Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
GÜNDEM - Büyük Bir Dünya Harbi Çıkar mı? - Ömer Öngüt
Büyük Bir Dünya Harbi Çıkar mı?
GÜNDEM
Uğur Kara
1 Ocak 2015

 

Büyük Bir Dünya Harbi Çıkar mı?

Bunları duymamız ve bilmemiz lâzım ki, tedbirimizi alabilelim. Hem ülkemiz askerî, siyasal, ekonomik tedbirlerini alsın, hem de halkımız kendi bireysel tedariklerini, psikolojik hazırlığını ona göre yapsın.

 

Değişik vesilelerle dünyanın içten içe kaynadığını ve büyük savaşlara gebe olduğunu dile getirmeye çalışıyoruz. Siyasal, askerî ve ekonomik gelişmeleri, tarihte yaşanan benzer süreçlerle kıyasladığımızda yeni bir büyük savaşın yaklaştığını rahatça söyleyebiliyoruz. Bilindiği üzere bu okumalarımızı Resulullah Aleyhisselâm'ın ahir zamanla ilgili Hadis-i şerif'lerine dayanarak muhtemel tehlikeleri haber veren ehlullahın ifşaatları ışığında yapmaya çalışıyoruz.

Bunları duymamız ve bilmemiz lâzım ki, tedbirimizi alabilelim. Hem ülkemiz askerî, siyasal, ekonomik tedbirlerini alsın; hem de halkımız kendi bireysel tedariklerini, psikolojik hazırlığını ona göre yapsın.

Binaenaleyh fazla yorum yapmadan Aralık ayında okuduğumuz birkaç haberi arzedelim:

 

8 Aralık 2014 tarihli bir haber:

"Nükleer savaş tehlikesi artıyor!

Independent gazetesinin birinci sayfasında yer alan bir haberde, dünyanın dört bir köşesinden biraraya gelen 120 askeri, siyasi ve diplomatik isim nükleer bir savaş tehlikesinin artmakta olduğunu ve bunu engellemek için acil önlem alınması gerektiğini söyledi. Mektuba imzasını koyanlar arasında ABD'nin eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı General James Cartwright, İngiltere'nin eski savunma bakanlarından Lord King, dışişleri bakanlarından Margaret Beckett ve David Owen gibi isimler var.

Bugün Viyana'da başlayan "Nükleer silahların insani etkileri" konulu konferans için biraraya gelen uzmanlar, Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz'a hitaben yazdıkları mektupta nükleer savaş tehlikesinin dünya liderleri tarafından "hafife alındığı veya yeterince anlaşılmadığı" uyarısı yapıyor.

Mektupta nükleer güce sahip devletler ile Avrupa-Atlantik bölgesinde ve Güney ve Doğu Asya'daki müttefikler arasında gerilimin, askeri olarak "tırmanma ve yanlış hesaplama" potansiyeli taşıdığı belirtiliyor, yeni güvenlik önlemlerinin alınması tavsiyelerinde bulunuluyor." (8.12.2014)

 

10 Aralık 2014 tarihli bir haber:

"Bu resim Rus sosyal medyasında paylaşım rekoru kırıyor.

Rus sosyal medyası Batı'ya savaş açtı

Ukrayna kriziyle başlayan Rus Amerikan gerilimi sosyal medyaya da yansıyor. Adeta soğuk savaş yeniden patladı, karşılıklı paylaşımlar rekor kırıyor.

Bu resim; bir fotomontaj, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin Rus Rambosu. Geri Planda Başbakan Medvedev bir Dragunov taşıyor keskin nişancı. Solda Dışişleri bakanı Sergei Lavrov Kalaşnikov'u kuşanmış. En çarpıcı figür en sağda, Savunma Bakanı Sergei Şoygu, bir eliyle bir kartalı boynundan yakalamış boğmak üzere. Ama o kartal sıradan bir kartal değil, beyaz başlı Amerikan Kartalı yani meşhur "American Eagle, Amerika'nın milli sembolü" Mesaj gayet açık!" (Tuncer Bahçivan, 10.12.2014)

 

20 Aralık 2014 tarihli bir haber:

"Putin'den, Batı'ya tepki

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna konusunda batılı ülkeleri sorumlu tuttu.

Geleneksel yıllık basın toplantısında Putin batılı ülkelerin, Rusya'yı izole etmek için sanal bir Berlin Duvarı inşa ettiklerini öne sürdü. Rus lider, ABD'nin Rusya'ya askeri tehdit oluşturduğu iddiasında:

"Biz mi askerlerimizi Amerika veya diğer ülkelerin sınırına doğru sürüyoruz? NATO üslerini ve askeri altyapıyı bizim üzerimize süren kim? Biz değiliz. Bizi dinleyen var mı? Bizimle bu konu hakkında diyaloğa girmek isteyen var mı? Hayır, yok. Hep aynı cevabı alıyoruz: bu sizi ilgilendirmez, her ülke kendi güvenliğini koruma yolunu seçme hakkına sahiptir diyorlar. Bu durumda biz de aynısını yapacağız." (20.12.2014)

 

24 Aralık 2014 tarihli bir haber:

"İran Adalet Bakanı'ndan Suudi Arabistan'a tepki

İran Adalet Bakanı Mustafa Pur Muhammedi, Suudi Arabistan'ın petrol ile ilgili izlediği yolu eleştirerek "Bu, Suudi Arabistan'ın katlandığı aşağılık ve sefilliktir" dedi.

Amerika, Suudi Arabistan'la birlikte ürettiği petrol politikalarıyla petrol ihracatçısı olan Rusya ve İran ekonomisini zor durumda bıraktı. Dünya piyasalarında Rus parası Ruble de giderek değer kaybetti.

... Pur Muhammedi, Suudi Arabistan'ın izlediği yolun, İslam ülkelerinin petrol gelirlerinin yağmalanmasına neden olduğunu öne sürdü. ...İran'ın ekonomik olarak sıkıntıda olduğunu söyleyen Pur Muhammedi, "Fakat düşman geri adım atmayacağımızı bilmeli" ifadesini kullandı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, daha önce yaptığı açıklamada petrol fiyatlarındaki düşüşü Müslümanlara karşı bir komplo olarak değerlendirmişti." (24.12.2014)

Petrol fiyatlarının 110 dolarlardan 60 dolara kadar düşmesi Rusya'da Ruble'nin değer kaybetmesine ve büyük bir devalüasyona sebep oldu.

Amerika'nın bu ekonomik taarruzu Suudi Arabistan'ın desteği sayesinde gerçekleşti. Bu durum Türkiye gibi petrol ithalatçısı ülkelerin işine yararken Rusya ve İran gibi ihracatçı ülkeleri zor durumda bıraktı. Suudi Arabistan'ın kendi çıkarlarına da zarar verecek şekilde Amerikan ekonomik taarruzuna payanda olmasının arkasında Amerika'nın Suudi saltanatını IŞİD'le tehdit etmesine bağlayan söylentiler olduğunu hatırlatmak isteriz.

 

24 Aralık 2014 tarihli diğer bir haber:

"Çin Devlet Başkanı'ndan Orduya 'Savaşa Hazır Olun' Emri

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, olası bir ekonomik krize karşı Rusya'yı destekleyeceklerini açıklamasının hemen ardından, önceki akşam ordunun üst düzey isimleriyle bir araya gelerek savaş hazırlığı için emir verdi.

Şi'nin daha önce de benzer talimatlar verdiğini hatırlatan uzmanlara göre, bu sefer iş daha ciddi. Savaş hazırlığı direktifi, Pekin'in Washington'a karşı Moskova'yla safları sıklaştırdığı bir döneme denk gelmesiyle de dikkat çekti. ...

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, 2 milyon 285 bin kişilik aktif savaşçı gücüyle dünyanın en kalabalık ordusu. Malzeme ve mühimmat tedarik edicileri arasında Rusya özel bir yere sahip. Yakın dönemde Çin ile Rusya arasında doğalgazdan silah satışına çok sayıda önemli anlaşma imzalandı." (24.12.2014)

 

25 Aralık 2014 tarihli bir haber:

"Rusya NATO'yu tehdit etti

Rusya Savunma Bakan yardımcısı Anatoly Kyiv, NATO'nun Ukrayna'yı bir çatışma cephesi haline getirdiğini ve Ukrayna parlamentosunun aldığı karar NATO üyeliğiyle sonuçlanırsa Moskova'nın buna karşılık vereceğini ve NATO ile tüm ilişkisini keseceğini açıkladı.

Ukrayna Parlamentosu, Salı günü Kiev'in bağlantısız ülke statüsünü iptal eden bir önergeyi büyük çoğunlukla onayladı. Önerge, Ukrayna'ya NATO üyesi olma hedefi doğrultusunda bir adım olarak görülüyor.

Kiev, 2010' da Rusya'nın baskısıyla bağlantısızlık statüsü getiren bir yasayı parlamentodan geçirmişti.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ülkesinin NATO'ya üye olarak Batı ile ittifak kurmak istediğini bildirmiş, Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev de Ukrayna'nın bağlantısızlık statüsünü kaldırması durumunda, Moskova'nın Ukrayna'yı askeri bir düşman olarak göreceği tehditinde bulunmuştu." (25.12.2014)

 

25 Aralık 2014 tarihli diğer bir haber:

"Rusya tahıl ihracatını durdurdu

Rusya'nın güçlü tarım lobisi olan Tahıl Birliği, tahıl ihracatına getirilen kısıtlamalar nedeniyle diğer ülkelere sevkiyatın tamamen durduğunu ve büyük çaplı sözleşmelerin tehlikede olduğunu bildirdi. Rusya'nın en büyük tahıl alıcıları arasında Türkiye, İran ve kısıtlamalar karşısında en hassas durumda olan Mısır var. Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev Pazartesi günü "Tahıl ihracatına idari kısıtlamalar getirmenin zamanı geldi" demiş ve ülkenin elindeki tahıl stoklarını muhafaza etmesi gerektiğini ifade etmişti. ... Tahıl Birliği Başkanı Arkady Zlochevsky'nin açıklamalarının ardından küresel düzeyde vadeli tahıl fiyatları yükseldi." (25.12.2014)

Bütün dünya bir kapışmaya hazırlanırken Türkiye'yi rahat bırakmalarını beklemek büyük hatadır.

Türkiye ortada durmaya çalışıyor ancak pusuda bekleyen PKK ve Yunan gibi düşmanlarımız ve onlara kumanda eden daha büyük düşmanlarımız var. İç ve dış her türlü tehdidin arttığı bir ortamda silah teknolojisi ve harp yeteneğimiz kadar, birlik ve bütünlük içerisinde çalışan bir ordu mekanizmasına olan ihtiyacımız her geçen gün daha çok artmaktadır.


  Önceki Sonraki