• Tavafa Hacer-i esved'in gerisinden başlanabilir. Fakat daha ileriden başlanırsa o şavt eksik kalır.
• Her şavtın başında Hacer-i esved öpülür veya hizasına geldikçe selâmlanır ve şu duâ okunur:
"Sübhânellâhi velhamdü Lillâhi velâ ilâhe illâllahu vallahu ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm. Ves-salâtü ves-selâmu alâ Resûlillâhi Muhammed. Allahümme îmânen bike ve tasdîkan bikitâbike ve vefâen biahdike vettibâan lisünneti nebiyyike ve habîbike Muhammed"
"Bütün noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah'ı tesbih ve tenzih ederim. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Emirlerine uymak ve yasaklardan sakınmak için güç ve kuvvet ancak Allah'tandır.
Salât ve selâm Allah'ın yüce Resul'ü Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-in üzerine olsun.
Allah'ım! Sana iman ederek, kitabını tasdik ederek, sana verdiğimiz söz ve ahde bağlı kalarak, Peygamber'in ve Habib'in Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-in sünnetine uyarak bu ibadeti yapıyorum."
O kişi istilâm etmekle Allah-u Teâlâ'ya ibadet ve taat hususunda biat etmiş oluyor.
Hadis-i şerif'te:
"Hacer-i esved Allah-u Teâlâ'nın yeryüzündeki sağ elidir, onunla dilediği kulu ile, kişinin kardeşi ile musafaha yaptığı gibi musafaha eder." buyuruyor.
Diğer taraftan da her elini uzatanın manevî fotoğrafını çeker, kaydını da yapar. Çünkü Allah-u Teâlâ onu Cennet-i âlâ'dan göndermiştir. İçindeki esrarı bir gönderen bilir, bir de Habib-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-i bilir.
Çünkü Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- Efendimiz Hacer-i esved'i öptükten sonra:
"Çok iyi biliyorum ki, sen zararı ve faydası olmayan bir taşsın. Eğer Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-in seni öptüğünü görmeseydim aslâ seni öpmezdim." buyurmuşlardır. (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 791)
Yani:
"Ben sendeki esrarı bilmiyorum, amma Resulullah Aleyhisselâm biliyordu." demek istediler.
Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ- der ki:
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hacer-i esved'e karşı durdu. Sonra dudaklarını onun üzerine bırakıp uzun süre ağladıktan sonra ondan ayrıldı. Baktı ki Ömer -radiyallah-u anh- de ağlıyor.
Bunun üzerine buyurdu ki:
"Yâ Ömer! Göz yaşları burada dökülür." (İbn-i Mâce: 2945)
Diğer Hadis-i şerif'lerde şöyle buyuruluyor:
"Hacer-i esved cennetten gelmedir. Kardan beyaz olduğu halde müşriklerin günahından müteessir olarak siyahlanmıştır." (Câmiü's-sağîr)
Allah-u Teâlâ bazı günleri, geceleri ve ayları diğer zamanlardan üstün kıldığı gibi, bazı yerleri ve beldeleri diğer yerlerden faziletli saydığı gibi, bazı taşları da diğerlerinden üstün kılmıştır.
"Kur'an ile Hacer-i esved yeryüzünden kalkmadıkça kıyamet kopmaz." (Münâvî)
"Beytullah'ı tavaf etmek terkolunmadıkça kıyamet kopmaz." (Buhârî)
"Allâhümme Rabbenâ âtinâ fid-dünyâ haseneten ve fil-âhireti haseneten, ve kınâ azâbe'n-nâr, ve edhılnel-cennete meal-ebrâr, ya Azîzü yâ Ğaffâr, yâ Rabbel-âlemin."
"Ey Allah'ım, ey Rabbimiz, bize dünyada iyilik, âhirette de iyilik ver; bizi cehennem azâbından koru ve iyilerle birlikte cennetine koy. Ey âlemlerin Rabb'i olan Azîz ve çok bağışlayıcı Allah'ım, günahlarımızı bağışla."