Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
İSLÂM İLMİHALİ - Ölümün Hakikati Cenaze İşleri ve Berzah Hayatı (19) - Ömer Öngüt
Ölümün Hakikati Cenaze İşleri ve Berzah Hayatı (19)
İSLÂM İLMİHALİ
Dizi Yazı - İslâm İlmihali
1 Haziran 2022

 

İSLAM İLMİHALİ

Ölümün Hakikati Cenaze İşleri ve Berzah Hayatı (19)

Cenaze İşleri (4)

 

Cenazenin Yıkanması:

Cenazenin yıkanması geride kalanlara farz-ı kifâyedir, bu konuda çocukla yetişkin arasında fark yoktur.

Ölüyü baştan ayağa kadar bir defa yıkamak farz, yıkama adedini üçe çıkarmak Sünnet-i seniyye’dir.

Ses veya hareket gibi hayat belirtisi bulunan düşükler ile uzuvları teşekkül ettiği halde ölü doğan çocuklar yıkanır ve namazları kılınır. Uzuvları tam teşekkül etmemiş ölü düşükler ise cenaze gibi yıkanmaz, ancak üzerine biraz su dökülür, bir beze sarılır ve isimlendirilerek gömülür.

Ölmüş bir müslümanın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunuyorsa yıkanır, kefenlenir ve namazı kılınır. Fakat başsız olarak yalnız vücudunun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kaybolmuş olsa yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine namaz kılınmaz. Bir beze sarılarak gömülür.

Suda boğulan veya yanan kişilerin, yıkandıkları takdirde vücutlarının dağılma ihtimali varsa yıkanmayıp üzerine sadece su dökülür. Bu da zararlı olacaksa teyemmüm ettirilir.

Su bulunmadığı yahut su bulunduğu halde kullanma imkânı olmadığı zaman ölüye teyemmüm vermek, yıkamak yerine geçer.

Teyemmüm yaptırılıp cenaze namazı kılındıktan sonra su bulunacak olursa yeniden yıkanır.

Kefene sarıldıktan sonra ölüden çıkacak bir sıvı veya benzeri şeyler artık yıkanmaz, öylece gömülür.

Cünüp kişilerin ve hayız hâlindeki kadınların cenaze yıkaması mekruh kabul edilmiştir.

Cenazenin parasız yıkanması en faziletlisidir, fakat ücret almak câizdir. Kabir kazanlar da yıkayan gibidir.

 

Cenazeyi Yıkama Şekli:

Yıkama işini yapmak için cenaze önce, “teneşir” denilen tahta bir sedir üzerine, ayakları kıbleye gelecek şekilde sırt üstü yatırılır.

Cenazenin yıkanacağı yerin kapalı olması ve burada cenazeyi yıkayanla yardımcılarından başkasının bulunmaması gerekir. Ayrıca cenazeyi yıkayan kişi ile beraberinde bulunanlar, ihtiyaç dışında gözlerini sakınmalıdırlar.

Cenazeyi en yakın akrabası veya onun görevlendireceği; takvâ sahibi, güvenilir ve yıkamanın hükümlerini bilen ehil bir kişi yıkar.

Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz diğer bir Hadis-i şerif’lerinde ise şöyle buyurmuştur:

“Ölülerinizi güvendiğiniz kimseler yıkasın!” (İbn-i Mâce: 6428)

Cenaze yıkamanın gerektirdiği ayrı bir bilgi ve duâ yoktur. Gusül abdesti almasını bilen herkes cenazeyi yıkayabilir. Yıkayan kişiler abdestli olmalıdır.

Yıkanacağı su ve teneşirin çevresi kokulandırılır. Ölünün bedeninde nâhoş bir koku varsa ortaya çıkmamış olur.

Cenazenin başı veya diğer organları kesilmiş olursa, nâhoşluğun ortaya çıkmaması için bunlar ip veya başka şeylerle birbirine bağlanır.

Cenazeyi yıkayan erkek veya kadın, farz olan yıkama görevini yerine getirmeye niyet etmeli ve Besmele-i şerif ile başlamalıdır.

Yıkama işi bitinceye kadar devamlı:

“Ğufrâneke yâ Rahman!” demelidir.

Anlamı:

“Sen onu bağışla ey Rahman olan Allah!”

Ölü yıkanırken göbekten diz kapakları altına kadar olan kısımlar avret sayıldığı için bu kısımlar örtülür. Çünkü bakılması haramdır. Bu kısımlar yıkanırken yıkayıcıların ellerine, çıplak elle değilmemesi için bez sarmaları veya eldiven takmaları gerekir...


  Önceki Sonraki