Allah-u Teâlâ Resul-i Ekrem'ine saygı, hürmet ve tâzim etmenin ne kadar gerekli olduğunu göstermek üzere şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinden yüksek çıkarmayın." (Hucurât: 2)
Konuşurken sesleriniz onun sesinin vardığı hadden ileri geçmesin. Böylece onun sizden ileri ve önde olduğu açıkça ortaya çıksın. Bu şekilde hareket ederek nübüvvet makamına gereken saygıyı gösterin.
Nitekim diğer bir Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:
"Peygamber'i kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın." (Nûr: 63)
Onun şanına hürmet ve yüksek makamına saygı göstermek için en güzel şekilde hitap etmeleri emir buyurulmaktadır.
"Birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi, onunla da öyle yüksek sesle konuşmayın." (Hucurât: 2)
Birinci Âyet-i kerime'de ileri geçmek yasaklandığı gibi, bu Âyet-i kerime'de ise onunla akran gibi konuşmak, haddi aşmak ve aynı seviyede olmak yasaklanmıştır.
Bu Âyet-i kerime nazil olduğunda Sıddîk-ı Ekber -radiyallahu anh-;
"Yâ Resulellah! Vallâhi ben bundan sonra Allah'a kavuşuncaya kadar sana gizli veya gizli gibi konuşurum." demiştir.
Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- de Resulullah Aleyhisselâm ile öyle yavaş konuşur olmuştu ki, sormayınca işittirmezdi.
"Yoksa farkına varmadan âmelleriniz boşa gidiverir." (Hucurât: 2)
Çünkü Resulullah Aleyhisselâm'a saygısızlığa ve sıkıntıya sebep olan şeyler insanı küfre götürür, küfür ise bütün iyi âmelleri iptal eder.
Nitekim diğer bir Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:
"Kim imanı kabul etmezse ameli boşa gider." (Mâide: 5)
Sesi yükseltmek saygısızlık kastıyla hafife alarak olursa açık küfürdür. Fakat açık küfür olmamakla beraber, bazı söz ve davranışlar vardır ki, küfür kastıyla yapılmasalar bile küfür tehlikesini içinde bulundururlar. Resulullah Aleyhisselâm'a sıkıntı vermek de böyledir.
Bu Âyet-i kerime inince, yaratılış itibariyle yüksek sesle konuşan Sâbit bin Kays -radiyallahu anh-;
"Ben cehennemliklerdenim!" diyerek üzgün bir şekilde evine kapanmıştı.
Resulullah Aleyhisselâm Sa'd bin Muaz -radiyallahu anh-a:
"Sâbit ne haldedir, rahatsız mı?" diye sordu.
O da:
"O benim komşumdur, rahatsızlığını bilmiyorum." dedi ve gitti, sordu.
Sâbit -radiyallahu anh-:
"Bu âyet indirildi. Bilirsiniz ki ben sizin en yüksek seslinizim. Demek ki ben cehennemliklerdenim." cevabını verdi.
Sa'd bin Muaz -radiyallahu anh- bunu gelip haber verince Resulullah Aleyhisselâm buyurdu ki:
"Ona git ve söyle! Sen cehennemlik değilsin, bilâkis sen cennetliksin." (Buhârî)
Hâlbuki Sâbit bin Kays -radiyallahu anh- Bedir harbine katılmış çok hitabeti kuvvetli bir Ashâb-ı kiram idi...