Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI - HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (38) - Ömer Öngüt
HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (38)
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI
Dizi Yazı - Ashâb-ı Kiram -r. anhüm-
1 Temmuz 2016

 

 

ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI

"Ashâbım Yıldızlar Gibidir. Hangisine Uyarsanız Hidayeti Bulmuş Olursunuz." (Beyhâkî)

HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (38)

 

Ashâb-ı Kiram Hazeratı'nın Sünnet-i Seniyye'ye Bağlılığı:

Ashâb-ı kiram -radiyallahu anhüm- Hazerâtı dinin esaslarını doğrudan doğruya Kur'an-ı kerim'den alırlardı. Açık bir hüküm bulamazlarsa, hemen Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e sorarlardı. Hem sağlığında hem de vefatında onun Sünnet-i seniyye'sine uymanın farz olduğuna dair icmâ ederek söz birliğine vardılar.

Kur'an-ı kerim'de Resulullah Aleyhisselâm'a vahyolunan bir hüküm ile bizzat Resulullah Aleyhisselâm'ın kendisinden sadır olan hüküm arasında ayırım yapmazlar ve her ikisine de uymanın farz olduğuna inanırlardı.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Muâz bin Cebel -radiyallahu anh-ı Yemen'e vali olarak gönderirken ona "Ey Muâz! Ne ile hükmedeceksin?" diye sordu. O da "Allah'ın Kitab'ı ile." diye cevap verdi. "Orada bulamazsan?" buyurdu. Muâz bin Cebel -radiyallahu anh- "Peygamber'in sünneti ile." dedi.

Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh- bir hadise hakkında bir sünnet bilmiyorsa çıkar ve müslümanlara:

"Bu mevzu hakkında Resulullah Aleyhisselâm'dan bir sünnet bileniniz var mı?" diye sorardı.

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-, fetvâ işleriyle uğraşan diğer Ashâb-ı kiram, onların yolundan giden Tabiin-i kiram da böyle yapardı.

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh- buyurur ki:

"Ey insanlar! Doğru görüş Allah-u Teâlâ'nın ve Resulullah Aleyhisselâm'ın görüşüdür. Allah-u Teâlâ ona gerçeği gösteriyordu. Bizim görüşümüz ise zandan ve tekliften ibarettir. Sünnet, Allah ve Resul'ünün koyduğu yoldur. Yanlış bir görüşü ümmet için sünnet haline getirmeyin."

 

Evliliğe Teşvik:

Beşeriyet âleminin bir ahenk ve intizam dairesinde devam etmesi nikâha bağlıdır. İnsanlık silsilesinin kıyamete kadar muntazam bir surette devamı nikâh sayesinde kâbil olabilir.

Ebu Hüreyre -radiyallahu anh- den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Dini ve ahlâkı sizi memnun eden birisi kız talep ederse onu evlendirin. Böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve geniş bir fesat çıkar." (Tirmizi: 1084)

İslâm dini âile yuvasını sağlam temellere oturtmak, faziletli nesiller yetişmesine zemin hazırlamak için meşru ölçüler içinde evlenmeyi hem emretmiş, hem birtakım müeyyidelerle onu câzip hale getirmiştir.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:

"Aranızdaki bekârları ve kölelerinizden, câriyelerinizden sâlih olanları evlendirin." (Nûr: 32)

Âyet-i kerime'de geçen "Eyâmâ", erkek olsun, kadın olsun, bâkire olsun, dul olsun, eşi olmayan her kişi mânâsındadır.

"Eğer fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir." (Nûr: 32)

Bu evliliği haklarında geçim kolaylığına vesile kılmış olur.

Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh- Efendimiz:

"Allah-u Teâlâ'nın nikâh hususundaki emrine itaat edin ki, size vaad olunan zenginliğe hemen ulaşasanız." buyurmuştur.

Kızın ana-babası, yoksul diye dindar bir eşi reddetmemeli, erkeğin ana-babası da evlenme zamanı gelen çocuklarının evlenmesini ertelememelidirler.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Kadınlarla evleniniz, zira onlar mal ve rızık ile gelirler." (Münâvî)

Gelir düzeyi yeterli olmasa bile, kişi Allah-u Teâlâ'ya tam bir iman ve teslimiyetle evlenmelidir.

"Allah lütfu bol olandır, her şeyi bilendir." (Nûr: 32)

Dilediğine bolca rızık verir, kullarının ihtiyaçlarını, haklarında neyin hayırlı olduğunu hakkıyla bilir...


  Önceki Sonraki