Altı yaşındaki küçük Büşra ile annesi Serap Hanım alışveriş yapmışlar, kasada sıra bekliyorlardı. Serap Hanım tam parayı ödeyeceği sırada küçük Büşra uzun zamandır aklını kemiren soruyu soruverdi: "Anne nazar ne demek?"
Serap Hanım'ın şaşkın bir şekilde: "Şimdi nasıl anlatsam acaba?" diye sesli düşündüğüne şahit olan kasiyer para üstünü uzatırken: "Böyle saçma ve mantıksız bir soruyu cevaplamaya uğraşmayın bence" dedi.
Bu patavatsız sözler karşısında şaşkına dönen Serap Hanım sert bir üslup ile: "Kızımın sorusu gayet akıllıca ve bir o kadar mantıklı, ama aklı olan ve iman edene tabi ki! İyi günler!" dedi ve kızının elinden tutup marketten çıktı.
Büşra "Anne nazar ne demek?" diye tekrar sordu az önce olan bitene bir anlam veremeden.
Serap Hanım da: "Tamam eve gidince ilk önce yemeğimizi yiyeceğiz daha sonra da bu güzel sorunu cevaplayacağım inşaallah" dedi.
Anne-kız eve yürüdüler. Serap Hanım eve gelir gelmez yemeği ocağa koydu. İçinden "Allah'ım yardım et, kızımın bu sorusunu onun anlayacağı şekilde güzelce cevaplayabileyim." dedi ve nazar ile ilgili kısa bir araştırma yaptı.
"Nazar" köken itibari ile "Göz ile bakmak" anlamına gelen Arapça bir kelimeydi. Türkçe'de "Nazar" karşılığı olarak "Göz Değmesi" tabiri kullanılmaktaydı.
Allah-u Teâlâ Kalem Sure-i şerif'inin 51. Âyet-i kerime'sinde Resulullah Aleyhisselâm'a hitaben şöyle buyuruyor:
"O kâfirler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi ve: 'O bir delidir.' diyorlardı."
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de Hadis-i şerif'lerinde:
"Göz değmesinden muhafazanız için Cenâb-ı Hakk'a sığınınız. Zira nazar haktır." (Münavî)
"Göz değmesi haktır. Aşırı bir hayranlıkla bakarken şeytan ve insanoğlunun hased duygusu hazır bulunur." buyuruyorlar. (C. Sağir)
Göz değmesi kişide halsizlik, baş ağrısı, bunalma gibi değişikliklere ve hatta bazı hastalıklara sebep olabilmektedir.
Nitekim bir Hadis-i şerif'te şöyle buyurulmuştur:
"Ümmetimin başına gelen musibetlerin üçte biri nazar değmesindendir." (C. Sağir)
Nazar bebeklerde de huysuzluk, sebepsiz ağlama gibi olumsuzluklara sebep olabilmektedir.
Nazarın çaresi tavsiye edilen sûre ve duâların okunmasıdır. Dinimizde nazar boncuğu, kurşun dökme, tütsü yapma, çeşitli muskalar takma gibi şeyler yoktur.
Yüzünde sarılık eseri bulunan bir kız çocuğu gören Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz: "Bu kızcağızı okutunuz. Buna nazar değmiştir." buyurmuşlardı. (Buhârî)
Göz değmesi, başkasının hoşlanıp gıpta ettiği bir güzellik sebebiyle husule geldiği için, tedbir olarak güzellikleri gizlemekte ve dikkat çekmemekte fayda vardır. Hazret-i Osman -radiyallahu anh- Efendimiz çok güzel bir erkek çocuk gördüğünde, sahiplerine çocuğa nazar değmemesi için tedbir almalarını tavsiye etmişti.
Nazardan korunmak gerektiği gibi bakışlarımızın başkasına zarar vermesinden de sakınmak gerekir. Kişi bir şey hoşuna gidince "Allah onu sana mübarek kılsın." mânâsına "Bârekallah" demekte acele etmelidir. Dilimizde "Mâşallah" demek yerleşmiştir. Bir Hadis-i şerif'te "Kim hoşuna giden bir şey görür de derhal 'Maaşallah Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh = Allah istemiş, kuvvet sadece Allah'ındır.' derse, onun nazarı ona zarar vermez." buyurulmuştur. (Bezzâr)
Serap Hanım öğrendiklerinin birçoğunu zaten biliyordu ama bunu küçük kızına onun anlayacağı bir dil ile nasıl anlatacaktı? Aklında bin bir benzetmeler dolaşıyordu ama hiçbiri Büşra'nın anlayacağı şekilde değildi.
Tam o sırada Büşra annesinin yanına mutfağa geldi. Ve: "Anne yemek hazır mı?" diye sordu. Büşra'nın ağzındaki kokuyu alan annesi Büşra'nın yemekten önce yememesi gereken naneli şeker yediğini anladı ve:
"Büşracığım, yemekten önce şeker yiyor muyuz?" diye soracaktı ki beyninde birden yıldızlar parladı ve Büşra'nın merak ettiği soruyu yemekten önce cevaplamaya karar verdi:
"Kızım güzel bir şey görünce "Maşallah" deriz. Bu cümle "Allah nazardan korusun" demek. Nazar bakış demek. Bakışlarımız göremediğimiz, el ile tutamadığımız duygu ve düşüncelerimizi bir enerji ile dışarı yansıtır. Bazı kötü düşünceler zararlı bakışlara dönüşür. Böyle insanların bakışları bizi kötü hissettirir. Bunu ağzımızdan dışarı çıkan kokuya benzetebiliriz. Kokuyu da göremiyor elle tutamıyoruz ama hissediyoruz. Örneğin; nane şekeri yiyenin ağzı çok güzel nane koktuğu için karşısındaki insana rahatsızlık vermez. Fakat çiğ köfte yiyenin ağzı sarımsak, soğan ve baharat, sigara içenin ağzı çok kötü sigara koktuğu için insanı rahatsız eder.
Kendimizi nazardan korumak için nazar duâlarını okumalıyız, bunlar; Fatiha, İhlâs, Felak ve Nas sureleri, ayrıca Âyetü'l Kürsi ve yanında Kalem Suresi'nin son iki âyeti de okunabilir.
Anladın mı Büşracığım nazar ne demek?"
Büşra elini buram buram nane kokan ağzına getirerek:
"Anneciğim çok teşekkür ederim çok iyi anladım." dedi ve beynindeki bir soru işaretinin giderildiğinin mutluluğu, hafifliği ve bilginin gücü ile mutfaktan çıktı.
Serap Hanım hafif tebessüm ederek bir nane şekeri ile kendisine yol gösteren Rabb'ine şükretti.