Şeytanın nüfuzundan ve vesvesesinden korunmak için zikrullah en büyük kalkandır.
Bir Âyet-i kerime'de şöyle buyurulmaktadır:
"Takvâya erenler, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah'ı zikrederler. Bir de bakarsın ki onlar gerçeği görüp bilmişlerdir bile." (A'raf: 201)
Kendi hatalarının nerede olduğunu ve şeytanın hilesinin nereden geldiğini görürler ve hemen yanlıştan sakınırlar. Böylece Allah-u Teâlâ tarafından kendisine ihsan edilen basiretleri daha da artmış olur.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:
"Şeytan insanoğlunun kalbine nüfuz etmek için istilâ eder. Lâkin kalp Cenâb-ı Allah'ı zikredince ümitsiz olarak geri çekilir. Unutursa istilâ eder." (Nevâdir-ül usûl)
Zikrullah şeytanı uzaklaştırır, Allah-u Teâlâ'nın hoşnutluğunu kazandırır.
Allah-u Teâlâ zikrullaha devam eden kimseden şeytanı nasıl uzaklaştırırsa, zikrullahtan gafil olan kimseye de şeytanı arkadaş yapar:
"Kim Rahman olan Allah'ın zikrinden göz yumarsa, biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık o onun ayrılmaz bir arkadaşıdır." (Zuhruf: 36)
Dünyada da ahirette de onunla birlikte olur. Dünyada onu masiyete iter, kıyamet gününde onunla birlikte cehenneme girer.
•
Zikrullahla hayat bulanlar Kur'an-ı kerim'de övülürken, diğer taraftan zikrullahı sevmeyenler ve karşı çıkanlar Âyet-i kerime'lerde kınanmakta ve zemmedilmektedir:
"Allah ortaksız olarak zikredildiği zaman ahirete inanmayanların kalpleri nefretle çarpar." (Zümer: 45)
Bu tiksinti ve nefretin sebebi, Allah-u Teâlâ'yı ve ahiret gününü inkâr etmelerinden dolayıdır.
Onların kalbi kalp olmaktan çıkmıştır. Vicdanları da vicdan olma hususiyetini yitirmiş, çürümüş ve bozulmuştur.
"Şeytan onlara galebe çaldı ve zikrullahı onlara unutturdu. İşte onlar şeytandan yana olanlardır." (Mücâdele: 19)
Şeytan onların kalplerini öyle bir istilâ etmiştir ki, onlara zikrullahı unutturmuştur.
İşte şeytan, hâkimiyeti altına aldığı kimselere böyle yapar.
"Kim Rabb'inin zikrinden yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe artan bir azaba uğratır." (Cin: 17)
Öyle bir azapla muazzeb olunurlar ki, o azapla hiçbir zaman rahat görmezler. Şiddetli azapları artar durur.
"Kalbini zikrimizden gafil kıldığımız, hevâ ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere boyun eğme." (Kehf: 28)
Onlar iradelerini iyiye, doğruya ve güzele sarfetmedikleri için, Allah-u Teâlâ kalplerini zikrullahtan gafil kılmış, şeytanın vesveselerine terketmiştir.