Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
TASAVVUF'UN ASLI HAKİKAT VE MARİFETULLAH İNCİLERİ - Sıkıntılı ve Üzüntülü Zamanlarda Duâlar (1) - Ömer Öngüt
Sıkıntılı ve Üzüntülü Zamanlarda Duâlar (1)
TASAVVUF'UN ASLI HAKİKAT VE MARİFETULLAH İNCİLERİ
Dizi Yazı - Tasavvuf
1 Ekim 2019

 

TASAVVUF'UN ASLI
HAKİKAT VE MARİFETULLAH İNCİLERİ

İbtilâ ve İmtihan (37)

Sıkıntılı ve Üzüntülü Zamanlarda Duâlar (1)

 

Sıkıntılı Zamanlarda:

Abdullah bin Abbas -radiyallahu anhümâ- Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in üzüntülü, sıkıntılı ve felâketli zamanda şu şekilde duâ buyurduğunu söylemiştir:

(Lâ ilâhe illâllahül-azîmül-halîm. Lâ ilâhe illâllahu Rabbül-arşil-azîm. Lâ ilâhe illâllahu Rabbüs-semâvâti ve Rabbül-ardi ve Rabbül-arşil-kerîm)

"Azamet ve vakar sahibi Allah'tan başka, ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Arş-ı Âzam sahibi Allah'tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Göklerin ve yerin sahibi ve Arş-ı kerim'in mâliki Allah'tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 2150)

Taberî der ki:

"Selef-i sâlihin bununla duâ eder ve buna Sıkıntı duâsı adını verirlerdi."

Ebu Bekr-i Râzî'den de bu hususta şöyle bir kıssa rivayet olunmuştur:

"İsfahan'da Ebu Nuaym'ın yanında bulunuyor ve ondan Hadis yazıyordum. O beldede Ebu Bekr bin Ali isminde bir zât vardı, fetvâ hususunda ona müracaat olunurdu. Bu zât sultana jurnal edildi, o da onu hapsettirdi.

Ben o günlerde rüyâmda Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'i gördüm. Sağ yanında Cebrâil Aleyhisselâm bulunuyordu ve durmadan tesbihle dudaklarını kıpırdatıyordu.

Resulullah Aleyhisselâm bana:

"Ebu Bekr bin Ali'ye söyle, Buhârî'nin Sahih'indeki sıkıntı duâsını okusun, Allah onun sıkıntısını giderir." buyurdu.

Sabah olunca durumu kendisine haber verdim. O da bu duâyı okumaya başladı, çok geçmedi hapisten çıkarıldı."

Hasan Basri -rahmetullahi aleyh- Hazretleri de şöyle söylemiştir:

"Haccac-ı Zâlim adam göndererek beni yanına çağırtmıştı. Ben de maksadını anlayınca bu duâyı okuyarak gittim. Yanına vardığımda bana dedi ki:

"Vallâhi seni öldürmek için istemiştim. Şimdi ise inan ki sen bana şundan şundan daha sevgilisin."

Şunu da ilâve etti:

"Dile benden ne dilersen!"

Sa'd -radiyallahu anh-den rivayete göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:

Balığın karnında iken Yunus Aleyhisselâm'ın yaptığı duâ şu idi:

(Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez-zâlimîn)

"Allah'ım! Senden başka ilâh yoktur. Sen bütün noksan sıfatlardan münezzehsin. Gerçekten ben zâlimlerden oldum."

Bununla duâ edip de icabet görmeyen yoktur. (Tirmizî)

Enes bin Mâlik -radiyallahu anh-den; Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyururlar ki:

"Birinizin başına (hastalık gibi) bir sıkıntı gelince, sakın ölümü dilemesin. Muhakkak dilemek zorunda kalırsa şöyle söylesin:

(Allahümme ahyinî mâkânetil-hâyatü hayran lî ve teveffenî kânetil-vefâtü hayran lî)

"Allah'ım! Yaşamak benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, ölmek hayırlı olduğu zaman da beni öldür." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 1916)

Esmâ bint-i Ümeys -radiyallahu anhümâ- buyururlar ki:

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bana:

"Sıkıntı zamanında okuyacağın bir duâyı sana öğreteyim mi?" Diye sordu ve şu duâyı söyledi:

(Allahu Allahu Rabbî lâ üşrîkü bihi şey'en)

"Rabb'im Allah'tır Allah! Ben O'na hiçbir şeyi ortak koşmam." (Ebu Dâvud)

Ebu Bekre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah Aleyhisselâm şöyle buyurmuştur:

"Sıkıntıda olan kimsenin yapacağı duâ şudur:

(Allahümme rahmeteke ercû felâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin ve aslih lî şe'ni küllehu lâilâhe illâ ente.)

"Allah'ım! Sadece senin rahmetini umarım. Gözümü açıp kapatıncaya kadar beni nefsime bırakma. Bütün işlerimi yoluna koy. Senden başka hiçbir ilâh yoktur." (Ebu Dâvud)

 

Üzüntülü Zamanlarda:

Ebu Hüreyre -radiyallahu anh- buyurur ki:

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir mesele kendisini üzdüğü zaman başını semâya kaldırır ve:

"Sübhânellâhil-azîm = Ulu Allah'ı tenzih ederim." buyururdu.

Var gücüyle duâ ettiği zaman da:

"Yâ Hayyü yâ Kayyum!" buyururdu. (Tirmizî)

Enes bin Mâlik -radiyallahu anh- buyurur ki:

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-i bir şey üzecek olsa şu duâyı okurdu:

(Yâ hayyü yâ kayyûmü birahmetike esteğîsü)

"Ey ezelî ve ebedî hayat ile bâki, zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olan Allah'ım! Rahmetinle yardımını talep ediyorum." (Tirmizî)

Halil bin Mürre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz üzüntü ve sıkıntı geldiğinde şöyle duâ ederdi:

(Hasbiyer-rabbü minel-ibâdi, hasbiyel-hâliku minel-mahlûkîne, hasbiyer-râziku minel-merzükîne, hasbiyel-lezî hüve hasbiye, hasbiyallahu ve ni'mel-vekil, hasbiyallahu lâilâhe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arşîl azîym.)

"Kullara bedel Rabb'im bana yeter.

Yaratıklara karşı Yaratıcı bana yeter. Rızık isteyenlere karşı Rezzak bana yeter.

Bana yeten bana yeter.

Allah bana yeter, O ne güzel vekildir.

Allah bana yeter. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O'na tevekkül ettim.

O, büyük Arş'ın Rabb'idir." (Câmiu's-sağir: 6580)


  Önceki Sonraki