“Hocam, neden çocuklarımız ‘çocuk’ gibi değil?”
Maalesef günümüzde en çok sorulan sorulardan bir tanesi bu soru.
Kız çocukları sanki bir yetişkin kadın gibi giyinmeye, makyaj yapmaya; erkek çocukları da yetişkin erkeklerde görülebilen vurma-kırma gibi eylemlere eğilimli.
Söz dinlemeyen, asi ve başına buyruk çocuk sayısı arttığı gibi maalesef evden kaçan çocuk sayısı da oldukça artmış durumda. Bu durum ebeveynleri endişelendirmektedir.
Peki neden çocuklarımız yaşlarına uygun olmayan davranışları sergilemektedir? Neden çocuklarımız “çocuk” gibi değil?
Bu sorunun cevabı; çevre faktörlerinin yanı sıra hormonlu ve katkı maddeleri ile dolu gıdalarla yapılan yanlış beslenme alışkanlıklarında ve çocuklarımızın izlediklerindedir.
İzledikleri film-çizgi filmler çocuklarımızın bilinçaltına etki eder. Yetişkinler bile bu etki altında iken seyrettiklerini gerçek gibi algılayan çocuklarımızın etkilenmemeleri düşünülebilir mi?
Çocuklarımızın çok severek izledikleri bazı çizgi filimlerin çocuklarımızın bilinç altına verdikleri mesajlara hep birlikte bir bakalım. Ve asla unutmayalım animasyonların genel hedef kitlesi çocuklarımızdır.
“Keloğlan” animasyonunda ana konu sihir ve büyüdür. İslâm’da yapanı dinden çıkartan çok büyük bir günah iken burada ise bir bilim dalı olarak sunulmaktadır.
“Rafadan Tayfa”da çocuklar okula gitmiyor, ödev yapmıyor, mahallede onlardan başka çocuk yok, sürekli oyun, sürekli yemek, abur cubur ve tembel çocuk imajı işleniyor.
Diğer yerel animasyonlarda ise yetişkinler sürekli çocukların sınırsız isteklerini yerine getirmekle meşgul. Yorgun baba yok, hasta anne yok, çizgi karakterlerin her isteği şipşak yerine getiriliyor. Animasyonlardaki karakterleri gerçek zanneden çocuklar gerçek hayatta anne babalarının “hayır” demesine bağırarak, ağlayarak tepki veriyor.
“Madagaskar” adlı seri animasyonda zürafa karakteri, su aygırına aşk besliyor. Burada bilinç altına cinsellikle ilgili tehlikeli mesajlar veriliyor.
“Arabalar (Şimşek Mekkuin)” animasyonunda arabaların bile sevgilisi var. Senin neden yok? İçinde bu gibi şeyler olmayan animasyon neredeyse yok.
“Kötü Kedi Şerafettin” adlı animasyon baştan sona argo ve küfür dolu.
Yabancı animasyonların tümünde domuz çok masum, şirin, sevimli bir karakter olarak çocuklarımıza sunulmaktadır.
Animasyonlardaki çocuk ve aileler birkaç istisna dışında deisttir. Dini hiçbir resim, konuşma yoktur.
Animasyon ve çizgi filmlerde “İnşallah”, “Allah’ın izniyle”, “Allah rahatlık versin”, “Ahiret”, “Peygamber”, “din” kelimesi, “ezan sesi”, “oruç”, “namaz” yoktur. Sakallı olanlar dede, başı örtülü olanlar da nenelerdir. “Yaşlanınca yaparsın” mesajı verilmektedir.
Animasyon ve çizgi filmlerde çocuklar ne kırarsa kırsın, ne dökerse döksün, neyi parçalarsa parçalasın, yenisi şipşak getiriliyor. Hırçın çocuklar bunların eseri.
“Gül ve Ece” adlı çizgi filmde Ece adlı karakter büyüklerine karşı ne kadar saygısızca davranırsa davransın “Hele sor niye yaptım” diyerek çok haklı duruma getiriliyor. Kimi zaman öğretmeni, müdürü, bakkalı, manavı bile aşağılayacak işler yapıyor ama hep haklı nedenleri oluyor. Saygısızlığı aşılıyor.
Animasyonlarda çocuklar evden kaçmaya teşvik ediliyor. Yavru aslan evden kaçar, haklı nedenleri var; yavru balık evden kaçar, haklı nedenleri var; yavru kuş evden kaçar, haklı nedenleri var; yavru karınca evden kaçar, haklı nedenleri var... Aile baskısı mantığı çocuğun beynine işleniyor. Çünkü animasyonlarda evden kaçan çocuklar genelde aradıkları yerleri buluyor.
“Çılgın Hırsız (GRU)”da hırsız sevimli, çocuklara yakın, iyi niyetli hırsız rolünde. Gru’nin annesi beş altı erkekle havuz sefası yapıyor. Çok kötü örnekler ile dolu. Hırsızlık ve fuhuş masum gösteriliyor.
Süper güçleri olan animasyon türlerinde çocuklara orantısız kahramanlık modeli sunuluyor. Çocuklar özellikle okul öncesinde bu kahramanlardan olmayı sürekli hayal ediyor. Örümcek adam kostümü, demir adam kostümü, batman kostümü alınca ve giyince kahraman olacağını zannediyor.
Animasyonlarda küçük kızlar yetişkin kadınlar gibi giyiniyor, onlar gibi makyaj yapıyor, çocuk görünmelerine rağmen göğüslü, dekolteli, mini etekli gösteriliyor. Ve maalesef birçok okul öncesi kız çocuğu bu kostümlere özeniyor.
“Mucize: Uğur Böceği ile Kara Kedi” adlı çizgi dizide eşcinsellik türlü sahnelerle çocukların zihnine zerkediliyor.
Özet olarak çocukların beynine sürekli olarak şunlar pompalanıyor;
Kır, dök, parçala... Her zaman haklısın... Büyüklerin her istediğini yapmak zorunda... Ailen baskı yaparsa evi terk et... Mutlaka bir kız/erkek ile çıkmalısın... Hem cinsinle yakınlaşmaktan çekinme......
Çocuklarımızın neler izlediklerine çok dikkat etmemiz ve emanetlerimizi koruyabilmek için Hz. Allah’a çok sığınmamız gerekiyor.