Müeyyedüddîn Mahmud el-Cendî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerhü'l-Fusûs li'ş-Şeyh Müeyyedüddîn el-Cendî" isimli eserinin son satırlarında; Hâtemü'l-enbiyâ Aleyhisselâm'a sâlat-ü selâmda bulunduktan sonra, onun bâtın vârisi olan Hâtemü'l-evliyâ'ya da salât-ü selâm'da bulunarak şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın salâtı resullerin ve nebilerin Hâtem'inin ve onun Hatemiyyet hususundaki en kâmil vârisi olan, Muhammedî velilerin Hâtem'inin üzerine olsun!"
("Kitâbu Şerhü'l-Fusûs li'ş-Şeyh Müeyyedüddîn el-Cendî"; Şehid Ali Paşa, no.: 1240, 439b-440a yaprağı.)
Çünkü o iki kandili o zaman yarattı, o zaman koydu. O onun velâyetine sahiptir. Ona salât-ü selâm getiriliyor, onun velâyetine sahip olduğu için, ona verdiği meziyeti buna da ihsan ettiği için, ona da salât-ü selâm vâciptir. "Ona yaptığını buna da yap!" mânâsına geliyor.
•
Müeyyedüddîn el-Cendî -kuddise sırruh- Hazretleri "Şerh-i Fusûsu'l-Hikem li'l-Cendî" isimli eserinde Hâtemü'l-evliyâ meselesi hakkında son derece mühim sırlara yer verdiği gibi, "Nefhatür'r-Rûh ve Tuhfetü'l-Fütûh" isimli eserinde de yeri geldikçe ondan sözetmiş; hattâ bu eserde yazdığı kitapların hepsini, Hâtemü'l-enbiyâ Aleyhisselâm'ın ve Hâtemü'l-evliyâ olan zâtın desteği ile yazdığına dikkati çekmiştir.
Kitabının giriş kısmında;
"'Hülâsatü'l-İrşâd ve İrşâdü'l-Hülâsa' adlı eserimi, 'İksirü'l-Kemâlât' adlı kitabımı ve diğer eserlerimin hepsini, Hâtemü'l-enbiyâ Aleyhisselâm'ın ve Hâtemü'l-evliyâ'nın (feyiz ve kemâlâtı) sâyesinde elde ettim."
("Nefhatür'r-Rûh ve Tuhfetü'l-Fütûh"; s.29)
Buyuran Hazret'in, burada neşredilen: "Fusûsu'l-Hikem Şerhi" ndeki ifşâat ve beyanlarını da, ümmetin bu iki Hâtem'inin feyiz ve kemâlât denizinden akseden nurlarla te'lif ettiğinde şüphe yoktur.
Allah-u Teâlâ oradan akıtmış.
Müeyyedüddin-i Cendî -kuddise sırruh- Hazretleri ilâhî ilimleri insan hafsalasının alamayacağını, bu gibi esrâr-ı ilâhî'yi ancak Hâtemü'l-evliyâ'nın ve ona vâris olan diğer velilerin bilebileceğini haber vererek şöyle buyurmuştur:
"Bunları anlamak ve kavramak, işiten ve dinleyenlerin işitme ve anlama gücünün pek ötesindedir.
Bir kimse, bunları ayrıntılı olarak öğrenmek ve görmek istiyorsa, Hâtemü'l-evliyâ'nın ve onun vârislerinin yoluna sâlik olsun, elini bu büyüklere teslim etsin."
(Nefhatü'r-Ruh ve Tuhfetü'l-Fütûh, s. 143)
Niçin?
Çünkü onu O yürütüyor, O'nun yürüttüğü esastır.
Aldananlar burada aldanıyor. Nerede aldanıyor? Bu ilâhî lütfu hafif tutuyor, elindeki ebedî hayatı ilgilendiren ruhsatı kaçırıyor. Ancak Allah-u Teâlâ kime duyurursa, işi sağlam tutuyor işin içyüzünü kavrıyor.
Kim ki ucuz tutarsa ucuz olarak gider. Kıymet verdiği nispette de kıymete dahil olur.