Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Eğitim - Huzur - Ömer Öngüt
Huzur
Eğitim
Canan Büşra Kara
1 Ağustos 2012

 

Huzur

 

Yaz tatili gelmiş, okullar kapanmıştı. Ayşe nine için yine zor günler başlamıştı.

Çünkü boş vakitler artmış, sıcakların etkisi ile de sokaklardaki hareket çoğalmıştı. Her gün sokağa çıkan çocukların birbiri ile sesli bir şekilde yaptıkları kavgalar, sıcak nedeni ile sonuna kadar açık olan pencerelerden içeri yayılıp evlerdeki insanların kulaklarını tırmalıyor ve bazı camların kapanmasına sebep oluyordu. Ya da tam tersi, evdeki aile kavgalarının sesi, camlardan sokaktaki kavgalara karışıyordu. Çocukların çekişme ve tartışmalarına annelerinin camlardan müdahalesi tartışmaların büyümesine sebep olabiliyordu. Kimi eve kapanan ergenlerin son ses dinledikleri müzikler gürültü kirliliğinin üzerine âdeta tuz-biber ekiyordu. Sokakta oynarken yediklerini ve içtiklerini çöpe atma zahmetinde bulunmayanlar da çevre kirliliğine sebep oluyordu. Kısacası yazları bu sokakta yaşamak gerçekten zorlaşıyordu. 70 senedir bu sokakta yaşayan Ayşe nine için bu sokağın her geçen gün artan maddi ve manevî kirliliği ise onu çok kahrediyordu. Ayşe nine Ramazan ayı boyunca canı gönülden: "Allah'ım bu insanları ıslah et." diye dua etti.

İşte her şey, bu can sıkıcı dolu günlerin birbirini kovaladığı günlerde oldu. Ayşe nine yine ibadetini yapıyor, duasını ediyordu. Birgün inanılmaz şeyler başladı. Gürültü dolu sokaklarına başak sarısı renginde çok güzel bir araç gelmiş, içinden beyazlar giyinmiş bir güzel insan çıkmıştı. Ve o güzel insan geldikten sonra mahallelerinde çok büyük değişiklikler yaşandı. Pîr-i fâni görünümlü bu yaşlı insan sempatik karakteri ve güleryüzü ile bütün sokaktaki çocukların kalbini fethetti. Onlarla öyle güzel ilgileniyordu ki, çocukların yaş guruplarına ve ilgi alanlarına göre amaç ve gayeler verdi. Boş vakitlerimizin her anında Hazret-i Allah'ın dinini öğrenme gayreti içinde olmanın, ona karşı bir teşekkür ifadesi anlamına geldiğini anlattı. Eğer teşekkür ve şükür eden kullar olursak Hazret-i Allah'ın rızkımızı artıracağını, elimizdeki nimetleri geri almayacağını çocuklara anlatmaya çalıştı. Zamanla artık birbirini inciten çocuklar karıncaları dahi incitmemek için birbiri ile yarışmaya başladılar. Öyle ki artık kendi aralarında: "Biliyor musun ben bugün akşam tam iki tane karıncayı annemin üstüne basıp ezmesinden kurtardım.", "O da bir şey mi ben bugün sabah tam beş tane karıncayı kurtardım. Yaa! Tam beş tane." deyip karınca kararınca hayır yarışına girişmeye başladılar.

O güzel insan, erkek çocuklarına: "Çocuklar! Sizler geleceğin aile reisleri olacaksınız!" deyip onları sorumluluk duygusu aşılayacak aktivitelere yönlendiriyordu. Böylece dinî eğitimlerinin yanında büyüklerine yardım ederek hem çalışmanın önemini kavrıyor, hem de bilgi ve becereleri gelişiyordu.

Kız çocuklarına: "Hanımlar, sizler geleceğin yuva yapan dişi kuşları olacaksınız. Sizler ne kadar tasarruflu olursanız yuvanız da o derece bereketli olur. Zerreyi gözetmeyenin evinde bereket olmaz, bereketin olduğu yerde ise huzur ve mutluluk olur." diyordu. "Bir ailenin tasarruflu olmasına sebep olan şeylerden birisi de evin hanımının dikiş bilmesidir." diyerek dikiş bilen annelerin sevgi dolu katılımları ile genç kızların boş vakitlerinde dikiş öğrenmelerine önayak oldu. Artık mağazadaki etekte gözü kalan kızlar kendileri daha güzellerini yapıyorlardı. Peygamber -s.a.v.- Efendimiz'in kadınların dikiş öğrenmesini teşvik ettiğini öğrendikçe dikiş öğrenenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu.

Kısacası içerisinde yaşanması hiç de hoş olmayan bu sokak, huzur dolu bir sokak oluvermişti.

Her şey bir rüya gibiydi. Ayşe ninenin ramazan boyunca yaptığı dua kabul olmuş, rüyaları gerçek olmuştu!

70 senelik hayat tecrübesi ona mübarek ramazanda el açılıp yapılan duanın asla geri çevrilmediğini bizzat öğretti. Ama er ama geç.

Ayşe nine akşama doğru yapmış olduğu mis gibi güllaçtan bir tabak hazırladı. Yeni komşusunun ziline bastı. Kapıyı açan güzel insana hediyesini takdim etti, o zat da kendisine bir hediye ile mukabelede bulundu. Ayşe nine evine dönerken böyle bir insanı görmeyi nasip ettiği için gönlünden Hazret-i Allah'a sonsuz şükürlerini arzediyordu.

Allah'ım! Bizi de mübarek ramazan hürmetine duası kabul olanlardan eyle! Amin!


  Önceki Sonraki