Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Tebbet Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (2) - Ömer Öngüt
Tebbet Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (2)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Mayıs 2014

 

Tebbet Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (2)

 

Açıktan Dâvet (2)

Arabistan'da bir gelenek vardı. Bir tehlike sezildiği veya belirdiği zaman, bir kişi sabahın erken saatlerinde bir dağa veya yüksek bir yere çıkıp herkesi çağırmaya başlardı. Bu canhıraş sesi duyan herkes etrafında toplanır ve durumu öğrenirdi.

Bu âdet üzerine Resulullah Aleyhisselâm bir sabah Safâ tepesine çıkarak avazı çıktığı kadar:

"Ey ahalî! Geliniz!" diye seslenmeye başladı.

Bu sesi işitenler birbirlerine: "Bu seslenen kimdir?" diye sordular. Yine birbirlerine: "Muhammed'dir!" diye cevap vererek, Ebu Leheb de beraber olarak hepsi gelip çevresinde toplandılar. Kimi bizzat gelmişti, gelemeyenler de bu toplantının mâhiyetini anlamak için adam göndermişti.

Kureyş kabileleri içinde Resulullah Aleyhisselâm'la akraba olmayan bir kabile bulunmadığından; herkes toplandıktan sonra:

"Ey Abdülmuttalip oğulları! Ey Abdi menaf oğulları! Ey Zühre oğulları!.." diyerek bütün Kureyş oymaklarını hususi surette ve bilinen adlarıyla birer birer anarak çağırdı.

Onlara şu soruyu yöneltti:

"Ben size: 'Şu dağın arkasında bir düşman ordusu var, üzerinize saldırma hazırlığı yapıyor!' desem, bana inanır mısınız?"

Hepsi birden: "Evet inanırız, çünkü biz senin şimdiye kadar hiç yalan söylediğini duymadık." dediler.

Bunun üzerine Resulullah Aleyhisselâm şöyle buyurdu:

"O halde ben size önünüzde şiddetli bir azap günü bulunduğunu, Allah'a inanmayanların o büyük azaba uğrayacaklarını haber veriyorum!"

"Size karşı benim durumum, gördüğü düşmanın tehlikesinden korkarak, hemen âilesine haber vermeye koşan bir adamın durumu gibidir."

"Ey Kureyş! Siz uykuya dalar gibi öleceksiniz, uykudan uyanır gibi de dirileceksiniz. Kabirden kalkıp Allah'ın divanına varmanız, dünyadaki her hareketinizin hesabını vermeniz muhakkaktır. Neticede iyiliklerinizin mükâfatını, kötülüklerinizin de cezasını göreceksiniz. İşte o mükâfat ebedî cennettir, mücâzat da daimi cehennemdir." (Tecrîd-i sarîh, IX. 246)

 

Elleri Kuruyan Adam:

Resulullah Aleyhisselâm'ın ilk açıktan dâvetine karşı çıkan olmamakla birlikte inanan da görülmedi. Daha kimse ağzını açmadan Ebu Leheb ortaya atıldı. Ağzını bozarak: "Elin kurusun senin! Bizi bunun için mi çağırdın?" dedi ve oradakileri dağıttı.

Kalb-i nebevîlerini rencide edince Allah-u Teâlâ Tebbet sûre-i şerif'ini indirerek Habib-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-ini tesellî etti ve buyurdu ki:

"Ebu Leheb'in elleri kurusun! Zaten kurudu, mahvoldu." (Tebbet: 1)

Ebu Cehil ve benzeri azgın kâfirlerin küfür ve taşkınlıkları Kur'an-ı kerim'de beyan edilmiş olmakla birlikte, hiçbirinin adı anılmadığı halde, Ebu Leheb'in ismine hususiyetle yer verilmesinde büyük hikmetler vardır...


  Önceki Sonraki