• Bir defada ve aynı yerde olmak üzere vücudun veya bir uzvun tamamına güzel koku sürmek.
Değişik uzuvlara değişik zamanlarda veya ayrı ayrı yerlerde koku sürülürse, her biri için ayrı ceza gerekir. Bir uzvun tamamına değil de, sadece bir kısmına koku sürülürse sadaka vermek gerekir.
Güzel koku ihrama sürülürse, sürülen yerin eni ve boyu birer karıştan çok olup, etkisi bir gündüz veya gece boyunca devam ederse koyun veya keçi kesmek; sürüldüğü yer bir karıştan az veya kokusu bir gündüz yahut gece süresinden az devam ederse sadaka vermek gerekir.
Cezâ ödedikten sonra koku yıkanıp giderilmez de devam ederse, yeniden cezâ gerekir.
• Uzuvlardan birine yağ sürmek veya süs için kına gibi bir şeyle boyamak.
Saç veya sakal gibi bir uzvunu süslemek için yağlamak (biryantin sürmek) veya kına gibi bir şeyle boyamak cezâyı gerektirir. Tedâvi için sürülen merhem veya kokusuz yağlar için cezâ gerekmez.
• Bir gündüz veya bir gece süresince dikişli elbise, çorap veya topukları kapalı ayakkabı giymek, başı ve yüzü örtmek.
Eğer bunlar bir gündüz veya gece süresinden daha az bir zaman giyilir veya örtülürse, sadece sadaka vermek yeterlidir.
• Saçını, sakalını veya vücudundan başka bir uzvunu tıraş etmek.
Saçın, sakalın veya başka bir uzvun dörtte birinden azının tıraş edilmesi sadaka vermeyi gerektirir.
• Bir defada ve aynı yerde olmak şartı ile bütün tırnakları veya bir el yahut bir ayağın tırnaklarının tamamını kesmek.
El ve ayaklardan her birinin tırnakları değişik zamanlarda veya ayrı ayrı yerde kesilirse, her bir kesiş için ayrı cezâ gerekir.
Kendiliğinden kopan ve kırılan tırnaklar için bir şey gerekmez.
• İlk tehallülden yani tıraş olduktan sonra, fakat henüz ziyaret tavafını yapmadan cinsi temasta bulunmak. (Elle boşalma da aynı hükümdedir.)
• İhramlı iken eşini şehvetle öpmek, tutmak, okşamak... gibi cinsi temasa yol açabilecek davranışlarda bulunmak.
Şehvetle bakmak veya düşünmekle, inzal bile olsa bir ceza gerekmez.
Not:
1.Kıran haccında ihram yasakları ile ilgili cinayetlerden dolayı; biri Umre'nin biri de Hacc'ın ihramı olmak üzere, iki ihramın hürmetini korumak için iki kurban gerekir.
Umre tavafının abdestsiz yapılması gibi sadece Umre'yi; yahut remy-i cimâr veya vedâ tavafının terk edilmesi gibi sadece Hacc'ı ilgilendiren vâciplerden birinin terkiyle ilgili cinâyetler sebebiyle ise tek cezâ ödenir.
2. İhram yasaklarına uymamakla ilgili cinâyetler, bir zaruret ve mâzeret sebebiyle de işlenmiş olsalar, bunların cezâları düşmez. Ancak kasdi olmayan, zaruret veya hastalık sebebiyle bu yasaklardan birini yapan kişi muhayyerdir.
Âyet-i kerime'de şöyle buyurulmaktadır:
"Sizden her kim hasta olursa yahut başından gelen bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye vermesi gerekir." (Bakara: 196)
Kâb bin Ucre -radiyallahu anh- buyurur ki: Hudeybiye gazasında umre niyeti ile ihrama girdik. Başım böceklendi. Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu görünce:
'Bunlar sana sıkıntı veriyor, değil mi?' dedi.
Ben 'Evet' deyince Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-:
'Hemen başını tıraş et. Üç gün kefaret orucu tut, üç sa' hurma veya hububatı fakire taksim et. Kolayına giderse kurban kes.' buyurdu. (Buhâri. Tecrid-i sarih: 861)
Bu durumda olan bir kişi;
Ya harem bölgesinde dilediği zaman bir dem (koyun veya keçi) kurban keser veya istediği yerde peş peşe yahut aralıklı olmak üzere üç gün oruç tutar,
Ya da altı fakiri sabahlı akşamlı bir gün veya bir fakiri altı gün doyurur. Yahut da altı fakire birer fıtır sadakası miktarı bağışta bulunur. Mekke fakiri efdaldir.