Varna Savaşı, Osmanlı devleti'nin karşılaştığı en büyük tehlikelerden ve Türk târihinin en önemli dönüm noktalarından birisi olduğu gibi; Avrupa devletlerinin Türkler'i Rumeli topraklarından söküp atma yönündeki son büyük girişimleri ve düzenledikleri en son haçlı seferlerinden biri olması bakımından, Batı târihi açısından da aynı derecede öneme sâhiptir.
Bu kadar önemli olmasına karşın, yakın zamâna kadar Varna savaşı, yalnız ikinci elden kroniklere ve geç döneme âit kaynaklara dayanılarak yazılmış; o devirden kalma, savaşa bizzat katılan ya da katılanlardan sıcağı sıcağına aktaran ve sözkonusu metinlerden kuşkusuz çok daha değerli ve ayrıntılı olan çağdaş kaynaklar ise geri plânda kalmıştır.
İşte görgü şâhidlerinin anlatılarına dayanan bu çağdaş kaynaklardan biri de, haçlı saflarında savaşan ve çatışmalar sırasında olup-bitenlere yakından şâhid olan Varna'lı Zotikos'un anılarıdır.
10 Kasım 1444'te gerçekleşen Varna Savaşı'na katılan ya da savaşta hazır bulunan önemli kişilerden duyanlar tarafından yazılan yerli ve yabancı manzum ve mensur eserler, doğrudan doğruya görgü şâhidlerinin izlenimlerini yansıttığı için, savaşın bilinmeyen yönlerini aydınlatan az sayıdaki arşiv belgesinden sonra, hattâ belki de onlara eşdeğer ölçüde en önemli belge niteliğindedir.
Varna Savaşı'nı bizzat görgü tanıklarının dilinden aktaran bu yazılı kaynakların önde gelenlerini şöyle sıralayabiliriz:
1. Asrın şâirlerinden Gelibolu'lu Za'îfî Mehmed'in "Gazavat-ı Sultân Murâd İbn-i Muhammed Hân"ı,(1)
2. Anonim "Gazavât-ı Sultân Murâd bin Muhammed Hân",(2)
3. Bir görgü şâhidi tarafından kaleme alınmış mensur bir "Gazavât-nâme",(3)
4. Kâşifî'nin "Gazâ-nâme'-i Rûm"u,(4)
5. Jehan de Wavrin'in, Burgonya gemilerinin kaptanı olan yeğeni Waleran'ın anılarına ilişkin notları,(5)
6. Alman ozan Michael Beheim'imin baladı,(6) ve;
7. Varna'lı filozof (keşiş) Paraspondylos Zotikos'un manzûmeleri.
Burada saydığımız yerli kaynaklardan bir tanesi dışında diğer üçü henüz yayınlanmamıştır. Jehan de Wavrin'in notları ve Michael Beheim'in "Balad"ı altı yıl kadar önce, Imber'in "The Crusade of Varna"sının ekinde yayınlanmış ve Ayda Arel tarafından bir yıl sonra (2007'de) Türkçe'ye kazandırılmıştır.
Şimdi üzerinde duracağımız ve târihî önem ve değerini göstermeye çalışacağımız Zotikos'un anıları da, savaşı aktaran kısa kronikler arasında vesîka değeri taşıyan en değerli çağdaş metinler arasında yer alır.
Yazılış târihinin eskiliği ve orijinalliği ile, yalnız Varna savaşını anlatan kaynaklar arasında değil, Grekçe metinler arasında da önemli bir yere sâhip olan Zotikos'un manzûmeleri, bilim dünyâsına ilk kez Emile Legrand'ın, Bibliothéque Nationale'daki yegâne nüshasına dayanarak, eski Yunanca edebî metinleri biraraya toplamak amacıyla 1874 ve 1875 yıllarında hazırlanan iki ayrı koleksiyonun içinde yayınlanması sâyesinde duyurulmuş(7) ve bu çalışmayı on sekiz yıl sonra, József Thúry'nin metne bâzı notlar ilâve ederek Macarca'ya yaptığı çeviri tâkip etmiştir.(8) Bu kadar erken bir târihte neşredilmesine rağmen, Türk târihçilerinin her nedense varlığından haberdar dahî olmadıkları bu mühim kaynak, neşrinden neredeyse bir asır sonra, ancak Hicran Akın Yusufoğlu'nun yayınladığı bir makâle(9) sâyesinde tanınır oldu.
Bize kendisini "filozof Zotikos Paraspondylos" şeklinde tanıtan yazarın hayatı hakkında yegâne bildiğimiz şey, manzûmenin ilk varağına düştüğü şu nottan ibârettir: "Hikâye tarafımdan, yâni Varna'da Kasım ayının 13'ünde, Çarşamba günü doğan filozof Zotikos Paraspondylos tarafından yazılmıştır"(10) Hicran akın Yusufoğlu'nun isâbetle belirttiği üzre, bu kayıt, yazarın bir keşiş veyâ râhip olduğunu gösterir, çünkü bu târihlerde "filozof" unvânı daha çok bunlar hakkında kullanılıyordu.(11) Buna rağmen o, kendisinin pek de bilgili bir kimse olmadığına açıkça işâret etmiştir.(12) Zotikos'un bizim için asıl önemi, manzûmesinin sonunda kendisinin de belirttiği gibi, savaşa katılmış ve olup-bitenleri canlı olarak yaşamış bir görgü şâhidi olmasından ileri gelir. İhtimâl ki o, bizzat Varna'da yaşayan bir hırsitiyan din adamı olduğu için, kendisini yaşadığı bölgede gerçekleşen bu haçlı saldırısına (crusade) katılmak zorunda hissetmiştir.
Manzûmenin Bibliothéque Nationale'daki bilinen tek nüshasının ilk varaklarından birinin üst kısmına düşürülen bir kayda bakılırsa, yazma XV. yüzyıla âittir;(13) yâni muhtemelen savaştan hemen sonra kayda geçirilmiştir. Dolayısıyla eserin yegâne nüshası olan bu nüshanın Zotikos'un kaleminden çıkmış olma ihtimâli oldukça yüksektir. 465 mısrâdan oluşan esere, yazar tarafından, metni daha derli-toplu hâle getirmek için yer yer ara başlıklar eklenmiştir.
Keşiş Paraspondylos Zotikos, manzûmelerine geçmişteki büyük hükümdarlardan üçüne, "Hellenlerin övünç kaynağı" diye vasıflandırdığı Büyük İskender'le, Büyük Konstantin'e, sonra da ilginç bir şekilde savaşta katledilen Macar karalının müşâviri Hunyadi János (Yanoş)'a övgüler yağdırarak başlar; özellikle János'u, Romalılar'ın ırkını "agarenes"lerden, yâni "Hacerîler" (Müslümanlar)'dan kurtaran bir kahraman olarak tanıtır ve Türkler Bizans İmparatorluğu'nun kuzeyine girdiğinden beri, ondan başka onlarla savaşmaya cesâret edecek yüreklilikte başka birinin ne duyulduğunu, ne de görüldüğünü özellikle vurgular.(14)
Zotikos, diğer çağdaş kaynakların ortak ifâdelerinin aksine, taraflı bir yaklaşımla haçlı ordusunun sayısını kırk bin, Türkler'in sayısını ise iki yüz bin olarak gösterir.(15) İlk sayı aşırı bir abartıyla düşük gösterilse de, diğer kaynaklardaki verilere uygun düşen ikinci sayının, yani Türkler'in ordu mevcudunun doğru olduğu söylenebilir. Ona göre, Türkler ve Macarlar Varna sahrâsına üç bin adımlık bir mesâfe ile karşılıklı dizildikten sonra, Türk hükümdârı Murad, Hunyadi János'a meydan okuyan sert bir mektup gönderir ve mektupta tahkir amacıyla ona "Yanoş'çuk" diye hitap eder.(16) Yanoş da ona misilleme olarak yine tehditler içeren başka bir mektup gönderir.(17) Zotikos'un bundan sonraki kayıtları çok önemlidir. (Devam edecek)
(1) Gelibolu'lu Za'îfî Mehmed, "Gazavât-ı Sultân Murâd İbn-i Muhammed Hân", Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Ktp. nr.: 18349/1, vr. 1b-100b.
(2) Halil İnalcık - Mevlûd Oğuz, "Gazavât-ı Sultân Murâd bin Muhammed Hân" (İzladi ve Varna Savaşları Üzerinde Anonim Gazavât-nâme), TTK, Ankara, 1978.
(3) İzladi ve Varna savaşları hakkında önemli ayrıntılar içeren bu "Gazavât-nâme", müstakil olarak değil, "Oruç Beg Târihî"nin, günümüz araştırmacılarının bilmediği mufassal bir versiyonuna âit iki nüshada ve "Rûhî Târîhi"nin Berlin ve Cezayir nüshalarında yerleşik bir "ara metin" (interpolation) şeklinde günümüze ulaşmış olup, Kemâl Paşa-zâde'nin "VI. Defter"inin en önemli kaynakları arasındadır ve müellifin ifâdesine göre bizzat "O savaşta hâzır olan" ve "Uğraş ahvâline nâzır olan" biri tarafından kaleme alınmıştır. Krş. İbn-i Kemâl, "Tevârîh-i Âl-i 'Osmân", VI. Defter, Bib. Nat. Supp. Turc., nr.: 157/1, vr. 12a.
(4) Kâşifî, "Gazâ-nâme'-i Rûm", İ. Ü. Ktp. FY, nr.: 1388.
(5) Jehan de Wavrin, "Anciennes Chroniques d_Angleterre", C. Imber_in "The Crusade of Varna"sına ek, Türkçe çeviri: Ayda Arel (2007), II, s. 147-223.
(6) Michel Beheim'in, Osmanlılar'a esir düşen Hans Maugest„in anlattıklarına dayanarak yazdığı "Turkenschlacht bei Warna" adlı bu manzeum eser de Imber'in eseri içimde yauınlanmıştır: "The Crusade of Varna" (Varna Savaşı), A. Arel trc. s. 225-240.
(7) E. Legrand, "Annuaire de l'association pour l'encouragement des études grecques en France", VIII, Paris, 1874; a. mlf, "Colection de monuments pour servir à l'étude de la langue néo-hellénique", no.: V, "'Les Oracles Léon le Sage', 'La Bataille de Varna', "La Prise de Constantinople'", Paris, 1875.
(8) József Thúry, "Türk-Macar Devri Tarihî Hatıraları", I/II, Budapest, 1893.
(9) Krş. H. Akın Yusufoğlu, "Zotikos'un Varna Savaşı'na Dair Manzumesi", "A.Ü. DTCF Tarih Bölümü, "Tarih Araştırmaları Dergisi", XIV/25, 1981, s. 261-281.
(10-13) Yusufoğlu, a.g.m., s. 262.
(14) Paraspondylos Zotikos, dize: 1-78.
(15) Zotikos, dize: 79-84.
(16) Zotikos, dize: 110-125.
(17) Zotikos, dize: 126-140.