Küçük Metin'in kadın giysilerine olan ilgisi üzerine eğitmen onu hikâye terapisine almış, Metin terapideki erkek kahramanı tamamen kadın giysileri ile giydirmişti. Eğitmen Metin'e evde de bu tür şeyleri giymesine izin verildiğini öğrenmesi üzerine Metin'in ailesi ile görüşme talep etmişti. Zira çocukların karakterleri ve cinsel kimlikleri bu yaşlarda oluşmaya başladığı için acil olarak önlem alınması gerekiyordu.
Eğitmenin sabırsızlıkla beklediği an gelmişti. Sabırsızdı çünkü bir erkek çocuğunun pembeyi sevmesi, topuklu ayakkabı giymeyi arzu etmesi gibi şeyler, bir sıkıntının habercisiydi. Bir yerde bir şeyler yanlış veyahut eksik yapılmakta idi. Bunun sebebini bulup ortaya çıkartmak ise ancak Metin'in annesi ve babası ile birebir görüşerek mümkün olacaktı. Bu nedenle de görüşme bir an önce gerçekleşmeliydi. Zira eğitimde her geçen dakika bir zaman kaybı idi. Kan kaybı gibi. Çünkü belki de birçok eğitmenin fark etmediği veyahut da umursamadığı söylemler davranışa, davranışlar harekete, hareketler karaktere, karakter de kadere dönüşebilirdi. Bu da bir eğitmen için vebal demekti.
Sabırsızlıkla beklenen görüşme başlamış ve bitmişti.
Çıkan sonuç ise şuydu;
Sorunun kaynağı küçük Metin'in çoğu zaman aile geçimsizliği nedeni ile babasından uzak, bayan ağırlıklı; anne, anneanne ve teyzeler ile bir hayat sürmesiydi. Anne anaerkil bir mizaca sahip olduğu için Metin rol model olarak anneyi seçmişti. Babası ile birlikte olduğu zaman da, baba Metin'in sevgisini ve güvenini kazanmak adına Metin'e yanlış bir hoşgörü sunmuştu. Bu hoşgörü; topuklu ayakkabı giymek gibi ortaya çıkan cinsel kimlik sapmasına işaret eden hareketlere "daha küçük çocuk, bir şey olmaz " gibi cümleler ve düşüncelerle müsamaha göstermekti.
Ayrıca çocuğun yanında babası ile ilgili söylenilen olumsuz söylemler, örneğin; "O da hiçbir işe yaramıyor" gibi cümleler, bu kişiliği ve dolayısı ile bu cinsi yani, Metin'in erkek kimliğini "rol model" olarak benimsemesini güçleştiriyordu.
Unutulmamalıdır ki bu yaş gurubu, silik, güçsüz, güvensiz bir kişiliği benimsemekte güçlük çekerler.
Bu nedenle Metin'in ilk etapta cinsel kimliğinin olgunlaşmasını sağlamak için babasının erkek kimliğini taşıyan bir "rol model" olarak etkin, bir o kadar da olumlu bir şekilde Metin'in hayatına girmesi ve çevre tarafından da "olumlu söylemler" ile bu rol modelin desteklenmesi gerekmekteydi. Baba ile bilinçli geçirilen nitelikli zaman dilimi ve çevreden babası hakkında duyduğu olumlu söylemler bu rolü benimsemesine yardımcı olacaktı. Aile içi geçimsizliklerin bitmesi ile analı-babalı büyüyen Metin'de erkek kimliği kök salma yolunda ilerleyecektir.. Anneye düşen görev ise "Anaerkil" pozisyonunu geri çekmek ve "aile reisinin baba" olduğunun vurgusunu yapmaktır.
Metin'in topuklu ayakkabı, pembe renge ilgi duyma gibi sevdalarını da anne:"Bu ayakkabıyı bayanlar giyer. Sen benim bu ayakkabıları giymemi istediğin vakit söyle ben senin için giyineyim" diyerek bu hevesi doğru yöne kaydırıp tatmin etmesi fayda sağlayacaktır. Böylece Metin'in kimlik oluşması sürüp gidecek ve ergenlik çağında son biçimini alacaktır. İnşallah.
.....
Aradan zaman geçti. Bir gün Metin'in annesi eğitmen ile karşılaştı. Annenin çantası eğitmenin dikkatini çekti. Çantanın üzeri değişik şekilli pembe çıkartma (sticker)larla doluydu. Ve sordu Metin'in annesine:
"Hayırdır inşallah bunlar nedir böyle?"
Anne mutluluk içinde: "Aaa hocam, bunlar Metin'in, 'Al anne, bunlar anne rengi' diyerek bana verdiği hediyeleri" dedi.
Eğitmen tebessüm ederek belki anneden daha çok mutlu oldu.
Belli ki eğitmenin verdiği yol haritası uygulanmış, "Ağaç yaşken eğilmiş" ve herkes altından kalkamayacağı bir vebalden kurtulmuş oluyordu.
Daha ne olsun?
Hazret-i Allah'a sonsuz şükürler olsun.