• Kıbleden dönmemesini temin maksadıyla cenazenin arkası toprakla takviye edilir.
• Cenaze kabire konulduktan sonra üzerine tahta veya kerpiç gibi şeyler dizilerek tavanımsı bir örtü yapılır. Bu durumda toprak ölünün tam üzerine değil, bu şeyler üzerine atılmış olur.
• Kabrin kenarına yakın olan herkesin kabir üzerine üçer avuç veya kürek toprak atmaları Sünnet-i seniye'dir.
İlk atışta:
"Minhâ halâknâküm = Sizi topraktan yarattık."
İkincisinde:
"Ve fîhâ nuiydüküm = Sizi ölümünüzden sonra yine toprağa döndüreceğiz."
Üçüncüsünde ise:
"Ve minhâ nuhricüküm târeten uhrâ = Sizi bir kere daha ondan çıkaracağız." diyerek Tâhâ Sûre-i şerif'inin 54. Âyet-i kerime'sini bu şekilde okumak müstehaptır.
• Dibi ıslak olan bir kabrin içine toprak döşenmesi Sünnet-i seniye'dir.
• Kabre içinden çıkan topraktan fazlasını atmak mekruhtur. Toprağı yükseltip, kabri deve hörgücü gibi yapmak gerekir. Pekiştirmek için üzerine su serpilebilir.
• Cenazeleri gündüz defnetmek müstehaptır. Geceleyin defnetmek de mekruh değildir. Şu kadar var ki bir mecburiyet bulunmadıkça gece defnetmemelidir.
• İzi kaybolmasın diye eğer ihtiyaç hissedilirse kabirler üzerine yazı yazmakta bir beis yoktur.
• Kabir üzerine oturmak, yürümek, uyumak, küçük ve büyük abdestini bozmak mekruhtur.
• Kabir kazıldığı zaman ölülerin kemiklerine rastlanırsa çıkarılmaz, yerinden oynatılmaz. Kemikleri kırmaktan sakınmak lâzımdır.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:
"Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir." (Ebu Dâvud: 3207)
• Zaruret olmadıkça bir kabre iki kişinin gömülmesi câiz değildir. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir kabre bir kişiden fazlasını hiç gömmemiştir.
Ölülerin sayısı çok olup kısa zamanda hepsine ayrı ayrı kabir kazmak güç olursa, yahut yer darlığı olursa, birbirine yabancı erkek ve kadınlar da olsa birden fazlası bir arada gömülebilir.
Ölünün cesedi çürüyüp tamamen toprak olursa, başkasının cenazesini onun kabrine defnetmek câizdir.
• Bir kimsenin kabristandan bir mezar yeri satın alıp oraya gömülmesini vasiyet etmesinde bir mahzur yoktur.
• Kabir üzerinde bulunan yaş bitkileri, otları kesmek mekruhtur. Çünkü otlar yaş bulundukları müddetçe Allah-u Teâlâ'yı tesbih ederler. Bu bitkilerin zikri sebebiyle kabre rahmet iner. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz yeşil bir hurma dalını ikiye ayırdıktan sonra azap çekmekte olduğunu bildirdiği iki kabir üzerine dikmiş, bunlar kurumadığı müddetçe sahiplerinden azabın hafifletileceğini açıklamıştır.
Kuru otları koparmakta bir mahzur yoktur.