Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 224.SAYI - Ömer Öngüt
224.SAYI, Mayıs 2012
Hakikat 224. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Organ nakli günümüzde alternatifsiz bir tedavi metodu gibi takdim ediliyor ve büyük yatırımlar yapılıyor. Bazı hekimler tabir caiz ise ömrünü bu işe adıyor.

Ancak insanın bir yaratılış gayesi vardır. Allah-u Teâlâ insanı yaratmış ve onu ilâhî hudutlarla mesul tutmuştur. İnsana düşen bu ilâhî hudutları muhafaza etmek ve ebedî hayat yurdu olan ahireti kazanmaya çalışmaktır.

Kendisini Allah-u Teâlâ'nın hükm-ü ilâhîsi ve onun izin dairesi ile sınırlı görmeyen bir bilim anlayışını kabul etmemiz mümkün müdür? Asla mümkün değildir! Eğer mümkün idiyse; insan kopyalama çalışmalarına, rahim nakline, hatta başkalarının spermiyle çocuk doğurmaya niye cevaz vermiyorsunuz? Veyahut farz-ı muhal bir gün kafa nakli yapılabilir hâle gelirse buna ne diyeceksiniz?

Özellikle Batı ülkelerinde bazı mahfillerde genetik ve biyoloji bilimindeki gelişmeler kullanılarak ilâhî yaratılışa aykırı fütursuzca işler yapılıyor. Amerika'da şu anda "Korkusuz asker" adı altında bir proje resmen yürütülüyor.

Küffar, Allah-u Teâlâ'ya hasım kesilmiş yapıyor, yapmaya çalışıyor. Ancak bir müslümanın böyle hareket etmesi mümkün mü?

Elbette hiçbir müslüman böyle hareket etmez.

İşte bu yayın bir hatırlatmadır. Bilmeyenlere, bilmeden yapanlara bir ikazdır.

Kanunlar izin vermiş, alan almış, veren vermiş, kendisi bilir. Ancak "İslâm dini'nde bu vardır" denildiği zaman hükm-ü İlâhî'yi hatırlatmak her müslümanın vazifesidir. Bu hatırlatma müslümanlar için, Allah-u Teâlâ'nın hükmü ile hareket edip, O'nun rızasına uygun iş ve icraat yapmak isteyenler içindir. Bizim beyanlarımız İslâm dini'ne göredir. Bu konuda Hazret-i Allah'ın ve Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in hükmü esastır.

Biz sadece hatırlatıyoruz. Mesul olmamak için. Cenâb-ı Hakk Kur'an-ı kerim'inde şöyle buyuruyor:

"Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir. Bu hususta sana isabet edecek eziyetlere katlan, çünkü bunlar azmedilmeye değer işlerdendir." (Lokman: 17)

Esasında İslâm âlimleri de insanın mükerrem olduğunu, uzuvlarından faydalanılamayacağını yüzyıllardır söyleyegelmiştir. Günümüzde de bu hakikatleri dile getiren her kesimden birçok kimse vardır. Ancak "Ne olursa olsun, biraz daha yaşayayım." zihniyeti sebebiyle basın bu hakikatleri görmezden geliyor, baskı gruplarının sözü geçiyor. Halbuki vücut yabancı organı reddettiği için organ nakilleri hiçbir zaman uzun vadeli, gerçekten sağlıklı bir çözüm değil. Yeni teknikler, kişinin kök hücresi ile yapılan tedaviler çok daha risksiz ve sağlıklı yöntemler. Tekniğin hızla geliştiği bir asırdayız. Bu risksiz ve sağlıklı alternatif yöntemlere ağırlık verilmiş olsa bu alanda şüphesiz çok daha hızlı gelişmeler yaşanabilecektir.

Bunlar kişinin tedavisi için yapılabilecekler.

Tâbi bir de öldü diye organları alınan kişiler var ki, bu işin görünmeyen yönünde büyük bir ızdırap, büyük bir katliam yaşanıyor. Kişi can çekişirken, beyin ölümü adı altında doktorlar organlarını almaya çalışıyor. Bu işe uçaklar tahsis ediliyor. Zira kalp durduktan kısa zaman sonra organlar işe yaramıyor. Bu sebeple organlarını bağışlayan herkesin organı kullanılamıyor. Ancak hastane ortamında beyin ölümü denilen durum zuhur edecek, kalp bir taraftan atıyor olacak ki alınan organlar bir işe yarasın.

Bütün bunların hakikatini dergimizin sayfalarında ayrıntıları ile izah etmeye, İlâhî hükmü hatırlatmaya çalıştık.

Esasında kendimizden yeni bir şey ortaya koymuş değiliz. Bu hakikatler ilmi ve fazileti ile, hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeden hakikatleri neşretmesi ile mümeyyiz olan merhum Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri'nin hayat-ı saadetlerinde duyurduğu, neşrettiği hakikatlerdir. Kendileri fetva verenleri mektuplarla ikaz etmiş, ilk baskısı 1990 yılında yapılan "İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli" isminde bir de eser neşretmişlerdi. Mart 1994 ve Temmuz 2001 tarihli dergilerimizde de konu ele alınmış, ilâhî hükümler hatırlatılmıştır.

Binaenaleyh; Bu hakikatleri tekrar hatırlatmak bir zaruret oldu.

Bu vesile ile; Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri'nin "İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli" isimli eserini özet olarak arzediyoruz.


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - İnsan Vücudu Allah-u Teâlâ'nın Bahşettiği İlâhî Bir Emanettir. Şahsa Âit Değildir ki, Organlarını Başkasına Bağışlayabilsin! - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
İnsan Vücudu Allah-u Teâlâ'nın Bahşettiği İlâhî Bir Emanettir. Şahsa Âit Değildir ki, Organlarını Başkasına Bağışlayabilsin!