• Bedel yolu ile Hacc, üzerine hacc farz olmuş bir kişinin bu ibadeti yerine getirmekten aciz olması ve bu acizliğinin de devamlı olması sebebi ile kendi yerine haccetmesi için başka birini göndermesiyle olur.
Vedâ haccı sırasında bir kadın: "Yâ Resulellah! Babam haccın farz oluşuna yetişti, ihtiyar olduğu için deve üzerinde duramıyor, ona vekâleten ben Hacc etsem olur mu?" deyince Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz "Evet olur." buyurdu. (Buhâri. Tecrid-i sarih: 752)
"Yâ Resulellah! Annem haccetmeyi adamıştı, fakat bunu yapamadan öldü. Onun yerine ben haccedebilir miyim?" diye soran bir kadına ise şöyle buyurdular:
"Evet, onun yerine hacc yap. Ananın üzerinde bir kul borcu olsaydı, onu öderdin değil mi? Allah'a olan borçlarınızı veriniz. Zira O, ödenmeye daha lâyıktır." (Buhâri. Tecrid-i sarih: 874)
• Adına haccedilecek kişiye, Hacc önceden farz olmuş olmalıdır.
• Hacc masrafları gönderen kimse tarafından karşılanır. Belirli bir ücret üzerine anlaşma yapılamaz, bütün masrafları gönderenin kabullenmesi gerekir. Bedel yapana ayrıca ücret verilmez. Çünkü Hacc ibadettir, ibadetler maddî ücret karşılığında değil, sadece Allah-u Teâlâ'nın rızâsını kazanmak maksadıyla yapılır.
• Kendi parası ile başkası adına hacceden kimse, kendisi için haccetmiş olur. Ancak, dilerse sevabını o kimseye bağışlayabilir. Bir kimsenin mirasçısı, onun adına kendi parasıyla hacceder veya ettirebilir.
• Bedel olarak Hacc'a giden kimse ihrama girdiği zaman gönderen kişi adına Hacc edeceğine niyet etmeli ve gönderenin istediği Haccı yapmalıdır. Mesela, gönderen İfrad haccı yapılmasını isterse, bunu yapması gerekir. Kıran veya Temettu haccı yapsa gönderen adına yapmış sayılmaz. Aldığı masraf bedelini iade etmesi gerekir.
• Vekil, yolculuk ve Hacc esnasında israf etmeden ve aşırı derecede kısmadan, gönderenin verdiği parayı normal şekilde sarfeder. Artan parayı dönüşünde iâde eder. Artan paranın geri alınmayarak, gönül hoşluğu ile vekile hediye edilmesi de câizdir.
• Yapılan bütün cinayetlerin keffaretini bedel olarak giden kimse öder. Çünkü bunlara kendi sebep olmuştur. Eğer Arafat'da vakfe yapmadan Hacc'ı bozan bir iş yaparsa bütün masrafları kendi karşılar, aldığı masraf bedelini iade eder.
• Bedel olarak giden kimsenin daha önce hacc etmiş olması şart değildir. Ancak daha önce haccetmiş birini göndermek daha faziletlidir.
• Yanında eşi veya mahremi bulunan kadın da, başkası adına vekil olarak haccedebilir.
• Bir kimse ölmeden önce kendi adına Hacc yapılmasını vasiyet etmişse, geriye bırakmış olduğu malın üçte birinden bu Hacc yaptırılır. Eğer vasiyet etmemişse mirasçılar vekil göndermekle mükellef olmazlar, varisi isterse onun adına başkasını Hacc'a gönderebilir.