Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 340.SAYI - Ömer Öngüt
340.SAYI, Ocak 2022
Hakikat 340. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:

"Âlimler peygamberlerin vârisleridir." buyurmuştur. (Buhârî)

Nübüvvetin üstünde hiçbir rütbe olmayacağına göre, bu rütbeye vâris olmaktan daha büyük bir şeref tasavvur edilemez.

Allah-u Teâlâ kimi sevip seçmişse, kimi kendisine çekmişse, emanetini kime vermişse, Resulullah Aleyhisselâm'ın nûrunu kime takmışsa, işte onlar peygamber vârisleridirler.

Onların muallimi bizzat Hazret-i Allah'tır.

Âyet-i kerime'de:

"Allah'tan korkar, takvâ sahibi olursanız, mualliminiz Allah olur." buyuruluyor. (Bakara: 282)

Muallimleri Hazret-i Allah olduğu için ilimleri kesbî değil vehbîdir, yani herhangi bir hocadan medreseden tahsil etmezler. Onların ilimleri vehbîdir, doğrudan doğruya Hazret-i Allah ve Resulullah Aleyhisselâm'dan gelir. Yani halka muhtaç değildirler.

Ulemâ'nın en faziletlisi bu âlemin en faziletlisidir. Allah-u Teâlâ "İlimde derinleşmiş" ve ilimden hakiki nasibini almış âlimlerin vasıflarını beyan buyurarak Âyet-i kerime'sinde onlardan haber vermiştir:

"İlimde derinleşmiş olanlar 'O'na inandık, hepsi Rabb'imizin katındandır.' derler. Bunu ancak akl-ı selim sahipleri düşünüp anlar." (Âl-i imrân: 7)

Tam bir teslimiyetle Hakk'a boyun eğen, Hakk'tan gelen her şeyin doğru olduğunu tasdik eden bu râsih âlimler Kur'an-ı kerim'de senâ edilmişlerdir:

"Fakat içlerinde ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler." (Nisâ: 162)

Hakiki ilim sahipleri Allah'a ve O'nun vereceği mükâfâta iman ettikleri için, hiçbir zaman o mevkiye ve o şöhrete aldanmadılar. Çünkü onlar hakiki âlimlerdir.

İlim dinin hayatıdır, İslâm'ın canlılığıdır. Dinin esasları olan ilâhi hükümler ilimle içiçedir.

Allah-u Teâlâ Resulullah Aleyhisselâm'a hitaben şöyle buyurmuştur:

"De ki: Ey Rabb'im! İlmimi artır." (Tâhâ: 114)

Âlim ona denir ki; Hazret-i Allah'a iman etmiş, itaat etmiş, ilmiyle amel etmiş, ind-i ilâhi'de sevilmiş ve rızâya nail olmuş.

Âlim ona denmez ki; Hazret-i Allah'ın ihsan ettiği ilim ile amel etmemiş, aynı zamanda o ilmi benimsemiş, o ilimle böbürlenmiş ve isyan etmiş.

İnsan ilmiyle amil olmadıkça onun ilmi diğer maddi ilimlerden farksız olmuş olur. Coğrafya gibi, fen gibi...

Hazret-i Allah'ı bilmeyen ve O'ndan korkmayan, emirlerine riâyet edip nehiylerinden kaçınmayan kimselere "Âlimdir" demek en büyük hatadır. Mâsiyet işleyene âlim denmez. Zira Allah-u Teâlâ'dan en çok korkanlar âlimlerdir. Bunlar korkmadıklarına göre ulemâ vasfını kaybetmişlerdir.

Üzerinde Hazret-i Allah'ın nehyettiği şeyler bulunan bir âlim, âlimlik sıfat ve mevkisinden kendisini otomatikman azletmiş olur.

Hâl, kâl, fiil ahkâma uymuyorsa işin ehli de değildir, sözü de söz değildir.

Sadece öğrenmekle iktifa edenler âlim değildir. Hem nefsinde tatbik etmeli, hem de insanları tenvir etmelidir.

Hülâsa her hâl ve ahvali ile numune olmalıdır.

Âlimin veliye ihtiyacı çoktur, velinin ise âlime ihtiyacı yoktur. Âlim cahil insanları, veli ise âlimleri terbiye eder.

Velileri Hakk yetiştirir, âlimim diyenleri halk yetiştirir.

Veliyi terbiye eden de bizzat Allah-u Teâlâ'dır ve Resulullah Aleyhisselâm'dır.

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - İlim ve Âlimler - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
İlim ve Âlimler