Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (139) - Allah Yolu - Ömer Öngüt
Allah Yolu
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (139)
Dizi Yazı - İnciler ve Hatıralar
1 Kasım 2022

 

Muhterem Ömer Öngüt
-kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin
Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (139)

 

Allah Yolu:

“Efendilerimiz bu yolu Allah yolu diye tertemiz bırakmışlar. Şahsın ismi geçmemeli, bunu şahsa mâl etmemeli.

Cenâb-ı Hakk bir mahlûkunu kölelik şerefine nail ederse, ondan daha büyük fazilet yoktur. İkinci bir isim takmak bize çok acayip geliyor.

Bunun içindir ki sırası geldikçe size arzediyoruz. “Elimden gelse ismimi değil cismimi de kazıyacağım” diye.

Ad yapıp çığır açmayın. Yol Allah’ındır, dilediğine verir. Bölücülükten, tefrikadan çok çekinin. Birçok insanların böyle helâk olduğunu gördüm ve görüyorum.

Bölücülükten çok çekindiğimizden, böyle hadiselere meydan vermemek için tedbir mahiyetinde bunları söylüyoruz. Yoksa Hazret-i Allah nasıl murad etmişse öyle yapar.”

 

Hakk’a Yönelip, Dalâletten Ayrılmak:

İlk defa gelen bir ihvana rüyâsı üzerine buyurdular ki:

“Bugünün insanlarının çoğu Hakk ve hakikatten ayrılmışlar, ahkâmı bir kenara itmişler, nefislerinin ve şeytanın arzuları mucibince hareket ediyorlar.

Kişi onların arasına karıştığı zaman yolunu kaybediyor, onların rengine bürünüveriyor.

Siz onlardan ayrılın deniliyor. Çünkü ölüm var, muhasebe var, nedamet var.

“O gün bir fırka cennette, bir fırka da çılgın alevli cehennemdedir.” (Şûrâ: 7)

Âyet-i kerime’sinde haber verildiğine göre orada bir ayrılma olacak. Bugünden ayrılırsak, Cenâb-ı Hakk dilerse orada cennet ehlinin arasına nâil ve dahil eder. Ayrılmazsak, yarın da ayrılmayacağız.

Herkesin hesapları görülüp amellerinin neticesi olarak gidecekleri yerler belli olunca, insanlar fırka fırka ayrılır. Herkes kendi emsaliyle bir fırka, diğeri de ayrı bir fırka olur. Zira müminin dönüş yeri cennet, kâfirin dönüş yeri cehennemdir.”

 

Bir An Huzur-u İlâhiye’de Bulunmak:

“Hazret-i Allah Hâlîk iken mahlûkunu huzuruna almış, bütün gam ve kederlerden, sıkıntı ve meşakkatlerden sıyırmış, kendine çekmiş, saadet ve selâmetin en büyüğüne ulaştırmış. Bu mu hayırlı?

Yoksa yıkılmış köhne bir viranede hükümdarlık yapmak mı hayırlı?

Aradaki fark kıyas-ı kâbil değildir. Bir an huzur-u ilâhiye’de bulunmak, binlerce sene o viranelerde dolaşmaktan hayırlıdır. Yeter ki insan Mevlâ ile alış-verişe geçebilsin, pazarlığını uydurabilsin. O’na kavuşmak arzusu ile yaşasın.

Biz ölümden kaçıyoruz, ikrah ediyoruz. İşte biz o olmadığımız için ölümü istemiyoruz. O olsak, ölümün mahlûku Mevlâ’sına kavuşturan en güzel bir vasıta olduğunu kabul ederiz. O zaman bu arzu ile yaşarız, ikinci bir arzu yaşamaz bile.”

 

Gönül Bir Tarladır:

“Mânâda gördüm ki bir tarlamız varmış, her yerinden su kaynıyordu. Hatta yan taraftaki tarlalara da geçiyordu.”

“Şâh-ı Nakşibend -kuddise sırruh- Hazretlerimiz bir ihvanını müteessir ve mükedder gördüler. Durumu çok iyi bildikleri halde sordular.

O da günlerdir yağmur yağmadığını, bostanını sulayamadığını söyledi.

“Oğlum! Allah göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Dilerse sana su verir, sen su yollarını aç” dediler.

O da gitti su kanallarını açtı. Sabahleyin baktı ki su gelmiş, çok sevindi, hemen bostanını suladı. Fakat etraf kupkuru idi, hiçbir yerde su yoktu.

Şâh-ı Nakşibend -kuddise sırruh- Hazretlerimiz; “Oğlum bu bir sırdır, bunu kimseye ifşa etme!” buyurdular.

Demek istiyoruz ki; gönül de bir tarladır. Mevlâ dilediği zaman o anı açar, feyzi ile doldurur. Başkasında hakikaten yok.

“Biz sana verdik, sen de başkasına ver!” diyorlar size.

En mühimi gönül tarlası. Diğer tarlalar şöyledir ki; burada yağmur yağmazsa, başka memleketlerde Cenâb-ı Hakk yağdırıyor. Hububatı oralardan alabilirsin. Fakat senin gönlün kurursa hiçkimse senin gönlünü sulayamaz.”

“Mânâda gördüm ki; herkes bir şey arıyordu. Herkesin arayıpda bulamadığı o şey, hiç ummadığım bir anda elime geçiverdi.”

“Hazret-i Allah’ın taksim ettiği şey zamanı gelecek insana ulaşacak. Kimin vasıtası ile ulaştıracağını O bilir.

Aramakla bulunmaz, zorlamakla ele geçmez. Şu halde telâş etmeye değmez. Biz değerli işleri bırakıyoruz da değmez işlerle çok meşgul oluyoruz.”

Rüyâsı üzerine bir kardeşimize sözleri:

“Bugün müslümanlar birçok parçalara ayrılmışlar. Herkes kendi grubunun haklı olduğunu savunuyor. Size deniliyor ki; çok şeylerle meşgul olma öz şeylerle meşgul ol.”

 

Nurlu Sözler Hikmetli Beyanlar:

“Efendi Hazretleri’nin hayat-ı saadetlerinde iken bir şey görelim diye hayalimizden bile geçmedi. Geçmediği için bize her şeyleri açıktı.”

“Her güzelin güzel sözü güzelden gelir.”

“Ruh doyunca nefsi dinlemez.”

“Öğretmen dolu ise çocuğu dolduğu ile doldurur. Boşsa zaten kendisi de boş, çocuğa ne dolduracak?”

“Bugün insanlar arasında itimat sarsılmış. Kişi küçücük bir menfaat için ebedi hayatını hiçe müncer ediyor.”

“Var’a dayanan Var’dan alır, Var’dan verir.”


  Önceki Sonraki