Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 320.SAYI - Ömer Öngüt
320.SAYI, Mayıs 2020
Hakikat 320. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

“Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri’ne; O’nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz’e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram’ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun.”

 

Muhterem Okuyucularımız;

Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Resul’üm! Senden önceki ümmetlere de peygamberler göndermiştik. (İnkârlarından dönüp boyun eğsinler), yalvarsınlar diye, onları yakalayıp darlık ve sıkıntılarla (çeşitli hastalıklarla) cezalandırmıştık.” (En’am: 42)

Bu salgın âfâtı bütün dünyayı sardı. İnsanlar bir araya gelemiyor. Cenâb-ı Hakk’ın nazar ettiği yerlerde bugün mahzuniyet var. Kâbe’de, Ravza’da, Ravza’nın şubesinde.

Dikkat buyurun! Kâbe-i Muazzama’da uzun yıllar sonra ilk defa tavafın yapılamadığı günler oluyor. Ravzâ-i Mutahhara’da kısıtlı sayıda cemaat ile farz namazları ancak kılınabiliyor. Halka açık olmadığı için Resulullah Aleyhisselâm ziyaret edilemiyor.

Allah-u Teâlâ’nın evi olan camilerimizde cemaatle namaz kılamıyoruz. Şu mübarek üç aylarda kandiller, mevlitler yapılamıyor. Cuma namazları kılınamaz oldu. Teravihler ona keza. Ramazan-ı şerif’te herkes evinde garip. Belki bayram namazı da kılınmayacak.

Hâtem’den sonra gelen her gün bir öncekini aratıyor. Onun gitmesi ile çeşitli inecek ibtilâlar arttı.

Hazret-i Allah’tan, O’nun gadabından korkmamız lâzım. Herkes başını iki elinin arasına alıp tefekkür etmesi, kendi kusur ve kabahatlerine nedamet etmesi lâzım. Hazret-i Allah ve Resul’üne dönülmesi, fitne ve fesadın terkedilmesi, birlik ve beraberliğin tesis edilmesi lâzım.

İbadetlerin yapılamıyor olması, Allah-u Teâlâ’nın huzurunda bizi görmek istemeyişinin bir işareti olabilir. Bir müslüman olarak bu durumdan, Allah-u Teâlâ’nın gadabından çok korkmamız ve çekinmemiz lâzım.

Zira Allah-u Teâlâ Dâvud Aleyhisselâm’a şöyle vahyetmişti:

“Zâlimlere söyle beni zikretmesinler. Çünkü ben, beni zikredenleri zikrederim. Onları zikretmem ise, onlara lânet etmem şeklindedir.” (Deylemî)

Allah’ım bize acısın, merhamet etsin, bizleri gadab ettiği kullarından etmesin.

Binaenaleyh bize düşen gerek fert olarak gerekse toplum olarak gelen ibtilâ ve âfâtlara sabretmek ve bizi affetmesi ve merhamet buyurması için Allah-u Teâlâ’ya duâ etmektir.

Hazret-i Allah’a çok sığınmamız, istiğfar etmemiz, çok dua etmemiz, çok Salât-ü selâm getirmemiz lâzım.

İstiğfar ve Salât-ü selâm;

İstiğfar O’na sığınmak, acizliğini itiraf etmektir.

Salât-ü selâm ise “Onun hürmetine bize ver!” demektir.

Bu iki nokta birleşti mi iş değişir.

Duâ ederken bilhassa Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i, Hazret-i Allah’ın sevgililerini, evliyaullah hazeratını, hususiyetle Hatem’ül-evliyâ’yı da vesile kılmamız, onların yüzüsuyu hürmetine naz ve niyazda bulunmamız lâzım. Çünkü Allah-u Teâlâ onları sevmiş ve seçmiş. Onların yüzüsuyu hürmetine yapılan duaları geri çevirmez.

Bu müzayakalı, ibtilalı, sıkıntılı günlerde sabrımızı, imanımızı, istiğfarımızı nasıl yapmamız gerektiğine dair bize birer numune olan Peygamber Efendilerimiz’e ait kıssalardan bazılarını da dikkat nazarlarınıza arzediyoruz.

Allah-u Teâlâ Kitab-ı kerim’inde bize Peygamber Efendilerimiz’in ve geçmiş ümmetlerin haberlerini vermiştir. Eyyub Aleyhisselâm, Yusuf Aleyhisselâm gibi Peygamber Efendilerimiz’in yaşadığı ibtilalara sabrederek kavuştukları nimetler haber verildiği gibi, azabı hak ettiği halde Allah-u Teâlâ’ya sığınarak af dileyen ve azabı geri çevrilen Yunus Aleyhisselâm’ın kavmi, yahut hiçbir dâveti, ikaz ve irşadı dinlemeyip helâk olan Nuh Aleyhisselâm’ın kavmi de haber verilmiştir. Her birinin kıssasında istifade edilmesi gereken ibret ve hikmetler vardır.

Âyet-i kerime’de şöyle buyurulmaktadır:

“Andolsun ki peygamberlerin kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır.” (Yunus: 111)

Bu ay içerisinde idrak edilecek olan “Kadir Gecenizi” ve “Ramazan-ı Şerif Bayramı”nızı tebrik eder, tüm İslâm âlemi’ne hayırlara, belâ ve musibetlerin def’ine vesile olmasını Cenâb-ı Allah’tan niyaz ederiz.

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Hazret-i Allah’tan Çok Korkmamız, Sevdiklerini Vesile Kılarak O’na Çok Sığınmamız Lâzım! - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Hazret-i Allah’tan Çok Korkmamız, Sevdiklerini Vesile Kılarak O’na Çok Sığınmamız Lâzım!