Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (18) - Ömer Öngüt
Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (18)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Şubat 2021

 

Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (18)

Besmele-i Şerife'nin Önemi, Fazileti, Hikmeti ve Esrarı (15)

 

Besmele Berekettir:

Besmele, bunca sayısız nimetlerin Sahib’inin, ikram edicisinin ve nimetlerden istifade etmek için sıhhat verenin Hazret-i Allah olduğunu bilmek, şükür etmek ve sahib-i Hakiki’yi zikretmektir. Yemekten evvel “Bismillah ya hayrur razîkîn” denilir. Besmele o kadar mühimdir ki; Hadis-i şerif’te beyan buyurulduğu üzere yemeğe başlarken Besmele unutulduğu takdirde, hatırlandığı zaman “Bismillahi fi evvelihi ve âhirihî = Başında da sonunda da Allah’ın adıyla” demek gerekir. (Ebu Dâvud: 3767 - Tirmizi: 1859)

Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz’den rivâyet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Ashab’ından altı kişi içerisinde yemek yiyordu. Derken bir bedevî geldi. Besmele çekmeksizin yemeği iki lokmada yutuverdi.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“Eğer bu adam Besmele çekseydi yemek hepimize yeterdi.” buyurdu. (Tirmizî)

Besmele-i şerife, yemeğe bereket katmakta, yiyenlerin doyunmalarına katkıda bulunmaktadır.

Besmele çekilmeyince yemeğe şeytan da ortak olmakta, yemeğin bereketini kaçırmaktadır.

Ashâb-ı kiram’dan bazıları bir defasında; “Yâ Resulellah! Biz yiyoruz, fakat bir türlü doymuyoruz.”demişlerdi. Bunun üzerine onlara “Siz ayrı ayrı yemekte olmayasınız? “ diye sordu. “Evet!” diye cevap verdiler.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdu ki:

“Öyleyse yemeğinizde toplanın. (Bir sofra kurarak hep beraber yiyin.) Yemeğe Allah’ın ismini zikrederek başlayın. Böyle yaparsanız yemeğiniz hakkınızda mübarek kılınır.” (Ebu Dâvud: 3764 - İbn-i Mâce: 3284)

Yemek, imkân dahilinde topluluk halinde yenmelidir. Âile fertleri yemekte bir araya gelmeli, bu Sünnet-i seniyye şuurla ihyâ edilmelidir.

Rivayete göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“(Güneş batıp) gece karanlığı, yâhut gecenin bir kısmı hâsıl olduğu zaman, çocuklarınızı (dışarı çıkmaktan) men ediniz! Çünkü şeytanlar o sırada dağılır, (faaliyete geçer)ler. Yatsıdan bir saat geçince de (dışarıdaki) çocuklarınızı (meskeninize) koyunuz! Ey mümin, o zaman Allah’ın ismini anarak (Bismillâhirrahmânirrahîm diyerek) kapını kapa! Besmele ile kandilini söndür! Su kırbasının ağızını Besmele ile bağla! Yine Besmele ile kap-kacağını kapat! Velev ki o kap üzerine enine (tahta parçası gibi) bir şey koysun!” (Buhârî; 1355)

Ebu Hureyre -radiyallahu anh-den rivayet edilmiştir: “Birgün mümin bir kimsenin şeytanı ile kâfirin şeytanı karşılaşmışlar. Kâfirin şeytanı yağlı, semiz, parlak ve temizdir. Müminin şeytanı zayıf, pis, kirli ve çıplaktır. Kâfirin şeytanı sorar; “Bu ne hâl?” Müminin şeytanı şöyle cevap verir; “Ne yapayım. Bir adama düştüm ki, adam yiyeceği zaman Besmele okur, aç kalırım, içeceği zaman Besmele okur, susuz kalırım, giydiği zaman Besmele okur, çıplak kalırım, temizlendiği zaman Besmele ile temizlenir, ben de pis kalırım.” dedi. Kâfirin şeytanı da; “Ben öyle bir adamla arkadaşım ki hiç ‘Besmele’ çekmez, ben de ona ortak olurum.” dedi.” (İhyâu Ulûmi’d-Dîn)


  Önceki Sonraki