Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI - HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (14) - Ömer Öngüt
HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (14)
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI
Dizi Yazı - Ashâb-ı Kiram -r. anhüm-
1 Temmuz 2014

 

ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN
HAYATI

Ashâbım Yıldızlar Gibidir. Hangisine Uyarsanız Hidayeti Bulmuş Olursunuz." (Beyhâkî)

HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (14)

 

İnsanların En Kahramanı:

Bir gün Hazret-i Ali -radiyallahu anh- Efendimiz oldukça kalabalık bir cemaate şunu sordu:

"Bana insanların en kahramanının kim olduğunu haber verir misiniz?"

Onlar da hep bir ağızdan:

"Sensin!" dediler ve aralarındaki konuşma şöyle devam etti:

– Ben bugüne kadar kiminle vuruşmak üzere karşılaştımsa, mutlaka intikam almak istedim. O bakımdan siz bana en kahraman kişinin kim olduğunu haber verin.

– Bilmiyoruz. Yâ Ali! En kahramanın kim olduğunu lütfen sen söyle.

– Ebu Bekir -radiyallahu anh-'dir. Çünkü Kureyş müşrikleri Resulullah Aleyhisselâm'ın etrafını çevirip kimi itip kakıyor, kimi eteğini çekip:

"İlâhlarımızı tek ilâh yapan sen misin?" diyor ve bir sürü zorluk öne sürüyorlardı.

Allah'a yemin ki, o en sıkıntılı günlerde Ebu Bekir -radiyallahu anh-'den başka bizden hiçbirimiz müdahale edemiyorduk. O tek başına koştu, kimini vurup itti, kimini bir tarafa çekti, kiminin önüne geçip engel oldu ve sesini şöyle yükseltti:

"Yazıklar olsun size! Rabb'im Allah'tır diyen bir adamı mı öldürüyorsunuz?"

Hazret-i Ali -radiyallahu anh- bu hadiseyi anlatırken hırkasının bir ucunu kaldırıp yüzüne doğru götürdü ve sakalı ıslanıncaya kadar ağladı ve arkasından şunu sordu:

"Şimdi Allah için söyleyin, Firavun hanedanından olan o kahraman mümin mi, yoksa Ebu Bekir -radiyallahu anh- mı daha hayırlıdır?"

Kimse cevap veremedi.

Hazret-i Ali -radiyallahu anh- "Cevap versenize!" dedi. Daha sonra kendi sorusunu şöyle cevaplandırdı:

"Allah'a yemin ederim ki Ebu Bekir -radiyallahu anh-'ın bir saati, imanını gizleyen o kahraman müminin -ki Allah onu kendi kitabında övüyor- bütün vakitlerinden daha hayırlıdır.

Zira Ebu Bekir -radiyallahu anh- imanını açıklayıp bütün malını ve gücünü Allah ve Peygamber'i yolunda harcamıştır." (Ebu Nuaym. Hilye)

 

Nur'un İntikali:

Bütün Peygamber Aleyhimüsselâm Efendilerimiz Muhammed Aleyhisselâm'ın emaneti ile Nûr-i Muhammedî ile gelmişlerdi. Tâ Âdem Aleyhisselâm'dan beri o nur her birinin alnında parlıyordu. Nihayet nurun sahibine kadar geldi, nur nura kavuştu.

Resulullah Aleyhisselâm'ın âhirete intikalinden sonra o nur yakınlık nesebi itibari ile Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh-e geçti. Kıyamete kadar gelecek vârisler de o nuru taşıyorlar. Resulullah Aleyhisselâm'ın ruhanî hayatı Silsile-i Sâdât vasıtası ile gönülden gönüle aktarılarak günümüze kadar ulaştı. Mânevî nesep itibariyle en yakın olanlar, mânevî fütuhatlarla gönül kapılarını açtılar. Bu fütuhat el'an devam ediyor.

Kur'an-ı kerim her asra hitap ettiğine göre:

"Biliniz ki Resulullah aranızdadır." (Hucurât: 7)

Âyet-i kerime'sinden, o nurun kıyamete kadar bâki kalacağı anlaşılmış oluyor.

Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh- Efendimiz'den 142 Hadis-i şerif rivayet edilmiştir. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Ebu Bekir Sıddîk -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyuruyorlar:

"Size doğruluğu tavsiye ederim, doğruluktan ayrılmayınız. Zira doğruluk ve iyilik bir aradadır ve her ikisi de cennettedir.

Yalandan sakınınız. Zira yalan kötülükle beraberdir ve her ikisi de cehennemdedir.

Allah'tan af ve afiyet isteyiniz. Çünkü hiç kimseye imanda yakînden sonra af ve afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir.

Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinize düşmanlık etmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz." (Müsned)


  Önceki Sonraki