"Geçen gün bir kardeş geldi. "Rüyâmda gördüm ki" dedi:
"Pirân-ı izam -kuddise sırruh- Hazerâtı halka olmuşlar zikrediyorlardı. Siz de halkanın ortasında bulunuyordunuz. Bir ara zikir durdu. Meğer "Elif"i bitirmişler "Lam"a başlayacaklarmış."
Bu ne güzel ilim dedik. Cenâb-ı Hakk size bir rüyâ ile hakikati ne güzel göstermiş.
Evet, her şey O'nun izni ile olur. Her şeyi yaratan Hazret-i Allah'tır. Yaratılan her şeyi yok etmek de ikinci bir ders olmuş oluyor. "La" deyince bunları yok etmek lâzımdır.
Şâh-ı Nakşibend -kuddise sırruh- Hazretlerimiz; "Görülen, duyulan, anlaşılan ve hayal edilen her şey Hakk'ın gayrıdır. La ile bunların hepsini yok etmelidir." buyuruyorlar.
Şuhûdi Tevhid'in özü: Her şeyi var eden Hazret-i Allah'ın eserini her zerrede görmektir.
En son tecelliyat Meşhud'dadır.
Meşhud Tevhid'in özü ise; Hazret-i Allah var, başka hiçbir şey yok. Yani O'ndan gayrisi de yok."
"Onlar atmazlar, kişi kendini attırmadıkça!
•
"Hareket ederken her şeyden evvel vakfı düşünmek lâzımdır. O yüzden vakfı düşüneni biz düşünürüz, vakfı düşünmeyini biz de düşünmeyiz!"
"Vakıf bu, zerreden hesap sorulur!"
•
"Söyleyeceğin söze, atacağın adıma, yiyeceğin lokmaya dikkat et!"
•
"Biz bu yolu temiz teslim aldık, temiz teslim edeceğiz!"
•
"Yırtıcı kuşun ömrü az olur!"
•
"Madde mihenktir, sakın dünyaya meyletmeyin, helâkınıza vesile olur. Cevherin yanında mangırı bırakın!"
•
"Yol yeme, içme, yaşama yolu değil, hizmet yolu."
•
"Bu yol Allah yoludur. Sahibi Cenâb-ı Hakk'tır. Hiç tavizi yoktur. Şeytan sizi aldatmasın. Sonra seni hiç kimse kurtaramaz. Herkesin korkması lâzım."
•
"Yanlış işlerden çok üzülüyorum, hiçbir şeyi affedemiyorum, burası vakıf!"
•
"Buraya sahip çıkmayın. Buranın sahibi var. Kapıdan içeriye aldıklarına teşekkür edin. Bedava dahi çalışsanız buranın kıymetini bilin! Burası Allah kapısı."
•
"Burada herkes hizmetçidir, ona o iş verilmiş, ona o iş verilmiş o kadar!"
•
Mevlânâ Hazretleri; "O, kılı kırk yarar!" buyuruyorlar.
"Burası Allah kapısı. Yapmadı mı, ooo kamçısı vallâhi çok şiddetli. Ben adeta o kamçıyı seyrediyorum. Kimlere çatlatacak bilmiyorum."
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz;
"Küçücük dünya menfaati için dağ kadar amelleri yok olacak!" buyurdu.
"Amelleri Tihame dağı kadar büyük olan nice topluluklar vardır ki kıyamet günü haşredilecekler ve cehenneme atılmaları emredilecek."
Ashâb-ı kiram: 'Namaz kıldıkları halde mi yâ Resulellah?' diye sorunca şöyle devam ettiler;
"Evet bunlar namaz kılarlar, oruç tutarlar, geceleri çok az uyurlardı. Ama kendilerine azıcık bir dünyalık arz edildi mi dört elle sarılırlardı." (Irakî, Muğni lll. 204)
•
"Dikkat edin burası vakıf. Küçücük bir hata bu yolda zarara yol açar.
İnsan nefsi ile menfaati arasındadır. Kontrol et kendini! Ben Allah yanında mıyım, menfaat yanında mıyım?
Vakfa çok titizim. Kendi param için değil, bana zerreden soracak diye vakfa titizim.
Bu titizlik olmasa destek olmaz. Mazallah el uzarsa, eli keserler, bereketi keserler.
Allah'ım cebimi düşünenlerden eyleme, imanını satanlardan eyleme!.."
•
Efendi Hazretleri ileri geri konuşan, birine şu haberi göndermişti:
"Biz sizi zorla tutmuyoruz. Sizin yüzünüzden kimsenin huzurunun bozulmasını da istemem.
Bize sert, ters adam lâzım değil. Huzurumuzu bozmasın. Burada bir kardeşlik havası var. Her işi mülâyemetle, istişareyle yapan yapıcı kimselere ihtiyaç var."