Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
GÜNDEM - Dünya Açlık Tehlikesinin Pençesinde - Ömer Öngüt
Dünya Açlık Tehlikesinin Pençesinde
GÜNDEM
Şinasi Çapa
1 Mart 2015

 

Dünya
Açlık Tehlikesinin Pençesinde

Artan dünya nüfusu, kıtlık ve iç savaşlar büyük dramların yaşanmasına sebep olmaktadır. 800 milyon insan aç yaşıyor. Suriye gibi savaş bölgelerinde insanlar açlıktan ölüyor, kedi-köpek eti yiyor.

 

Dünya geçen yüzyılda iki büyük savaş yaşadı. Yaşadığımız yüzyılda ise daha korkunç savaşların kapıda olduğunu söylemeye gerek görmüyoruz. Dünyayı kendi aralarında paylaşan Küresel Emperyalist Güçler, doymak bilmeyen bir iştahla sömürmeye devam ediyorlar. Başını ABD'nin çektiği bu Küresel Çete'yi Batı dünyası, Çin ve Rusya takip etmektedir.

İnsanca, hakça, insaflıca paylaşım olsa, insan onuruna yakışan sistemler konsa, insanlara da hayvanlara gösterilen iyi niyet ve yardım yapılsa; günümüzde açlık çeken insan kalmazdı. Devletlerin zenginliğinin yanı sıra bir düzine zengin klanlar, devletleri kullanarak diğer toplulukları sömürmektedirler, insanca yaşama hakkından mahrum bırakmaktadırlar. Küresel Çete Devletleri, Küresel Çete Aileleri, holdingleri, sermaye şirketleri devasa sermayeleri ile diğerlerini boğmaya, ölüme mahkûm etmeye devam ediyorlar.

Dünyada açlık, sefalet artarken hazin bir tablo ortaya çıkmaktadır.

 

Bir Araştırma Raporu:

İngiliz Yardım kuruluşu Oxfam bir araştırma yapmış ve ortaya şu manzara çıkmış; "2016'da dünya nüfusunun yüzde 1'lik en zengin kesiminin sahip olduğu varlıkların, dünyadaki tüm servetin yüzde 50'sini aşması bekleniyor.

Oxfam, dünyanın en zengin 80 kişisinin servetinin, yaklaşık üç buçuk milyar kişinin servetine eş olduğuna da dikkat çekmiş.

Grubun elindeki verilere göre 2009'dan bu yana dünyanın en zengin kesiminin sahip olduğu servet yüzde 44'ten yüzde 48'e yükseldi. Kuruluş, küresel gelir eşitsizliğinin giderek arttığı uyarısı da yapıyor.

Yardım kuruluşunun direktörü Winnie Byanyima, insanlara yüzde 1'in geri kalan herkesten daha fazlasına sahip olduğu bir dünyada gerçekten yaşamak isteyip istemediklerini sordu.

Varlıkların geri kalan yüzde 52'sinin de neredeyse yüzde 46'sı dünyanın en zengin beşte birlik kesiminin elinde.

Dünyanın geri kalan nüfusu ise küresel varlıkların sadece yüzde 5,5'i ile yetiniyor."

300 milyonu çocuk olmak üzere 800 milyon insan açlığın pençesinde kıvranıyor.

Dünyada her yıl açlık, yetersiz beslenme sebebiyle 11 milyon kişi ölmektedir. Diğerleri servetlerine servet katmaktadırlar.

Koskoca Siyah Afrika kıtası insanlarının, Hint Alt Kıtası, Güney Amerika, Avrupa'nın bir kısmı, süper güç ABD'nin arka banliyöleri açlığın pençesinde inlemeye, kırılmaya devam etmektedir. İstatistikler bunu gösteriyor. Bu gücü elinde bulunduran meşhur şirket, holding ve aileler ise servetlerine servet katmanın iştahı ile pek çok aracı kullanarak sömürü çarklarını işletmektedirler. Zengin dünya devletleri silaha, kozmetiğe, obeziteye, reklâmlara ... vs. yaptıkları harcamaları kıssalar yahut da kaldırsalar eminiz ki milyonlarca insan, insanca yaşama hakkına kavuşabilecek, yeterli besini alabilecek, ilaca, sağlık ve eğitim haklarına ulaşabilecek, günlük yaşanabilir suyu bulabilecektir. Memleketimizde bile tonlarca gıda çöpe atılırken on binlerce insan açlık sınırının altında ekmeğe, suya, gıdaya, ilaca muhtaç halde yaşıyorlar.

Avrupa ülkelerinde işsizlik oranı her geçen gün artmakta, sefalet artış göstermekte, uyuşturucu gibi sefih kullanımlar yaygınlaşmaktadır. Ekonomiler tepe aşağı düşmekte, borçlar artmakta, ülkeler karışmakta, karıştırılmaktadır. Avrupa yakın bir gelecekte yıkımların, yakımların, ölümlerin, savaşların kasıp kavurduğu bir dünyayı inşa etmekle meşguldür.

Ortadoğu kan, gözyaşı, savaşlar ve kırımlarla kavrulurken bölge ülkeleri silahlanmaya tam gaz ara vermeden devam etmektedir. Bölge ülkeleri başta petrol olmak üzere doğalgaz ve diğer zenginliklerini gelişmeleri, ilerlemeleri, refahları, insanlarının mutluluğu için harcama erdemini gösterseler böyle bir felaketin içine düşmezler, düşürülmezlerdi. Global Kraliyet Ailesi'ne mensup meşhur şirketler, zenginler ve devletler her birisinin ensesine çökmüşler, ellerindekini silah satarak ve birbirlerine kırdırarak almak peşindedirler. Körfez ülkeleri, bölge ülkeleri, Afrika bu hain ve doymak bilmeyen aşağılık açlığın ihaneti ile yanıp kavrulmaktadır. Sadece Suudi Prenslerinin ABD Bankalarındaki hesaplarının zekâtı bile bölge ülkesi insanlarına rahat nefes aldıracak kadar büyük bir meblağa ulaşmaktadır. Petrol zengini şeyhler gelirlerinin zekâtlarını verseler çok önemli bir kaynak elde edilecektir. Bu yapılmadığı gibi mevcut zenginlikler bile başkaları adına kasalara aktarılmaktadır. Ticaret simsarları ise fakirin boğazındaki ekmeği çalmaktan geri durmuyorlar.

Ülkemizdeki zenginler adaletle zekâtlarını yardıma muhtaç fakirlere ulaştırmış olsalar, bunda titizlik gösterseler büyük ölçüde fakirlik asgari seviyeye iner, milyonlarca insanımızın hayat standartı yükselirdi. Ama maalesef verenler yerine vermiyor, bir kısım ticaret simsarları ise çok çeşitli hain tezgâhlarla fakirin hakkını gasp ederek ceplerine, kasalarına indiriyorlar.

Dünya her geçen gün gıdaya daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Hemen bütün ülkelerde nüfus oranlarında belirli artışlar görülmekte, yeterli iskân sağlanamamakta, tarım arazileri iskâna açılmakta, toprak rantı aç gözlü insanların iştahını kabartmakta, hayvancılık tarıma bağlı olarak gerilemekte, bunun yerine suni ürünler ikame yolu denenmekte, sağlık kaynakları istenildiği düzene çıkarılmamakta, pek çok insan bu haktan mahrum bırakılmakta, gıda elde etme yolları daralmakta, açlığın daha derinden insanları kuşatacağı gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız. Ülkemiz ve diğer ülkelerin hali özetle böyledir.

Türkiye yakın gelecekte daha iyi adımlar atmazsa, tarıma yatırım yapmazsa, hayvancılığın ve balıkçılığın iyileştirilmesi ve ıslahı yoluna gitmezse aç kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağımız unutulmasın. Balıkçılığımız yeterli seviyede değil. Hayvancılığımız meraların azalması neticesinde her gün azalmakta, gıda alanları sanayi tesisleri ve konut yapımı nedeniyle daralmaktadır. Şimdiden çare ve çözüm bulmak zorundayız.

Türkiye için böyle bir tehlike söz konusu olduğu gibi Afrika başta olmak üzere bütün dünyanın önünde açlık ve buna bağlı toplu ölümlerin olması kaçınılmaz görünüyor.

Dünyada 1,3 milyon ton gıda çöpe atılıyor. Bunun yarısıyla bile açlıktan kıvranan 800 milyon insanın karnı doyar.

Dünyanın büyük çoğunluğu büyük sermaye tekelini elinde bulunduranlara çalışmaktadır. Hükümetlerin çoğunluğu bunların boyunduruğu altındadır. Gelecek kısa zaman içinde dünyada çok derin ve karmaşık ilişkiler, çetin savaşlar, öldürücü açlıklar yaşanacaktır. Özellikle iç savaş bölgelerinde çok büyük dramlar yaşanmaktadır.

Birgün bütün insanlık bu sömürge düzeninden, Küresel Baronlardan, Sömürgeci Devletlerden, Küresel Çete' lerden kurtulmak için harekete geçecektir.


  Önceki Sonraki