Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 233.SAYI - Ömer Öngüt
233.SAYI, Şubat 2013
Hakikat 233. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Osmanlılar, izzeti ve bütün şerefi Hazret-i Allah'tan alırdı. Bugün ise o kadar asaletsiz türemeler zuhur etti ki; şerefli ecdadı ile övüneceği yerde ecdadımıza hakaret nazarı ile bakıyorlar, hatta şerefi küffardan bekliyorlar. Şerefsizlikle, ahlâksızlıkla, geçmişine-atasına sövmekle, nesilleri çürütmekle, dinsizlikle şerefyab olmaya çalışıyorlar. Dizi, film, bilim adı altında her türlü hakareti, iftirayı, yalanı, alçaklığı sergiliyorlar. Bu necip milletin necip atalarını, büyüklerini kendi necasetleri gibi göstermeye, küfrü yaymaya ve ahlâksızlığı hoş göstermeye çalışıyorlar. Hatta zorluyorlar. Zira kendi asıllarını icra ettikleri gibi, bu milleti de kendilerine benzetmeye çalışıyorlar.

Bazı asaletsizler de çıkıp Osmanlı Padişahlarına iftirada sınır tanımıyorlar:

Kimi "Veled-i zina" diyebilecek kadar alçalıyor, kimisi Osmanlı'nın aile mahremi olan haremine dil uzatıyor, kimisi koca padişaha "gaddar, zâlim" diyor, kimisi ceddini reddediyor, kimisi "katil" diyor ve ağza alınmayacak küfürleri serdediyor. Ne acı ki bunlar yazar-çizer geçinir, kimisi de seçilmiş takımındandır. Meydanı boş buldukları için, çekinceleri kalmadığı için ağızlarına geleni konuşuyorlar.

Allah yolunda, cihad uğrunda her türlü fedekârlığı yapmış, bütün dünyanın gıpta ve hayranlıkla baktığı muhteşem bir medeniyet ve devlet kurmuş bir ecdada bu hakaretler, bu iftiralar atılır mı?

Bu ne cüret? Edep ya hu!..

Dünya tarih sahnesinde yüzyıllar boyunca hüküm sürüp, müstesnâ yeri olan Osmanlı Cihan Devleti; dünya tarihinde eşi ve emsâli görülmemiş bir yapıya sâhipti. Avrupa, Asya ve Afrika'da İslâm dininin yayılması için büyük bir aşk ve şevkle mücâdele ve mücâhede etmiş, kuruluşundan yıkılışına kadar İslâmiyet'in bayraktarlığını yapmıştır. Bu devlet müslüman Türklerin kurduğu en büyük İslâm Devleti'dir. Zâten bu devletin bu kadar muazzam ve muhteşem oluşu, hizmet ettiği gâyenin ilâhî oluşundan kaynaklanmaktadır. Osmanlılar İslâm'ı âli kılma niyetlerini muhafaza ettikleri sürece Allah-u Teâlâ'nın lütuf ve desteğine mazhar olmuşlardır.

Asr-ı saâdet ve Hulefâ-i raşidin devirlerinden sonra hak ve adâlette çok dikkatli, İslâm ve ehl-i sünneti yaşamaya çok riâyetli idiler.

Osmanlılar kendilerine rehber olarak yalnız Kur'ân-ı kerim ve Sünnet-i seniyye'yi almışlardı.

İslâm dini münevver bir dindir. Adâlet dinidir, son dindir.

"Allah katında din İslâm'dır." (Âl-i imran: 19)

Ecdadımız bunu biliyor ve iman ediyorlardı. İ'lâ-yı Kelimetullâh için, İslâm'ı yaymak ve duyurmak için küfür beldelerine akınlar düzenlerlerdi.

"Şeref ve kudret tamamen Allah'a âittir." (Nisâ: 139)

Onlar şeref, kuvvet ve kudretin Allah'a ait olduğunu bildikleri için Hazret-i Allah'a sığınırlar ve dayanırlardı. Ve Biiznillâh-i Teâlâ galip gelirlerdi, mağlup eden olmazdı.

Asr-ı saâdet devrini yaşarlardı ve bütün İslâm âlemine destek olurlardı. Her türlü fedâkârlığı ve yardımı yaparlardı.

Bu hususu Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri şöyle ifade etmişlerdir:

"O ruhu, azmi, niyeti ona da vermiş, ona da vermiş. Osmanlı buradan kazandı. O ruha sahip oldukları için kazandılar."

"Osmanlılardan Allah razı olun; asr-ı saadeti yaşadılar ve yaşattılar."

"Osmanlı padişahlarının herbirinde iman vardı. Allah ve Resulü'nün sevgisi vardı. İslâmiyeti yaşıyorlardı. Onlarda Allah aşkı mevcuttu. İçlerinde veli olan padişahlar bile vardı. Osmanlı cihan devleti, İslâm'a bağlı kaldığı ve İslâm'ı yaşadığı müddetçe hep muzaffer ve muvaffak oldu."

Bu yüzdendir ki Cenâb-ı Hakk onlara değer vermiş, onları âli kılmıştır. Kâfirler ve münafıklar hoşlanmasa da kıyamete kadar hayırla, rahmetle, muhabbetle anılacaklardır.

Birçok Osmanlı Padişahı sırf Allah için cihada çıktı, vatanı ve milleti Allah'a emanet etti öylece yola çıktı. Allah-u Teâlâ o emaneti kabul etti. Bizler hâlâ o emanet sayesinde ayaktayız, ilâhî yardım ve destek altındayız. Bütün kabahatlerimize rağmen bu memleket bu sayede ayakta duruyor.

Bu şanlı ecdadımıza hürmet ve ta'zimlerimizi, minnet ve şükranlarımızı arzederiz. Allah cümlesinden râzı olsun.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Allah Yolunda Cihad İle Ömrünü Geçiren; Din, Vatan, Millet Uğruna Canını Feda Eden Ecdadımızla Övünüp İftihar Ederiz! - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Allah Yolunda Cihad İle Ömrünü Geçiren; Din, Vatan, Millet Uğruna Canını Feda Eden Ecdadımızla Övünüp İftihar Ederiz!