Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI - HAZRET-İ ÖMER’ÜL-FARUK -Radiyallahu Anh- (5) - Ömer Öngüt
HAZRET-İ ÖMER’ÜL-FARUK -Radiyallahu Anh- (5)
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI
Dizi Yazı - Ashâb-ı Kiram -r. anhüm-
1 Temmuz 2022

 

ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN
HAYATI

"Ashâbım Yıldızlar Gibidir. Hangisine Uyarsanız Hidayeti Bulmuş Olursunuz." (Beyhâkî)

HAZRET-İ ÖMER'ÜL-FARUK -Radiyallahu Anh- (5)

 

Adaleti (3)

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-Efendimiz vazife verdiği valilerine çok ehemmiyet verir onlara sık sık nasihatlerde bulunurlar;

“Şiddet göstermeksizin kuvvetli, zayıflık belirtmeksizin yumuşak olmalarını” tembihlerdi.

Hem adil, hem dirayetli, hem tevâzu sahibi olmalarını isteyerek şöyle buyurmuşlardı:

“Sizi saltanat sürmek, tahakküm etmek, büyüklenmek için tayin etmedim. Siz hidayet rehberi olacaksınız ve herkes size uyacaktır. Binaenaleyh, müslümanların hukukunu temin ediniz. Müslümanları dövmeyiniz ki, zillete düçâr olmasınlar. Onları haksız yere medhetmeyiniz ki şımarmasınlar. Kapılarınızı yüzlerine kapamayınız ki güçlüler zayıfları yemesinler. Kendinizi müslümanlara yüksek görmeyiniz ki zulme düçâr olmasınlar...”

Her vali Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-in huzurunda bazı taahhütte bulunur, kapısında kapıcı kullanmamaya, kapısını daima açık bulundurmaya ve ipek elbise giymemeye söz verirdi.

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- bir beyanlarında:

“Müslümanlar! Valiler size musallat olmak, mülkünüzü yağma etmek için gönderilmiyorlar. Bilâkis Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in yolunu size öğretmek için gönderiliyorlar. Şâyet bunlardan biri buna muhalefet ederse, bana haber veriniz ki, icâbına bakayım.” demişti.

Bir kere Amr bin Âs -radiyallahu anh-ın oğlu Abdullah -radiyallahu anh- haksız yere bir adam dövdüğü için, dövülen adamı Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- getirerek babasının gözü önünde Abdullah -radiyallahu anh-a seksen kırbaç vurdurmuştu.

Cebele bin Eyhem, Suriye’de nüfuz sahibi önde gelen reislerinden idi. Tavaf esnasında Mekke’de eteğine nasılsa adamın biri bastığından Cebele bir tokat atmış, o adam da kendisine mukabelede bulunmakla Cebele Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-a şikâyet etmiş, Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- de:

“Ektiğinizi biçmişsiniz!” cevabını vermişti.

Cebele kendi, mevki icabı bu adamın idam ile cezalandırılması lâzım geldiğini söyleyince, şu cevabı almıştı:

“Cahiliyyet zamanında vaziyet dediğiniz gibi idi. Fakat İslâmiyet insanlar arasında bu gibi farkları izâle etti.”

Diğer bir rivayet ise şöyledir.

Cebele adama tokat atınca adamın burnu kırıldı. Adam da Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-e gelerek şikayet etti.

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Cebele’yi çağırttı. Suçunu itiraf edince;

“Ya adamı râzı et, ya da kısas uygularım.” buyurdu.

“O sıradan bir kişi ben emirim!” deyince Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-;

“İslâm dini sizleri eşit kılmıştır. Üstünlük ancak takvâdadır.” dedi.

Bunun üzerine Cebele, hıristiyanlığa geri dönmekle tehdit edince;

“Şayet İslâm’ı bırakır dönersen kafanı vururum, mürted hükmünü uygularım.” buyurdular.

Cebele halifenin ciddi olduğunu anlayınca; “Durumu gece düşünmem için bana izin ver” dedi.

Halife izin verdi. Cebele ise o gece;

“Müslümanlık haseb ve neseb farkını nazar-ı itibare almayan bir din ise ben bu dinden vazgeçtim” demiş ve gizlice Bizans’a kaçmıştı.

Fakat Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-onun hatırı için adâletten ayrılmadı.

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-ın ehemmiyet verdiği meselelerden biri, herkesin şikayetini rahatça kendisine söylemesi idi. Namazdan sonra caminin avlusunda oturur, şikâyeti olanları dinlerdi. Uzak yerlere gidip halkın dertlerini dinler, ihtiyaçlarını gidermeye çalışırdı.

“Fırat kıyısında bir deve helâk olsa bunu Allah Ömer’den sorar diye korkarım” buyurmuştur.


  Önceki Sonraki