Bir kimse:
"Yâ Resulellah! Hangi cihadın ecri daha büyüktür?" diye sordu, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
"Allah-u Teâlâ'yı en çok zikredenlerinki." buyurdu.
Bundan sonra "Namaz kılanlar", "Zekât verenler", "Hacc'a gidenler" ve "Sadaka verenler" için de aynı soruyu sordu.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de hepsine aynı cevabı verdi.
Bunun üzerine Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh-, Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-e:
"Hayırların hepsini Allah-u Teâlâ'yı zikredenler alıp gitti." dedi.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:
"Evet!" buyurdu. (Ahmed bin Hanbel)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Ebu Bekir -radiyallahu anh-e;
"Bana namazda okuyacağım bir duâ öğret." demesi üzerine ona şu duâyı okumasını söylediler:
(Allahümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran velâ yağfiruzzünûbe illâ ente fağfirlî mağfiraten min indike verhamnî inneke entel-ğafûrur-rahîm)
"Allah'ım! Ben nefsime çok zulmettim. Günahlarımı ancak sen mağfiret edersin. Beni şânına lâyık bir mağfiretle bağışla, bana rahmet et. Şüphesiz ki sen çok mağfiret edici ve merhamet edicisin." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 461)
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den; Ebu Bekir Sıddık -radiyallahu anh- Resulullah Aleyhisselâm'a;
"Yâ Resulellah! Bana sabah ve akşama eriştiğimde söyleyeceğim bir kaç kelime emir buyur." dedi.
Resulullah Aleyhisselâm:
(Allahümme fâtıres-semâvatî vel-ardi âlimel-ğaybi veş-şehâdeti Rabbe külli şey'in ve melikehu eşhedü en lâilâhe illâ ente eûzü bike min şerri nefsî ve şerriş-şeytâni ve şirkihi)
"Ey Allah'ım!
Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi ve âşikârı bilen! Ey her şeyin Rabb'i ve Melik'i! Şehâdet ederim ki senden başka Mabûd-u bil-hakk yoktur. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden sana sığınırım." de ve bunları sabaha çıktığında, akşama eriştiğinde ve yatağa girdiğinde söyle." (Ebu Dâvud)
Ebu Bekir Sıddık -radiyallahu anh- buyurur ki:
"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir iş murad ettiği zaman şöyle duâ ederdi:
(Allahümme hırlî vahterlî)
'Ey Allah'ım! Bana hayırlısını ver ve benim için en hayırlısını seç!'" (Tirmizi)