahiplerinin, faizden nemalanan, servetine servet katan küresel baronların gıdası, varlık sebebi bu sistemdir. "Gübre sineği"nin gıdasının gübre olması gibi bunlar bu sistem olmadan yaşayamazlar. Bu sistemi korumak için bir kelp gibi saldırırlar. Bu teşbihi "Dinleri para olacak" Hadis-i şerif'i ile de birleştirebiliriz. Bunlar için bu sistem bir put mesabesindedir.
Bütün dünya bu pis düzenin içine çekilmiş ve hapsolmuş durumdadır. Herkes, her ülke bunların bu çarkına su taşıyan bir kovaya dönüşmüş durumda. Dirayetleri ve ferasetleri nispetinde kimisi dizine kadar, kimisi beline kadar, kimisi boynuna kadar, kimisi tamamen bu bataklığın içine batmış durumda.
Çin gibi bazı ülkelerin Amerika'ya tepki olarak ayrı bir sistem kurma gayretlerinin esas gayesi de bu düzeni ortadan kaldırmak değil. Amaç Amerikan hegomanyasını yıkmak, yerine benzer bir şey koymak.
Türkiye bu fâiz çarkından kurtulmak için bir deneme yaptı. Ancak kazandığından fazlasını tüketen, halkına karşı güven duygusunu vermekte başarısız olan bir ülke olarak bu denemede başarısız olduk. Bunda millet olarak bizim de üzerimize almamız gerekenler var; üç kuruş ucuz diye ithal mala rağbet gösteren; cebi sözkonusu olduğunda milli duygularını unutan; ufacık kıpırdayınca dolara koşan; para gelsin de nereden gelirse gelsin zihniyetine sahip; faizle borçlanarak ev, araba vs. alan bir millet olarak biz neye talibiz, neyi bekliyoruz?
Devlet olarak bundan sonra yapılması gereken en önemli şey ise "Güven" duygusunu tesis etmek ve bunu tesis ettikten sonra bu algıyı kaybetmemektir. Ekonomi denilen şeyin yarıdan fazlası "Güven"dir. 100 yıllık altın ons fiyatını takip ederseniz Amerikan ekonomisine, Amerikan gücüne güvenin sallandığı yıllarda altın fiyatı yükselmiş, aksi durumlarda düşmüştür.
Cari açığın kapatılması için yapılan gayretler de adeta bir milli dava haline getirilmelidir.
Ve nihayetinde bu faiz düzenine oluk oluk para akıtmaktan kurtulmak için atılacak adımlar bu düzenin sahiplerinin dikkatini çekmeden, sağlam ve emin adımlarla, hepsinden önemlisi bu bilince sahip olarak atılmalıdır. Kendisini bu çarkın içinde bir dişli gibi gören, bu düzenin içinde al-ver yaparak para kazanacağını zanneden ekonomi allamelerinin bu bilince sahip olmasını beklemek çok zordur.
Bu pis düzen bir gün yıkılacak. Ancak bu yıkım kaçınılmaz olarak büyük acılar ortaya çıkartabilir. En son ABD Genel Kurmay Başkanı'nın da itiraf ettiği üzere; "Önümüzdeki 10-15 yıllık dönemde büyük zorluklar ve krizler kapıda."
Afet hazırlığı ve yönetimi için yapılan çalışmaların önemli bir konusu da gelmesi muhtemel küresel ekonomik afetler olmalıdır.