Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 249.SAYI - Ömer Öngüt
249.SAYI, Haziran 2014
Hakikat 249. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Müslümanın tedbir ve hazırlığı iki türlüdür.

Birincisi; ibadet ve taat ile Allah-u Teâlâ'nın hıfz-u himâyesini talep etmekledir.

Bugün akıllı olan kimse Hazret-i Allah'a sığınmalıdır.

Allah-u Teâlâ: "Allah'a kaçınız." buyuruyor. (Zâriyât: 50)

Evet bu Âyet-i kerime de vardır amma ayrıdır, bu âyetin manası; siz Allah'a kaçınız, sizin yardımcınız O'dur, ihsan ve ikramı bol olandır. Bir de;

"Sen Allah'a sığın!" (Mümin: 56)

Âyet-i kerime'si vardır ki çok daha mühimdir. Bugün Hazret-i Allah'a sığınma günüdür. Yarın ne olacağını bilmiyoruz. Çünkü o sığınmanın sayesinde, halkın sıkıntılı, telâşlı olduğu zamanda dilerse O seni kurtarır.

Tevbe edip Allah-u Teâlâ'ya ve Resulullah Aleyhisselâm'a yönelenlere ne mutlu! O dilediğini dilediği şekilde kurtarır. Bu gibi kimselerin dünyası saadet, ahireti selâmet olur. Çünkü o Hakk ile idi, halk ile değil.

Hazret-i Allah'a yönelelim, bize O yeter! Kalsak yolunda, gitsek yolunda ölelim inşaallah. Bizim için fayda getirecek budur: Yolunda olalım, yolunda ölelim.

Allah-u Teâlâ'ya yönelmekten daha güzel bir kale olmaz, O'nun kalesinin harici boşluktur. O kalesine kimi aldıysa hayat vardır, hem de hayat-ı ebediye vardır. Bu bir ikazdır, hatırlatmadır, yöneltmedir. O dilediğine hidayet verir. Dilerse O her felâketten kurtarır.

İkinci husus şu ki;

Manen tedbir almak bu kadar mühim olduğu gibi madden de tedbirli olmak lâzımdır. Zira hayatı idame ettirebilmek için lüzumlu temel ihtiyaçlardan mahrum kalmak da büyük bir tehlikedir.

Tedbir, Allah-u Teâlâ'nın verdiği aklı yerinde kullanmaktır. Allah-u Teâlâ imtihan için çeşitli musibetler verir, ibtilâlara uğratır. Dilerse başımıza birçok insanları musallat eder. Bir müslümanın bu gibi durumlarda gönülden Allah-u Teâlâ'ya sığınması, bir taraftan da gücünün yettiği bütün tedbirleri alması gerekir. Biz Sahib'imize sığınacağız, her iş ve hareketimizi O'nun rızâsına uygun olarak yapacağız ve bu arada tedbirlerimizi de hiç elden bırakmayacağız. Allah-u Teâlâ'ya sığınmak, takdirine rızâ göstermek, sebeplere başvurmaya mâni değildir. Hayrı takdir etmiş ve onu bir sebebe bağlamıştır, şerri de takdir eden O'dur, onu da defetmek için sebepler hazırlamıştır.

Hazret-i Allah, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in şahsında müminlere şöyle emir buyuruyor:

"Ey iman edenler! Bütün tedbirlerinizi alın." (Nisâ: 71)

Tedbiri çok sevmeliyiz, lâkin takdirden de kurtuluş olmaz. Cenâb-ı Hakk'ın takdirine rızâ göstermek, sebeplere müracaat etmeye mâni değildir.

Hadis-i şerif'lerde şöyle buyurulmaktadır:

"Tedbir gibi akıllılık yoktur, günahlardan sakınmak gibi takvâ yoktur, güzel ahlâk gibi asalet yoktur." (İbn-i Mâce)

"Allah tedbir almakta aciz davranmayı kınar. Sen tedbirli ol! Buna rağmen bir işe gücün yetmezse; 'Hasbiyallahü ve ni'mel vekil' de." (Buhârî, Ebu Dâvud)

Tedbiri elden bırakmamalı, elimizden geldiği kadar yeterince almalı ve sonrasında Hazret-i Allah'a tevekkül edilmelidir.

Tevekkül; Hakk'tan gelen her şeye boyun bükmek, maddi-mânevi her işi O'na bırakıp O'ndan istemek, yalnız O'na güvenmek ve aradan çıkmaktır.

Allah-u Teâlâ çalışmayı farz kıldığı gibi, Zât-ı akdes'ine tevekkül etmeyi de emretmiştir:

"Ezelî ve ebedî hayat ile bâkî olan ölümsüz Allah'a tevekkül et." (Furkan: 58)

Tedbir alınıp, tevekkül edildikten sonra bir sıkıntı yaşanırsa bunun bir ibtilâ olduğunu bilmeli ve Hazret-i Allah'a sığınılmalıdır.

Allah-u Teâlâ bir Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:

"Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin.

Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara: 153)

Sabır, başa gelen ibtilânın geçmesi için Allah-u Teâlâ'nın yardımını celbedecek sebeplerin birincisidir.

Rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e bir iş ağır gelince, ya da ansızın bir durum ortaya çıkınca hemen namaza başlar ve bu Âyet-i kerime'yi okurdu.

Namaz; zikir ve şükrü içine alan bir ibadet olduğu için, ilâhî yardımın celbedilmesinde en büyük âmildir.

Bu ay içerisinde idrak edeceğimiz mübarek "Berat Kandili"nizi ve ay sonunda başlayacak olan mübarek "Ramazân-ı Şerif Ayı"nızı tebrik eder, tüm İslâm âlemine hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Allah'tan niyaz ederiz.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...

Bu Ay İçerisinde İdrak Edeceğimiz Mübarek "Berat Kandili"nizi ve Ay Sonunda Başlayacak Olan Mübarek "Ramazân-ı Şerif Ayı" nızı Tebrik Eder,

Tüm İslâm Âlemi'ne Hayırlara Vesile Olmasını Cenâb-ı Allah'tan Niyaz Ederiz.


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Tedbir ve Tevekkül - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Tedbir ve Tevekkül