Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 279.SAYI - Ömer Öngüt
279.SAYI, Aralık 2016
Hakikat 279. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

"İsm-i Âzam" O'ndan başka bir mevcud olmadığını gözünle gördüğün zaman tecelli eder.

Hadis-i kudsi:

"Açlığa devam et beni görürsün. İnsanlardan uzaklaş bana kavuşursun."

Bu da ancak gösterilme ile olur. Yoksa senin gözün O'nu göremez.

"Kişinin gözü kör ise güneşin suçu nedir?"

Hadis-i şerif'te:

"Mümin kulun kalbi, Rahman olan Allah'ın arşıdır." buyruluyor. (K. Hafâ)

Cenâb-ı Hakk bir Hadis-i kudsi'de de şöyle buyuruyor:

"Yere göğe sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım." (K. Hafâ: 2256)

İnsanın bütün varlığı Hazret-i Allah'a aittir. İnsan tek kıla sahip değildir. Bir vücud varsa, o da Allah'ın varlığıdır.

Kim ki bu hakikate erişir, hakikati itiraf ederse, küçük şirkten kurtulmuş olur. Ne zahirde ne de bâtında kendisine mâl edecek bir varlığı bulunmaz.

Acizliği itiraf edince, az bir amel ind-i İlâhi'de çok makbul olur. Geçmiş günahları bağışlanır. İbtilâlar da o zaman hoş görülmeye başlar.

Gerçek ilim, kendini bilimdir.

Bunun içindir ki, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

"Nefsini bilen Rabb'ini bilir." buyururlar. (K. Hafâ)

Bu hususu yine Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- EFendimiz'in bir beyanı ile anlamış olalım:

"Fakirliğimle övünürüm." buyurdular. (K. Hafâ)

Buradaki fakirlikten murad:

"Vücudum ve üzerimdeki bütün âsâr; söz, göz ve bütün nimetler Allah-u Teâlâ'ya aittir. Ben hiçbir şeye mâlik değilim."

Hakikat budur. Zan ilmi buraya erişemez. Aciz ve değersiz olduğunu bilmek için, gerçekten bir insanın manen çok terakki etmesi lâzımdır.

Fenâ'ya inip nefsini tanıyan ancak O'nu bilebilir. Bütün bunlardan anlaşılması gereken O'dur. O'nu bilen irfan ehli çok iyi bilir ki özü O'dur, nefsi de O'dur. Nefisten murad "Vücut"tur, yani Allah-u Teâlâ'nın vücudu.

Bu hakikati anlayamıyorsan, sakın inkâra kalkışma! Sen "Vâsıl-ı ilâllah" olmaya bak. Gayen marifetullah, yani Hakk'ı bilmek olsun.

Bir elbise var, üzerine giydiğin zaman seni gösterir, bir değeri olur. Çıkardığın zaman yere düşer, bir hükmü kalmaz. Vücut da bir elbise gibidir. Vücuduna göre üzerindeki elbisenin ne hükmü varsa, vücudun zannettiğin kalıp elbisesinin de Hazret-i Allah'ın indinde hükmü budur.

Hazret-i Allah sana bir suret vermiştir. O suretin içine girersen kaybolur gidersin. İçinde O'nun olduğunu bilirsen O'nun varlığını ortaya koyarsın. Sen yoksun O var.

Âyet-i kerime:

"Biz insana şah damarından daha yakınız." (Kâff: 16)

Fakat sen bunu idrâk edemiyorsun. Bu vücudu senin zannediyorsun. Ruh alındığı zaman hiç hüküm kalıyor mu? Ne oldu senin varlığın?

Şu halde hep O... Vücud O, mevcud O...

Elbiseyi geçir sen varsın, elbesiyi kaldır O var.

Gerçek ilim budur, yani insanın kendisini bilmesi... Diğer bütün bilgiler zandan ibarettir.

Âyet-i kerime'sinde Cenâb-ı Hakk:

"Allah göklerin ve yerin nurudur." buyuruyor. (Nûr: 35)

Bütün kâinat cesettir, perdedir, elbiseden ibarettir. Kudret ve kuvvet sahibi ve yegâne yaratıcı olan Hazret-i Allah mevcudâtı yarattı ve bu perdede nakşetti. Her zerrede ulûhiyet sırları mevcuttur. Öyle bir nakkaş, öyle bir yaratıcı ki dünyanın bütün bilginleri bir araya toplansa, yarattığı bir zerrenin karşısında aciz kalırlar.

İşte Allah budur.

Bu sayıda Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri'nin "Kalblerin Anahtarı" külliyatında geçen "İsm-i Âzam" mevzusu hakkındaki beyanlarını arz edeceğiz.

Çünkü bu mevzu en mühim, en gizli sırdır, ancak marifetullah ehlince bilinir, sırların sırrıdır.

Bu ay içerisinde idrak edeceğimiz mübarek "Mevlid Kandili"nizi tebrik eder, Cenâb-ı Hakk'tan hayırlara vesile olmasını niyaz ederiz.

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - En Gizli Sır, En Büyük İsim; İSM-İ ÂZAM - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
En Gizli Sır, En Büyük İsim; İSM-İ ÂZAM