Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
GÜNDEM - Amerika Yıkılıyor! - Ömer Öngüt
Amerika Yıkılıyor!
GÜNDEM
Uğur Kara
1 Aralık 2017

 

AMERİKA YIKILIYOR
- Hiçbir imparatorluk Sadece Askerî Gücüyle Ayakta Kalamaz! -

Bugün Türk-Rus, Türk-İran, İran-Pakistan, Türk-Rus-İran Genel Kurmay Başkanları, devlet yetkilileri bir araya gelip duruyor. Tehdit nereden? Amerika'dan...

"Yırtıcı kuşun ömrü kısa olur."

 

Amerika'nın Sonunun Geldiğini İlan Edebiliriz:

Amerika gibi koca bir devlet bizdeki FETÖ'cülere benzer, çoluk çocuk tabir edilebilecek bir çetenin elinde hızla çöküyor.

Amerikan çıkarlarına aykırı, Amerika ile beraber bütün dünyayı çöküntüye, kaos ve harplere sürükleyecek bir anlayış yönetimi ele geçirmiş durumda.

Bu hastalıklı zihniyet kendileri gibi düşünmeyen herkesi, her ülkeyi düşman ilan ediyor. Kendi başkanlarını bile hiç çekinmeden "Rus ajanı" pozisyonuna düşürmeye çalışıyorlar.

"Daha önce yazdığım gibi, bu işin koordinasyonu Trump tarafından damadı ve danışmanı Jared Kushner'e verildi.

Onun dışında Trump'ın başmüzakerecisi Jason D. Greenblatt, Başkan'ın Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Dina Powell ve ABD'nin İsrail Büyükelçisi David M. Friedman işin içinde bulunuyor.

Kushner, Greenblatt ve Friedman, Ortodoks Yahudiler ve İsrail'le çok yakın ilişkileri bulunuyor. Dina Powell ise Mısır doğumlu Kıpti Hıristiyan.

Bu kadar büyük bir stratejinin Beyaz Saray'da dar bir çevre tarafından oluşturulması ve çoğunun İsrail'e yakınlığı nedeniyle özellikle Savunma ve Dışişleri Bakanlığı'ndaki yetkililerin "Bu stratejinin uygulanması sırasında yanlışlıklar yapılacaktır" dediği ifade ediliyor.

... Savunma ve Dışişleri Bakanlığı'na yakın kaynaklar, bu tür büyük stratejilerin Beyaz Saray'da sadece benzer tavırlara sahip insanlar arasında dar bir çevrede ve karşı hiçbir görüş alınmadan yapılmasının yanlış olduğunu, planın bu şekilde uygulanmasında ısrar edildiği takdirde umulmadık ters sonuçlar bile verebileceğini söylediler." (Serdar Turgut, 25.11.2017)

Serdar Turgut Amerika'da karara bağlanan bir plandan "Büyük Plan" diye bahsetmiş, bu planda meydana gelen aksamaları anlattığı sonraki yazısında da bu planı yürütenleri böyle kaleme almıştı.

Bu hasta güruhun artık yeni bir düşmanları daha var: Türkiye!..

Rusya düşman, Türkiye düşman, Pakistan düşman, İran zaten düşman.

Ya Arabistan, Mısır gibi teslim alıyorlar; ya Suriye, Yemen gibi karıştırıyorlar; ya Irak, Afganistan gibi işgal ediyorlar; ya Libya gibi bombalıyorlar; ya da Rusya, Türkiye gibi güçlerinin yetmediği ülkeleri düşman belleyip, ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar.

Her türlü çirkefliği, her türlü adaletsizliği, her türlü zulmü, işkenceyi, her türlü gaspı, cana, mala, ırza tasallutu, her türlü yalanı, dolanı, kumpası meşru görüyorlar.

Bütün dünya bunları hayretle izliyor, şerlerinden çekiniyor.

Ancak bu kadar adaletsizliğin, bu kadar pervasızlığın, bu kadar zulmün sonu yıkımdır, yok olmaktır. Bu iletişim çağında tarih hızlı akıyor. Bugün orta yaşlarda olan bir kişinin Amerika'nın yıkılıp yok olduğunu dünya gözüyle göreceğini çok rahat söyleyebiliriz. Yıkılıyor, kendisiyle beraber dünyayı da yıkıyor.

Artık bu gerçeği görmek için stratejist olmaya bile gerek yok.

 

57. Alay Sancağı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Soçi zirvesinin ardından 24 Kasım'da Trump ile yaptığı görüşmenin fotoğrafları basın tarafından "57. Alay Mesajı" başlıkları ile duyuruldu.

Türkiye'nin "Şehitler alayı" 57. Alay'ın sancağı ile verdiği mesaj ortadadır.

Dünyadaki hiçbir ülke durup dururken Amerika gibi bir süper güçle harbetmek istemez. Osmanlı da Çanakkale'de dönemin süper güçleri İngiltere ve Fransa ile harbetmek istemezdi. Ancak düşman üzerinize geldiğinde, söz konusu olan vatan olduğunda; bu millet gerekirse ölümü göze alır, vatanından vazgeçmeyi göze almaz.

"Bu ABD ile savaşırız, 'yokum' diyen şimdiden gitsin...

NATO'da yaşanılan skandal, iki densiz çalışana mal edilip kapatılacak bir skandal değildir, bilinçli bir mesajdır.

... Suriye'de terör bağlantısı suçüstü yakalanmış bir sözde müttefik ile karşı karşıyayız.

... Amerika'yı şu anda Amerikan vergi mükelleflerine sorumluluk duyan Amerikalılar yönetmiyor, neo-con/siyonist lobinin pislik kadroları, medya-derin devlet bağlantısında Trump'ı da kuklaya çevirerek ülkemize karşı operasyonlar çeviriyor.

... Bu kadronun elindeki Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye'nin çatışması kaçınılmazdır, beka sorunu kavramı kapıya gelmiştir ve taviz verilemez noktada olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Bu noktadan sonra "uzlaşmacı" girişimlerin hiç bir anlamı yoktur.

Belli ki, bir gün savaşacağız...

'Ben bu işte yokum, benim malım, mülküm, alıştığım konforum memleketimden önce gelir' diyenlere tavsiyem, bugünden ülkeyi terk etmeleridir." (Ardan Zentürk, Star, 20 Kasım 2017)

Amerika'yı ele geçiren bu hasta güruh kendi kafalarında bu coğrafya hakkında bir karar veriyor, sonra muhatap ülkeye gidiyorlar, "Bak bizim planımız bu, buna teslim ol." diyorlar. "Ya teslim olursun yahut ülkeni karıştırırım, seni iktidardan indiririm, devletini yıkarım, daha olmadı bombalarım." diyorlar. "Sakın haaa!" diye parmak sallıyorlar. Kimisi teslim olmakta çareyi buluyor, ancak şerefini de, vatanını da kaybediyor. Arabistan gibi.

Amerika Rusya'yı çevrelemeye, Ukrayna, Gürcistan gibi ülkelerdeki yönetimleri devralarak Rusya'ya nüfuz etmeye çalıştı. Kırım'da ve Suriye'de deniz üssü bulunan, Kafkasya'yı kendi hinterlandı olarak gören Rusya cevap olarak buraları işgal ve ilhak etti. Amerika Rusya'nın sınırlarına müdahale denilebilecek hareketlere girmeseydi, Rusya bu işgalleri yapacak değildi.

Amerika'nın Türkiye'ye yaptığı kötülük ve düşmanlık daha büyük. Haçlı-Siyonist zihniyet Türkiye'yi parçalamak ve Kürdistan adı altında 3'te 1'ini kopartmak istiyor. (Başarılı olurlarsa burayı önce Ermenilere, sonra yahudilere verecekler. Barzani'nin "Büyük Kürdistan" haritaları ile Ermenistan'ın "Büyük Ermenistan" haritasını karşılaştırırsanız hemen hemen aynı sınırları kapsadığını görürsünüz.)

Bu düşmanlığa Türkiye sessiz kalabilir mi?

 

Rusya'nın PKK'ya Bakışı:

Rusya'nın PKK hakkındaki yaklaşımı da Türkiye'de tepki topluyor.

Rusya'nın starejilerinin fikir babalarından Aleksandr Dugin Türkiye ile Rusya'nın barışmasının ve bugünkü ortaklığının mimarlarından. Ancak aynı Dugin PKK hakkında bizim gibi düşünmüyor. YPG'yi Kürtlerin temsilcisi gibi görüyor. Habertürk'e verdiği röportajda şöyle söylüyor:

"Hepimiz bir araya gelir ve Kürtlere onları tatmin edecek bir şey önerirsek kendi güvenliğimizi sağlarız. Kürt kimliğini bastırmamalıyız. Çünkü biz böyle yaptıkça ABD'nin ve İsrail'in eline düşüyorlar. İyi savaşıyorlar; Amerikan emperyalizminin kuklası olmalarını engellemeliyiz. ... Türklerin itirazını anlıyorum. Ama Rusya'nın Kürtlerle her türlü ilişkisi Türkiye'nin de çıkarına." (Aleksandr Dugin, Habertürk, 06.11.2017)

Küffar PKK'yı müslüman olmadığı için, bütün vahşet ve pisliğine rağmen kendinden görüyor.

Bugün Rusya Amerika ile gizlice anlaşıyor sözleri Rusya'nın aklındaki bu arka plandan geliyor. Rusya'yı ikna etmek için Dugin'i ikna etmek lazım.

"PKK Kürtleri temsil edemez, PKK'yı yok edelim, Kürtleri temsil yetkisine sahip Amerikan güdümünde olmayan kişi ve grupların önünü açalım. Esas o zaman Kürtleri Amerikan emperyalizminden kurtarmış oluruz." dememiz lâzım. Dugin'in Türkiye'deki akıl hocalarına da bu ayar lâzım.

 

Türkiye'nin Savaşı, Amerika'nın Sonu:

Dikkat ederseniz Amerika-İsrail'in başını çektiği küffar güruhu yıllardır PKK isminde müslüman Kürt halkını temsil vasfı olmayan, her türlü vahşeti, baskıyı, zulmü kendi halkına reva gören dinsiz bir terör örgütünü ısrarla büyütüp beslediler. Bugün gelinen noktayı hep beraber görüyoruz. Binlerce tır silahla koskoca bir terör ordusu kurdular. Kime karşı? Türkiye'ye karşı. (Türkiye'ye en büyük zararı veren ve hâlâ zarar vermeye çalışan FETÖ'yü koruyup kollamaya devam ediyorlar. Hatta onunla işbirliği yapıp, FETÖ taktiklerine benzer yöntemlerle Amerika'da da hukuku, adaleti alet edip Türkiye'ye kumpas kurmaya çalışıyorlar.)

Şimdi Türkiye'nin bunlarla savaşmaktan başka seçeneği var mı? Yok.

Türkiye'yi bu duruma getiren kim? Amerika.

Pakistan'ı sıkıştırıp duran, parçalamaya çalışan kim? Amerika.

İran'ın etrafını askerî üsleriyle çeviren kim? Amerika.

Bugün Türk-Rus, Türk-İran, İran-Pakistan, Türk-Rus-İran Genel Kurmay Başkanları, devlet yetkilileri bir araya gelip duruyor. Tehdit nereden? Amerika'dan.

Arabistan ve Mısır, Amerika-İsrail ile bir araya geliyor. Güdüm nereden? Amerika'dan, İsrail'den...

Amerika kendi gibi düşünmeyenleri, teslim olmayanları düşman safına sürüklüyor. "Ben terör örgütlerinden ordu kurdum, senin toprağında gözüm var, bana teslim ol." diyor.

Teslim olunur mu? Böyle siyaset olur mu? Böyle ahmaklık olur mu? Bu zihniyeti parçalamaktan başka çare var mı?

Tarih boyunca sadece silahlı gücüne dayanarak işgaller yapan, ülkeleri sürekli askerî olarak tehdit eden hiçbir imparatorluk uzun zaman ayakta kalamamıştır.

Bunların bu akıbetini görüp haber veren Zât-ı Âli'nin beyanları ile:

"Yırtıcı kuşun ömrü kısa olur."


  Önceki Sonraki