"Ölmek istemiyoruuuuummm!" diye bağırdı. Telâşla yanına gelen annesi onu internet oyununun başında buldu. Ekranda kocaman bir şekilde "BOZGUN" yazısı duruyordu. Etrafa sözel ve fiziksel saldırılarda bulunmaya başladı. Ve hemen bir "ZAFER" kazanabilme ümidi ile tekrar oynamaya başladı.
Bu kısır döngü onu sorumluluklarından alıkoymaya ve hayattan koparıp sağlığını bozmaya başladı. Gençliği elinden uçup gidiyordu.
Sahte-sanal Bozgunlar ve Zaferler ile ya kahroldu, ya da kahkahalar ile mutlu oldu. Fakat şunu düşünemedi: Boşa geçen bir ömrün sonu "GERÇEK BOZGUN"la son bulabilir. O zaman, Azrail Aleyhisselâm kapıyı çaldığında "Ölmek istemiyoruuuuummm!" dediği zaman kimse onu duymadığı gibi, artık geri dönüş de yok. Elde kalan sadece bir "Eyvah!...".
Merhaba Anneler ve Babalar,
İnternet ve oyun bağımlılığı çağımızın büyük tehlikelerinden birisi. Bazı oyunlar bu tehlikenin boyutunu çok daha büyütüyor. Meselâ kısaca "Lol" denilen bir oyunu dünyada her ay 70 milyondan daha fazla genç ve çocuk oynamakta. Hastalık derecesinde bağımlılık yapan bu oyunlar, tıpkı bir uyuşturucu gibi gençleri bağımlı yapabilmek için bilinçli bir şekilde, sistematik olarak hazırlanmış oyunlardır. Kısacası şeytanlaşmış insanların "Zaferidir". İlk önce ailedeki muhabbeti bilinçli bir şekilde parçalıyor. Oyuncuyu ailenin kapsama alanından çıkartıp kendi kapsama alanına sokuyor.
Abartığımızı mı düşünüyorsunuz?
Buyurun Oyungezer isimli derginin özel sayısına.
"Oyuna odaklanın.
Etrafınızdaki dikkat dağıtıcı etmenleri uzaklaştırın. ... kalabalık bir ortamdan uzak durun vs. Oyun devam ederken de dikkatinizin dağılmasına izin vermeyin. Sohbet ile kafayı bozmayın, ikinci ekrandan film izlemeyin, yanınızdaki ile konuşmayın." (s. 25)
(Hipnoz aşamaları)
"Dereceli bir maç yaparken rahatsız edilenler olursa, kendinizi "maması önünden alınan bir buldog" gibi hissetmenizi tavsiye edebilirim." (s. 25)
(Hissiyatlar da kontrol altına alınmak ve hayvansal bir tepki aşılanmak istenilmekte)
"Özetle oyunu ciddiye alın. Heyecan, korku ve endişe taşımanız daha iyi bir performans göstermenize yardımcı olabilir."
(Özellikle ergenlerin taşımış oldukları duygular sanal performans yolu ile tatmin edilmeye çalışılıyor.)
"Merhaba Sihirdarlar!"
"Sihirdar Büyüleri" ….
"Cümleten başımız sağ olsun Dirilt sihirdar büyüsü oyundan kaldırıldı. Tabii bu talihsiz olaya gözyaşı döken çok kişi olduğunu biliyoruz."
(Böylece dinimizin yasakları çocuklarımızın kelime hazinesine eğlence ve oyun ile giriyor.)
"Çağın Sporu e-Spor."
(İnternet ve oyun bağımlılığına spor diyerek cazip göstermeye çalışıyorlar. Halbuki sporda hareket ve ter atmak esastır. Beden sağlığı için her müslüman genç öncelikle okçuluk, güreş, yüzme ve at biniciliği gibi bir spor dalı ile ilgilenmelidir. Uzun süre oturmak ise kanın pıhtılaşmasına ve ölümlere sebep olmaktadır.)
"Lol müzikleri oynarken dinlenecek müziklerin yapımında esas alınan şampiyonu oyuncuda içselleştirmek ile alakalı yani. ... İlham aldığımız müzikler heavy metal, elektronik müzik ve…"
(Sapkınlığı teşvik eden müziklerle gençleri yönlendirme taktiği burada da karşımıza çıkıyor.)
Oyun karakterlerinin şeytanî suretleri, dişi kahramanların kılık kıyafet ve duruşları da tam bir fecaat.
Bu oyunun bağımlılığı artıran özelliği şudur: Futbol ligi gibi sanal ligde oyuncular becerilerine göre kademe atlıyor. "Profesyonel oyuncu" denilen 20'li 30'lu yaşlardaki gençlerden kurulu takımlar dünya çapındaki organizasyolara katılıyor. Bu organizasyonlar büyük bir şaşa ile gençleri özendirecek şekilde yapılıyor.
Nitekim derginin ortalarında tam sayfa resmi ile "Gogoing" ismi takılan bir Çinli gencin okulunu asması, ailesini dinlememesi ve sonunda dünya çapında(!) bir oyuncu olması ballandıra ballandıra anlatılmakta ve bu zavallı Çinli genç ciddi ciddi gençlere bir idol olarak olarak takdim edilmektedir:
"Birçok oyuncu için ibret alınması gereken bu başarı hikâyesinin herkese ilham vereceğini düşünüyoruz. ….
En büyük hobisi okuldan kaçmaktır. Okuldan kaçtığı dönemlerde soluğu internet kefelerde alır, bilgisayar oyunlarına merak sarar. Ve kendisine oyunlarda mutlu eden bir dünya yaratıyor… oradan da bir e-spor takımı kendisine oyuncu olma teklifi sunuyor ve maaş, özlük hakları ve ekipmanları yanı sıra, kalacak yer, aşçı, havuz, sauna ve masa tenisi oynama imkanı bulunan profesyonel bir ortam sunuyor. ... Siz de e-Spor kariyerinizi başlatın. Alt tarafı bir oyun oynuyorsunuz ne kadar zor olabilir ki?... ciddi gelir kaynağınız olabilir."
Devletin görevi insanımızı ve gençlerimizi korumaktır. Bu tür zehirli yayınların denetlenmesi, gerekli tedbirlerin alınması gerekmez mi?
Çok ilginç, 10 TL'ye satılan 113 sayfalık bir dergide sadece bir reklam var. Bir içecek reklamı. Her kapağında 20 oyun puanı. Boş yok. İçeceğin adını mı merak ettiniz? Coca-Cola.
Müslüman gençler uyanık olmalı. Dünyada her şeyin bir amacı ve gayesi vardır, bunu asla unutmamalıdırlar. Çağımızda ise tuzak çok.
Bu nedenle gençlerimiz teknolojiyi kullanan ve ona bağımlı olan değil, teknolojiyi üreten gençlik olmak için çalışmalıdırlar.
"Ya Rabb'i! Gençlerimizi sanal tuzaklardan SEN koru." Amin.