Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 298.SAYI - Ömer Öngüt
298.SAYI, Temmuz 2018
Hakikat 298. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:

"Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" buyuruyor. (Hûd: 112)

Bu emr-i İlâhi'ye uymamız emir ve nehiylerine çok dikkat etmemiz gerekmektedir.

Bu Âyet-i kerime mucibince emr-i ilâhi doğrultusunda istikamette yürümek ve mahviyet içinde yaşamak şarttır.

Tutulma yeri burasıdır. Hududu aşmayacaksın. Hudut; daire-i saadet, merkez-i selâmettir. Nefis girerse huduttan çıkar.

"Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz ıslah edenlerin mükâfatlarını zâyi etmeyiz." (A'râf: 170)

Onlar kitaba sımsıkı sarılırlar, mucibiyle amel ederler. Onların mükâfatını vermek Allah-u Teâlâ'nın üzerinedir.

Her işte iki rehber olacak: Kelâmullah ve Hadis-i şerif. Bu iki noktadan ayrılmadıkça biz istikametteyiz.

Ahkâm haricinde yapılan en küçük bir iş bizi dalâlete götürür.

İman etmenin en mühim şartlarından birisi de teslimiyettir. Bir müslüman Allah-u Teâlâ'nın emir ve yasaklarına uymak zorundadır.

Hikmetin başı Allah korkusudur. Bir müslümanın her şeyden evvel Allah-u Teâlâ'dan korkması, emrettiği şekilde hareket etmesi gerekir.

Bir taraftan bütün emirlerine riâyet etmedikçe, her yasakladığı şeyden kaçınmadıkça, insan hiçbir zaman hakikat ehli olamaz.

Doğruluk; bir müslümanın niyetinde, söz ve davranışlarında dürüst olması, yalandan ikiyüzlülükten uzak olması demektir.

Emrolunduğu gibi olursak O'nun kulu oluruz, emr-i ilâhî hilâfına hareket edersek şeytanın kulu oluruz.

Bu nokta imanda tutunma ve kayma noktasıdır. Çünkü karşısında Âyet-i kerime var, iman edene o yeter; Hadis-i şerif var, iman edene o yeter.

Ashâb-ı kiram'dan bir zât:

"Yâ Resulellah! İslâmiyet hakkında bana öyle bir söz söyle ki, o hususta sizden başka hiçbir kimseden sormaya ihtiyacım kalmasın." diye sorduğunda Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

"Allah'a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol!" buyurdular. (Müslim)

Ya olduğumuz gibi görünmemiz, ya göründüğümüz gibi olmamız lâzımdır.

Resulullah -zallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:

"Allah sizin kalıbınıza ve suretinize değil, kalplerinize bakar." (Müslim)

En üstün meziyet İslâm'da emrolunduğu gibi hayat sürmek, müslümanım demek en büyük şereftir.

Hazret-i Kur'an'ı ve Sünnet-i seniyye'yi yaşamak lâzımdır. Şeriat-ı Ahmediyye üzerinde Sünnet-i Resulullah'a tabi olmak, bidatlerden sakınmak şarttır.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz hakkında, Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-in ahlâkı Kur'an'dı." buyurmuşlardır. (Müslim)

Yani Kur'an-ı kerim'deki bütün hükümlerin tatbiki onun yaşayışında görülmektedir. Bu bakımdan o Hazret-i Kur'an'dır.

Hakikat, Hazret-i Allah'ın kelâmı, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in beyanıdır. Bak kelâmına, uy izine, kurtul!

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - "Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol!" (Hûd: 112) - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
"Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol!" (Hûd: 112)