Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
HAZRET-İ MUHAMMED Aleyhisselâm - Bazı Eşrafın Müslüman Olması - Ömer Öngüt
Bazı Eşrafın Müslüman Olması
HAZRET-İ MUHAMMED Aleyhisselâm
Dizi Yazı - Resulullah Aleyhisselâm'ın Hayat-ı Saâdetleri
1 Aralık 2016

 

HAZRET-İ MUHAMMED
Aleyhisselâm

-Hicretin Sekizinci Yılı-

Bazı Eşrafın Müslüman Olması

 

Amr Bin Âs -R. Anh-:

Mekke'nin ticaret ve siyaset hayatında mühim bir yeri olan Amr bin Âs -radiyallahu anh-, Uhud ve Hendek savaşları'nda Kureyş ordusunun süvâri birliklerine kumanda etmişti. İslâmiyet'e ve Resulullah Aleyhisselâm'a o kadar düşman idi ki: "Bütün Kureyşliler müslüman olacak olsalar, ben hiçbir zaman müslüman olmam." derdi. Habeşistan'da bulunduğu bir sırada Habeş kralı Necâşî'nin teklifi ve tavsiyesi üzerine müslüman olmuştur.

 

Halid Bin Velid -R. Anh-:

Câhiliye zamanında Kureyş süvârilerinin kumandanı olduğu gibi, Uhud savaşı'nda müşrikler mağlup olmuşken zafer kazanmasına sebep olmuştu.

Resulullah Aleyhisselâm Umre için Mekke'ye geldiği zaman saklanmış, gözüne görünmemişti. Kardeşi Velid bin Velid -radiyallahu anh-e: "Halid nerede?" diye sormuş: "Halid gibi bir adam İslâmiyet'i tanımamış olamaz. Keşke o bütün çabalarını müslümanların yanında müşriklere karşı gösterseydi, kendisi için daha hayırlı olurdu. Onu başkalarına tercih eder, üstün tutardık." buyurmuştu. Halid -radiyallahu anh- ise Resulullah Aleyhisselâm'ın bu iltifatına çok sevinmiş, İslâmiyet'e olan arzusu artmıştı.

Bir gece rüyâsında çok dar, sıkıntılı ve kurak yerlerden, yemyeşil ve geniş bir yere çıktığını görmüştü.

Daha sonra da âni bir kararla Medine'ye hicret etti ve müslüman oldu.

 

Osman Bin Talha -R. Anh-:

Kureyş'in eşrafından olan Osman -radiyallahu anh- babası, amcası ve bir kız kardeşi müşrik oldukları halde Uhud'da öldürülmüşlerdi. Kâbe ile ilgili hizmetinden dolayı "Hacebî" lâkabını taşıyordu. Kâbe'nin perdedarlığını yapmakta ve anahtarını taşımakta idi.

Resulullah Aleyhisselâm Mekke'ye gelip Kâbe-i muazzama'ya girdiği zaman hâli birden değişti, içinde İslâmiyet'e karşı bir sıcaklık belirdi.

 

Üç Cengaver Medine'de:

Halid bin Velid -radiyallahu anh- müslüman olmak istediği zaman fikrini Safvan bin Ümeyye ile İkrime'ye ayrı ayrı açmış, ikisinden de red cevabı almıştı. Daha sonra Osman bin Talha -radiyallahu anh-a fikrini açtı. "Biz deliğinde sıkışıp kalan, üzerine yukarıdan su dökülünce dışarı fırlamak zorunda kalan bir tilki durumundayız." dedi. Osman -radiyallahu anh- tereddütsüz hemen kabul etti, beraberce Medine'ye gitmek üzere yola çıktılar.

Amr bir Âs -radiyallahu anh- da bu niyetle yola çıkmıştı. Bir kuşluk vakti Hedde'de buluştular. Birbirlerinin maksatlarını öğrendiklerinde çok sevindiler. Hep birlikte yoldaşlık ve arkadaşlık yaparak Medine'ye geldiler.

Ashâb-ı kiram da Resulullah Aleyhisselâm da bu üç yiğidin gelişlerine memnun oldular.

Resulullah Aleyhisselâm: "Mekke ciğerparelerini kucağınıza attı." buyurdu.

Huzur-u Nebevî'ye çıktıklarında maksatlarını arz ile beraber küfür ve sapıklık zamanında meydana gelen günahlardan dolayı affedilmeleri için Resulullah Aleyhisselâm'ın yüce şefaatına sığındılar. Resulullah Aleyhisselâm da İslâm ve Hicret'in geçmiş günahlar için kefaret olduğunu söyledi. Önce Halid -radiyallahu anh-, sonra Amr -radiyallahu anh- ile Osman -radiyallahu anh- İslâm şerefiyle müşerref oldular.

Bu üç liderin İslâm'a girişiyle Kureyşliler'e büyük bir darbe vurulmuş oldu.

Osman bin Talha -radiyallahu anh-in müslüman oluşunun etkisi diğerlerinden fazla idi. Çünkü Kâbe'nin anahtarları onun elindeydi. Bu durum, Kâbe ile diğer Arap kabilelerine karşı övünen Kureyş'i yıkmıştı. Kâbe'nin anahtarını taşıyan şahıs bile müslüman olduktan sonra geriye ne kalmıştı? Kâbe'nin koruyuculuğunu yaptıklarına dâir iddiâları sona ermişti.


  Önceki Sonraki